logo
24 NİSAN 2024

"Görüşmeye gelmiştim ama..."

Harry Kewell, gittiği her yerde sevilen biri olmayı başardı. Ancak sakatlıklar ve talihsizlikler, onu olabileceği en iyi oyuncu olmaktan alıkoydu
01.03.2016 00:00:00
Avustralyalı futbol efsanesi, bugünlerde Premier Lig ekiplerinden Watford'ın teknik ekibinde yer alıyor. Kewell, Londra'da Sine Büyüka ile buluştu ve Socrates'in Mart sayısında yer alan röportajında Türkiye günlerini, hedeflerini ve hayal kırıklıklarını anlattı...

Mustafa Denizli Galatasaray'da göreve geldiğinde sizin de yardımcılarından biri olabileceğiniz söyleniyordu. Herhangi bir teklif aldınız mı?
Dedikoduları sosyal medyada gördüm ama hayır, bana hiçbir teklif gelmedi. Gelse muhteşem olabilirdi, yapmayı çok isterdim ama dediğim gibi belki de henüz hazır değilimdir. İyi şeyler, beklemeyi bilenlerin karşısına çıkar. 

Bu cevaptan, böyle bir teklifi düşünmeye açık olduğunuzu anlayabiliyoruz...
Kesinlikle. Galatasaray, çok sevdiğim bir kulüp. Yeniden bir parçası olmayı çok isterim. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde taraftarı var. Muhtemelen Türkiye'nin en büyük kulübü ve Avrupa'nın da en büyüklerinden biri. Olmaması için bir neden göremiyorum.

"UZAKLARDAN BİR SES DUYDUM"
Galatasaray sizi Türkiye'de oynamaya nasıl ikna etmişti?
İlginç bir dönemdi, Liverpool'da zor günler geçiriyordum. Sakatlıklar yüzünden durumum iyiye gitmiyordu. Birkaç Premier Lig takımından teklif almıştım. Eşimle konuştum ve İngiltere'den ayrılmanın kendimi yeniden bulmam için en iyisi olacağına karar verdik. Leeds ve Liverpool'daki ilk yıllarımda iyi oynuyordum ama sonrasında, sakatlıklar performansını çok etkiledi. Baskı hep üzerimdeydi ve başka bir ülkeye gidip farklı şeylerin tadını çıkarmanın iyi olacağını düşündüm. O zamanki menajerim Galatasaray'ın benim ilgilendiğini söyledi. Teklifi ilgi çekici buldum. Haldun (Üstünel) ile Paris'te görüşüp sohbet ettik. Gitmeden önce eşim bana "Anlaşmaya göz at, sonra karar vermeden önce tekrar konuşuruz" demişti. Ben de "Tamam, merak etme" demiştim. Haldun bana hangi numaralı formayı giymek istediğimi sordu. Ben de "Bilmiyorum, daha imza atıp atmayacağıma bile karar vermedim" dedim. Sonra aynı soruyu tekrar sordu, ben de menajerime bakıp Leeds yıllarındaki numaram olan 19'u söyledim. Ardından uçağa binip İstanbul'a gittik. Uçaktan inerken omzuma bir atkı koydular, ben hâlâ kendi kendime "Neden atkı verdiler ki? Sadece anlaşmayı gözden geçirmeye gidiyorum" diyordum. Havaalanında onlarca fotoğrafçı vardı, her yerden flaşlar patlıyordu. Herkes "Türkiye'ye ve İstanbul'a hoş geldin!" diyordu, ben de teşekkür ediyordum. İnanılmaz bir şeydi. Sonra uzaklardan bir ses duymaya başladım ve sese doğru yaklaştıkça, orada bekleyen ve benim için tezahürat yapan binlerce taraftarı gördüm.


Kararınızı etkiledi mi bunlar?
Beni ikna eden şey o oldu sanırım. Otele gittiğimde sanki beni köşeye sıkıştırdılar gibi hissettim ama sonra gidip sözleşmeyi imzaladım. Eşimle bile konuşmamıştım, imza attıktan sonra arayıp "İmzaladım, haber vermek için aradım" dedim.

