logo
29 MART 2024

Güven duygusu ve milli mücadele örneği

05.03.2002 00:00:00
Serdar CİNEL

Dört seneden beri yaşanan ekonomik kriz Türk insanının belini büktüğü gibi hükümetlere, siyasîlere ve en kötüsü devlete olan güvenini sarsmış dolayısıyla içinde yaşadığımız buhranın çözülemeyeceği fikri ortaya çıkmıştır. Ortaya çözüm önerileri konulmadığı için de insanların bir kısmı çözümü dış kaynaklı olarak görmeye başlamıştır. Bu bir millet ve bir devlet için son derece tehlikelidir. Çünkü bu durum başka devletlerin egemenliğini kabul etmenin ilk aşaması olarak karşımıza çıkar ki sonuçta bağımsızlık diye ortada bir şey kalmaz. Aynı şekilde ülkemizde bizi bir arada tutan değerlerin, inancın, milliyetçiliğin istismar edilmesi insanımızın manevi direncini maalesef sarsmıştır. Dolayısıyla insanımız güven duygusunu yitirmeye başlamıştır. Ancak bu tehlikeli durumu gören Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'de ikinci Kuvay-ı Milliye hareketini başlatarak milletimizi yekvücut birleştirmiş ve Türk milleti de O'na bağrını açmıştır. Çözümü dışarıda arayanlara karşı "Bu millet büyük bir millettir" diyerek millete güven vermiş, çözüm önerileri orataya koyarak milletin kalbine serin sular serpmiştir. Tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi...

Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'nda yenilince toprakları emperyalist devletler tarafından paylaşılmaya başlanmıştı. Bu esnada ortaya üç tane fikir ortaya çıkmıştı. Ameirkan mandası (himayesi), İngiliz mandası ve ulusal kurtuluş savaşı... Milletine güvenmeyenler başka devletlerin himayesini istiyorlardı. Hatta işbirliği yapmak için çeşitli dernekler kurdular; İngiliz Muhipler Cemiyeti, Wilson Prensipleri Cemiyeti... Bu cemiyetlerin amacı yapılacak işgalleri Türk halkına kabul ettirmek, emperyalist devletlerle işbirliği yapmaktı. Şunu belirtelim ki millî mücadelede vatanımızı elimizden almak için çalışan milletimizi yok etmek için faaliyet gösteren cemiyetler ve kuruluşlar tam olarak incelenmemiştir. O günden bu güne bu kuruluşlar Türk milletinin bağımsızlık duygusu karşısında gerilemişse de bugün sayıları günden güne artmaktadır. Bu faaliyetlerde bulunan kişilerden biri de casus İngiliz papazı Rew Frew'dir. İşgalci ülkelerin her biri daha fazla toprak alabilmek için yeraltı faaliyetlerinde bulunarak etki alanlarını artırmayı amaçlamışlar dolayısıyla yerli işbirlikçilerini kullanımşlardır. İngilizler yerli işbirlikçi bulabilmek amacıyla casus papaz Frew'i görevlendirmişti. Papaz Frew ilk iş olarak hükümet yetkililerini elde ettiği gibi Sait Molla adında bir devlet yetkilisini kandırmayı başarmış ve 20 Mayıs 1919'da İstanbul'da İngiliz Muhipler Cemiyeti kurulmuştur. O dönemin milliyetçileri Sait Molla'nın faaliyetlerini engellemek istemişse de bunu başaramadılar. Hatta Sait Molla daha da ileri giderek Teali İslam Cemiyetini kurarak ayaklanmalar için Kürt Teali Cemiyeti ile işbirliği yapıyordu. Tabiî ki İngilizler de onu destekliyordu. İngiliz Muhipler Cemiyeti üyeleri fakir mahallelere giderek halka bedava et dağıtarak bazı boş vaatlerde bulunup para dağıtarak halkın sempatisini kazanmaya çalışılıyorlardı. Ama aynı tarihlerde İstanbul işgal edildiğinde Fransız komutan Esperey İstanbul'a beyaz bir atın üzerinde girmişti. Sebebi kendisine sorulduğunda "Fatih de İstanbul'u fethettiği zaman İstanbul'a böyle girmişti" cevabını verdi. İstanbul'un işgaline en çok azınlıklar sevinmişti. Çılgınca eğlenceler başlamış, Rumlar ellerindeki Yunan bayraklarını sallayarak sevinç gösterilerinde bulunuyorlardı. Hatta Rum çocukları Müslüman Türk çocuklarını taşa tutuyorlardı. İşgal devletleri işgallerde karışıklık çıkmasın diye gasp bürosu kurdular.

