Glütensiz beslenme herkes için uygun değil
Son yıllarda özellikle sağlıklı yaşam trendleriyle birlikte glütensiz beslenme de popülerliğini artırdı. Ancak glütene karşı hassasiyeti olmayan bireyler için bu yaklaşımın gereksiz olduğu dile getiriliyor.
01.07.2025 16:15:00
AHMET SAFA TERZİ
AHMET SAFA TERZİ





Glütensiz beslenmenin; çölyak, glüten hassasiyeti ve buğday alerjisi gibi durumlarda zorunlu ve faydalı bir alışkanlık olduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, "Bir yandan, glüten içeren tam tahıllar örneğin tam buğday, çavdar ve arpa; lif, B vitamini, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengindir. Bu nedenle sayılan sağlık problemlerine sahip olmayan kişilerin gereksiz yere glütensiz beslenmeye geçmesi, bu besin öğelerinin yetersiz alınmasına ve dengeli beslenmenin bozulmasına neden olabilir. Ayrıca bazı glütensiz ürünler, işlenmiş içerikleri nedeniyle daha fazla şeker, yağ ve kalori içerebilir. Sonuç olarak, glütensiz beslenme herkes için gerekli ya da sağlıklı bir alışkanlık değildir" dedi.
Glüten hassasiyeti farklı bir durum
Kişide glüten hassasiyeti ya da çölyak var ise ciddi sindirim problemlerinin yaşanabileceğini ifade eden Eren, "Glüten hassasiyeti, kişinin çölyak hastası olmamasına rağmen glütenli gıdalar tükettikten sonra bazı rahatsızlıklar yaşaması anlamına gelir. Yaygın belirtiler arasında; karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal, kabızlık yer alır. Sindirim dışı şikayetlere ise; baş ağrısı, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu ve eklem ağrıları örnek verilebilir. Hassasiyetin tespiti için özel bir tanı yöntemi bulunmadığından, çölyak hastalığı ve buğday alerjisi testlerinden sonra, glütensiz diyetle semptomların düzelip düzelmediğine bakılır. Glüten hassasiyeti, çölyaktan farklı olarak bağırsakta kalıcı hasarlar bırakmaz ancak günlük yaşamı oldukça zorlaştırır" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.