Arda Turan, Lincoln ve Milan Baros ile çok iyi bir dörtlü oluşturmuştunuz ama sonra performansınızda bir düşüş yaşandı. Sebebi neydi?
Antrenörümüz değişmişti. Çok iyi bir başlangıç yapmıştık ve Milan'la yeniden birlikte oynamak çok zevkliydi. Lincoln zaten yıldız bir oyuncuydu. Arda'nın da şu an olduğu oyuncuya dönüşümünü görmek çok özeldi. Ancak sanırım şöyle oldu; şampiyonluk dışında bir sonucu kabul etmeyen kulüplerde oynamak zordur ve bazen bir fırsatı elinizden kaçırdığınızda ikincisi gelmeyebilir. Bilemiyorum. Ligin ikinci yarısında adeta donduk kaldık. Yazık oldu. O noktaya gelebilmek için gerçekten çok çalışmıştık ama bir şekilde olmadı işte.

"TÜRK OYUNCULAR ÇOK ÇALIŞMAMIZDAN HOŞNUT DEĞİLDİ"
Galatasaray'la ilgili merak edilen şeylerden biri de takımda yerli ve yabancı futbolcular arasında uzun zamandan beri süregelen bir gruplaşma olup olmadığı... Bu konuda ne söylersiniz?
Problem, yerli oyuncuların çoğunun bir sezon olsun yurt dışında forma giymemiş olması. Başka bir ülkede oynamanın getirdiği tecrübeye sahip değiller. Ben de yurt dışına ilk gittiğimde çok zorlandım ama alışmam gerektiğini biliyordum. Avrupa'da her şeyin bir düzeni var, Türkiye'de ise işler farklı yürüyor. Bunu olumsuz anlamda söylemiyorum. Avrupa'dan gelen oyuncular üst seviyelere ulaşmak için neler yapılması gerektiğinin daha çok farkında. En iyi liglerden bahsederken Premier Lig'i, Serie A'yı, Bundesliga'yı, La Liga'yı sayabilirsiniz ve bu liglerde oynayan futbolcular belli bir standarda sahiptir. Ama saygısızlık olarak algılamayın, diğerleri bu açıdan biraz daha rahat olabiliyor. Biz Türkiye'deyken kendimizi zorluyorduk ve kariyerlerinin tamamını orada geçiren tecrübeli yerli futbolcular bundan hoşnut değildi. Genç oyuncular ise benimle çalışmayı, neler yaptığımı görmeyi çok seviyordu. Futbolda egoların ne kadar yüksek olduğunu biliyorsunuz, bazen anlaşmazlıklar yaşanabiliyor. Yabancıların fazladan çalıştığını gören bazı yerli oyuncular o 'ekstra' çalışmayı yapmak istemezken bazıları size katılabiliyor. Bunu basit bir farklılık olarak görüyorum. Biraz da profesyonellik seviyesiyle ilgilidir belki.

8-0'lık Beşiktaş maçından dolayı, Liverpool Türkiye'de sempati kaybetti. Siz de o maçta sonradan oyuna girdiniz ve sahada olduğunuz sürede Liverpool üç gol daha attı. O maçtan bahseder misiniz biraz?
Futbol acımasız bir oyun. Gol atma şansınız varsa atmak zorundasınız, yoksa başkası atar. Beşiktaş'ın orada farklı kazanma şansı olsa bunu geri teper miydi? Bir takımı sahada mahvetmek gibi bir şansınız varsa bunu yaparsınız, yapmalısınız. Maçtan sonra da gidip rakibinizin elini sıkarsınız. Sonuçta bu bir oyun. Yenmek için oynarsınız, skor fark etmez. O gece vurduğumuz hemen her top kaleye girdi. Liverpool'daki başka maçlarımı hatırlıyorum; 20-30 şuttan sadece birinin kaleyi bulduğu da olmuştu... Kısacası, düşmanca bir yaklaşımımız yoktu. Şampiyonlar Ligi'nde sekiz gol atabiliyorsanız, atarsınız. Bunu kabul etmeyecek tek bir futbolcu bile tanımıyorum.
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'

Süper Lig’de başlayan kariyerinde zirveye ilerliyor

Fatih Karagümrük ve Alanyaspor'da oynattığı geriden oyun kurma taktiği ile zaman zaman eleştirilen zaman zaman da övgü alan Francesco Farioli, teknik adamlık kariyerinde zirveye doğru ilerliyor
24.04.2024 18:29:00 / Güncelleme: 24.04.2024 18:34:13
Ruhi Sarı
Süper Lig’de başlayan kariyerinde zirveye ilerliyor
Süper Lig’de başlayan kariyerinde zirveye ilerliyor
Süper Lig'de Fatih Karagümrük ve Corendon Alanyaspor'un başında sıra dışı taktikleri ile ön plana çıkan İtalyan teknik direktör Francesco Farioli, Fransa'da kariyerine eşik atlattırdı.

Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma'nın şans vermesiyle teknik direktörlük kariyerine adım atan İtalyan hoca, Corendon Alanyaspor'da da sıra dışı taktikleri ile dikkat çekti.

48 maç görev yaptığı Akdeniz ekibinden ayrıldıktan sonra bir süre dinlenen Francesco Farioli, bu yaz başında Fransız ekibi Nice'in başına geçti.

Fransa liginde takımını ilk yarının son bölümlerine kadar namağlup getiren ve kadrosu yıldızlarla dolu olan PSG'ye kafa tutan İtalyan hoca yönetimindeki Nice, başarılı gidişatını sürdürdü.

İtalyan hocanın bu performansı ülkesinin takımlarından Milan'ın dikkatini çekti. Sezon sonunda Stefano Pioli ile yollarını ayıracak olan İtalyan devi, Francesco Farioli listesine aldı.

35 yaşında olmasına rağmen kendisini sürekli olarak yenileyen bir profil çizen Farioli Milan ile görüşmelere başladı.

"Pendikspor F.Bahçe’ye haddini bilerek, G.Saray’a karşı ise açık oynadı"

Pendikspor'un şampiyonluk yarışında başa baş giden Galatasaray ve Fenerbahçe'ye karşı oynadığı oyun tartışma konusu oldu
24.04.2024 18:11:00 / Güncelleme: 24.04.2024 18:13:49
Ruhi Sarı
"Pendikspor F.Bahçe’ye haddini bilerek, G.Saray’a karşı ise açık oynadı"
"Pendikspor F.Bahçe’ye haddini bilerek, G.Saray’a karşı ise açık oynadı"
Küme düşme hattında bulunan ve bu sezon Süper Lig'de ilk kez boy gösteren Siltaş Yapı Pendikspor'un şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray ve Fenerbahçe karşılaşmalarındaki performansı futbol otoritelerince eleştirildi.

Fenerbahçe'ye karşı oyunu yere yatarak sık sık durdurduğu için eleştirilen kırmızı-beyazlılar, Galatasaray'a karşı ise sert savunma yapmasına rağmen 35. dakikadan sonra çözüldü.

Eski hakem Deniz Ateş Bitnel, Pendikspor'un oyun olarak olmasa da kadro olarak Süper Lig'de ilk 10 takım arasına girebileceğini belirterek, kırmızı-beyazlıların Fenerbahçe'ye karşı haddini bilerek, Galatasaray maçında da açık oynamayı tercih ettiğini söyledi.

"Bir tarafta 114, diğer taraftar 90 dakika maç izledik"

Bu oyun tarzının Galatasaray'ın ekmeğine yağ sürdüğünün altını çizen tecrübeli futbol adamı, iki maçı göz önünde bulundurduğunda şu çarpıcı tespitleri yaptı; "Galatasaray kendi sahasında kendine açık oynayan rakiplere karşı gol bulmadığı maç yok hatırladığım kadarıyla hatta minimum 2 ya da 3 gol atıyor. Bir yerde 114 dakika oynanmış maçta top 48 veya 50 dakika oyunda kalmış. Bir maç izledim 90 küsur dakikalık bir maçta 60 dakikaya yakın topun oyunda kaldığı bir maç izledim. Bir tarafta oynatmak istemeyen bir Pendikspor bir tarafta oynamak istemeyen Pendikspor vardı. Bu bir gerçek. Pendikspor eğer Fenerbahçe taktiğiyle sahaya çıksaydı oyunu kitleyebilir gol yemeden ilk yarıyı tamamlarsa kontra futboluyla ya da diğer hareketli futbolcularıyla golü bulabilecek pozisyonları bulurdu. Ama art arda iki gol yemeleri gardını iyice düşürdü daha açık oynamak zorunda bıraktı. Bundan sonra Galatasaray'ın kendi hataları olmazsa şampiyonluk yolunda çok büyük ihtimalle Fenerbahçe'nin önünde ligi tamamlayacak yani şampiyonluk şansı Fenerbahçe'ye göre yüzde 55 hatta % 58'lere çıktı diyebiliriz."

