Tarık Aziz, Irak'taki misyonunu tamamladı ve teslim oldu. Böylece 'Batı'nın ajanı' olduğuna dair kuşkular da netleşmiş oldu

İngiltere'de yayınlanan Sunday Telegraph gazetesi, Saddam rejiminin tam savaş öncesinde Tarık Aziz'in ailesinden pek çok kişiyi gözaltına aldığına dair haberleri bu iddiasına işaret olarak gösterdi. Gazete bu durumun da Aziz'in Saddam'a ihanet etmiş olabileceğini kanıtladığını savundu.

Sunday Telegraph, Aziz'in teslim olma koşulları gereği, ailesinin de koalisyon güçleri tarafından korumaya alındığını yazdı.

Gazete, Aziz ile ilgili şüphelerin ilk füze saldırısının yapılması için gerekli bilgileri veren casus olduğu yönünde yoğunlaştığını yazdı.

Sunday Telegraph, Saddam ve Tarık Aziz ilişkisinin 1991 Körfez Savaşı'ndan sonra biraz bozulduğunu öne sürdü.

Tarık Aziz'in Saddam kabinesindeki tek Hıristiyan üye olduğunu da belirten Telegraph, "Zaten son dönemde ayakta kalmasını da dış politika konusundaki tecrübe ve bilgisine borçluydu. Saddam onun bu yönüne çok güveniyordu" görüşüne yer verdi.

Tarık Aziz kimdir?

Saddam yönetiminin tek Hıristiyan üyesi

Irak Başbakan Yardımcısı Tarık Aziz, Saddam Hüseyin yönetiminde, üst düzey görev alabilmiş tek Hıristiyan'dı. Irak liderinin koltuğunu bir başkasına kaptırma korkusu olmadan önemli görevlere getirdiği isimlerden biri de bir Hıristiyan Tarık Mikhail Aziz'di.

Dünyanın yakından tanıdığı Aziz, çok uzun süredir Saddam Hüseyin'in en güvenilir adamlarından biri olarak Irak'ta üst düzey görevlerdeki yerini koruyordu.

1936'da Musul'da bir garsonun oğlu olarak dünyaya gelen Tarık Aziz'in yolu Saddam Hüseyin'le 1950'lerde kesişti. 1974'te Enformasyon Bakanlığı görevini üstlenen Tarık Aziz, yükselişini 1977'de Devrimci Komuta Konseyi'ne katılarak sürdürdü.

1979'da da halen sürdürmekte olduğu Başkan Yardımcılığı görevine getirildi ve 23 yıldır kariyerinde bir ilerleme olmadı. Ancak Aziz, Saddam Hüseyin'in en güvendiği birkaç kişiden biriydi.

Tarık Aziz aynı zamanda Saddam Hüseyin'in sesini dış dünyaya duyuran isimdi. Bütün kriz dönemlerinde Bağdat'ın görüşlerini batı dünyasına o iletti.

Akıcı İngilizcesiyle dikkat çeken Aziz, 8 yıl süren İran savaşında ABD yönetiminin de Bağdat'ta en güvendiği kişilerden biriydi. Ama onu dünya kamuoyuna tanıtan asıl olay Irak'ın Kuveyt'i işgaliydi. Irak'a gerekli desteği sağlayabilmek için dünya başkentlerini gezdi.

Körfez savaşının hemen öncesinde Cenevre'de dönemin ABD Dışişleri Bakanı James Baker'dan baba George Bush'un Saddam Hüseyin'e yazdığı bir mektubu almayı reddederek savaşın tetiğini çeken de o oldu.