“Barça başka bir hikaye”

Teknik direktörlük kariyerine Eyüpspor’u Süper Lig’e çıkartarak başlayan Arda Turan, çarpıcı açıklamalarda bulundu
24.04.2024 17:02:00
Haber Merkezi
“Barça başka bir hikaye”
“Barça başka bir hikaye”
Eyüpspor ile Trendyol 1. Lig'de şampiyon olan teknik direktör Arda Turan, La Gazzetta dello Sport'a konuştu. Teknik direktörlük kariyerinin ilk önemli zaferini kazandığını belirten Arda Turan, "Her anlamda özel. Benim için bu ilk önemli zafer. Harika bir şey başardık, önümüzdeki yıl Süper Lig'de oynamak heyecan verici olacak. Belirleyici maçtan önce takıma bir motivasyon konuşması yaptım ve onlara bütün bir yıl boyunca çalıştığımız şeyin peşinden gitmelerini söyledim. Al Pacino tarzı sözler ya da Diego Simeone, görüyorsunuz..." dedi.

"Simeone beni çok etkiledi"

Diego Simeone'nin maç konuşmalarının sorulması üzerine Turan, "Çok (gülüyor). Özellikle de kritik anlarda. O bir işkolik, çok şey isteyen ama size her şeyi geri verebilen bir lider. Uğruna kendini ateşe atabileceğin adamlardan biri. Real Madrid'e karşı oynadığımız Kral Kupası finalinden önce bir toplantıda bize Al Pacino'nun 'Every damn Sunday' filmindeki ünlü konuşmasını izlettiğini hatırlıyorum. Çıktık ve maçı savaşarak kazandık." ifadelerini kullandı. "Teknik direktörlük konusunda referans noktan Diego Simeone mi?" sorusuna cevap veren Arda Turan, "Beni kesinlikle çok etkiledi. Savunma aşamasından motivasyon yönüne kadar ama teşekkür ettiğim ve kendilerinden kavramlar ve öğretiler çalmaya çalıştığım pek çok kişi oldu. İki isim vermem gerekirse Fatih Terim ve Luis Enrique diyebilirim." şeklinde konuştu.

İspanya'da kendisini savunmaya ikna eden ismin Simeone olup olmadığı sorulan genç teknik adam, "Evet, doğru. Oyunu bir bütün olarak görmemi sağladı. Ve bana başarının mücadele, savaş ve acı çekerek de elde edilebileceğini öğretti. O da benim gibi düşündüğünü her zaman söyleyen tutkulu bir insan. Ya seveceğiniz ya da nefret edeceğiniz biri. Onunla iyi anlaşıyordum ama o kadar çok kavga ettik ki." dedi.

"Polis filmi tarzında imzaladım"

Atletico Madrid'de geçirdiği döneme değinen Arda Turan, "Sözleşmeyi büyük bir gizlilik içinde, bir arabanın içinde, polis filmi tarzında imzaladım. Unutulmaz yıllar geçirdim. Atletico Madrid'de olağanüstü bir kültür yarattık, Atletico'yu değiştirdik. Avrupa Ligi ve Avrupa Süper Kupası'nı kazandık. Tarihin en güçlü Real Madrid ve Barcelona takımlarına karşı La Liga şampiyonu olduk. Daha ne isteyebilirsiniz ki? Benim için her zaman eşsiz olan taraftarlardan da bahsetmek isterim." sözlerini sarf etti.

"Messi ile kahkaha attık"

Madrid'e gittiğinde Real'e bedava bile olsa gitmeyeceğini söylediğini hatırlatan Turan, "Ama Barça başka bir hikaye. Barcelona'yı izleyerek büyüdüm ve hep o seviyeye ulaşmayı hayal ettim. İster antrenman ister maç olsun, her seferinde ağzınızı açık bırakan oyuncular vardı." ifadelerini kullandı. Barcelona'dan takım arkadaşı Lionel Messi'yle bir anısı anlatan Arda Turan şöyle konuştu: "Söylenecek çok fazla şey var.... Messi bir uzaylıydı, en zor şeyleri yaptığı basitlikle sizi suskun bırakırdı. Benim özel bir anım var. Sevilla'ya karşı oynanan Süper Kupa finalinde iki gol atmış ve bir asist yapmıştım. Maçın adamı olduğumu açıkladıklarında Messi'ye baktım ve sadece başını salladığında ödülü almaya gittim. Sonra bir kahkaha patlattık. O bakışıyla sanki bana 'Git, bunu hak ettin' der gibiydi."

Soyunma odasındaki en iyi takım arkadaşının Neymar olduğunu dile getiren Arda Turan; Pique, Jordi Alba, Diego Costa, Griezmann gibi isimleri de bu gruba dahil etti.
En büyük hayal kırıklığının 2014'te kaybettikleri Şampiyonlar Ligi finali olduğunu dile getiren teknik adam, "Şüphesiz 2014 yılında Real Madrid'e karşı son dakikada kaybettiğimiz Şampiyonlar Ligi. Bitmişti. Çirkin bir hayal kırıklığıydı, toparlanmam uzun zaman aldı. Ayrılmak istediğimi söylemiyorum ama... Neyse ki sonrasında birçok başka tatmin yaşadık. Bir teknik direktör olarak, oyuncu olarak yaşadığım tüm başarıları ve daha fazlasını yaşamak istiyorum. Kendime herhangi bir sınır koymuyorum." dedi.

Teknik direktörlük hedeflerinden bahseden Arda Turan, "Kendimi Avrupa'ya açmak ve orada da başarılı olmak istiyorum. En iyi liglere gitmek ve değerimi kanıtlamak istiyorum. Bunun zaman alacağını biliyorum ama bu kesinlikle bir hedef." ifadelerini kullandı.

"Inter ve Milan ile temas kurdum"

İtalya'da çalışma ihtimali sorulan genç teknik adam, "Bu çok güzel olurdu, evet. İtalya'yı seviyorum. Çocukken Baggio'yu izleyerek futbola tutkuyla bağlanmıştım. Onun oyunlarını izlerken saatlerce büyülenirdim. Evde çoraplarımdan bir top yapar ve onu taklit etmeye çalışırdım. Bir başka idolüm de Del Piero'ydu. Onunla 2006'da Bergamo'da bir dostluk maçında tanıştım, çok gençtim ama ne heyecandı! Serie A'da oynamayı çok isterdim. Birkaç fırsatım oldu ama hiçbiri gerçekleşmedi." şeklinde konuştu.

Futbolculuk döneminde Inter ve Milan ile temas kurulduğunu aktaran Arda Turan, "Avrupa Süper Kupasını kazandıktan sonra Inter'den ilgi olduğunu biliyorum, daha sonra AC Milan'dan da sözlü teklifler aldım. Kim bilir, bir antrenör olarak bu bir olasılık haline gelebilir. Bunu kesinlikle çok isterim. Bunlar beni büyüleyen kulüpler ve İtalyan futbolu yükselişte. Hayatta asla asla deme." diyerek sözlerini noktaladı.

Demirspor maçı hazırlıkları yarın tamamlanacak

Galatasaray, Adana Demirspor maçının hazırlıklarına devam ediyor
24.04.2024 15:40:00
Anadolu Ajansı
Demirspor maçı hazırlıkları yarın tamamlanacak
Demirspor maçı hazırlıkları yarın tamamlanacak

Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 34. haftasında 26 Nisan Cuma günü Yukatel Adana Demirspor ile deplasmanda oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü.

Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamaya göre, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde teknik direktör Okan Buruk yönetiminde dinamik ısınmayla başlayan idman, iki grup halinde 8'e 2 pas çalışmasıyla devam etti. Antrenman, 5'e 5 oyun ve orta-şut çalışmasının ardından üç takımlı turnuvayla sona erdi.

Galatasaray, yarın saat 12.30'da yapacağı idmanla Yukatel Adana Demirspor maçı hazırlıklarını tamamlayacak. AA

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.