Maalesef günümüzde de yaşanılan çeşitli sıkıntılar karşısında yerli işbirlikçiler tarafından halka başka devletlerin sempatisi aşılanıyor. Ekonomik gücü zayıflamış öğrencilerimize misyonerler burs vererek onları kendilerine çekmeye, halkın kendine olan güvenini sarsmaya çalışıyorlar. Yani tarih boyunca başaramadıkları emperyalist emellerini gerçekleştirmek için tarihte kullandıkları senaryoları tekrar gündeme getirmeye çalışıyorlar. Mustafa Kemal bütün bunlara karşı tarihte eşi benzeri olamyan bir mücadele başlatarak Türk halkını esaretten kurtarmıştı. Milletine zor zamanında sahip çıkmış en zor olanı seçerek ateşten gömlek giymişti. O isteseydi en iyi makamalara yükselebilirdi, soğukta yerde yatacağına kuş tüyü yataklarda yatabilirdi. Hiç birini tercih etmedi. Günlerce askeriyle yemek yemeden, aç kaldı, her türlü zorluğu göğüsledi. Ama sonuçta Türk milletini bayraksız ve esaret altında bırakmadı.

Peki neden? Tabiî ki Bağımsız Türkiye için... Türk halkı ona destek verdi ve bağımsızlık kazanıldı. Kurtuluş Savaşı esnasında Ahıskalı Tahsin, annesine gönderdiği mektubunda şunları söylüyordu:

"Anne vatan için çarpışmaya gidiyorum. Dönersem görüşürüz. Şehit olursam arkamdan ağlama. İftihar et. Kafkasya'da savaşmış olan Şeyh Şamilin yanına cennete giderim."

Biz vatanımızı bu anlayışla kurtardık. Şimdilerde AB sürecinde topraklarımız parçalanmak isteniyor. Kıbrıs, Güneydoğu tartışılıyor. Avrupa Parlamentosu "Sözde Ermeni Soykırımını" kabul ediyor. Türk milletinin bunu kabul etmesi mümkün değildir. Etmediğinin en önemli göstergesi Trabzon'da, İstanbul Çağlayan'da, Ankara Tandoğan'da yapılan bağımsızlık mitingleridir. Bu vatan sahipsiz değildir. Kurtuluş Savaşı halkın desteği ile kazanılmış, kaynağını gücünü halktan alan bir savaştır. Bugün de vatana sahip çıkılacaksa icazet Atlantik ötesinden değil halktan alınmalıdır. Bu millet başak bir devletin egemenliğini tarih boyunca kabul etmemiştir ve bundan sonra da etmeyecektir.

Milletimize güveniyoruz...
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!

180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama

Mersin polisinin, bilinen alışveriş sitelerinin kopya linkini üreten, sahte hukuk bürolarından arama ve sazan sarmalı yöntemi ile dolandırıcılık yaparak 180 milyon lira haksız kazanç elde eden çeteyi çökertti, yakalanan şüphelilerden 20'si tutuklandı. 
29.03.2024 09:21:00 / Güncelleme: 29.03.2024 09:25:23
İhlas Haber Ajansı
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Polisin planlı çalışmasında Facebook Market Palace ve bilinen sitelerin sahte linkini üretmek sureti ile bungalov ev, elektrikli ev aletleri ilanları veren, sahte hukuk bürosundan uzlaştırmacı olarak arayarak para talep eden ve internet sitelerinden araç almak isteyen kişileri sazan sarmalı yöntemi ile organize bir şekilde dolandıran şüphelileri belirledi. Şüphelilerin bu yöntemle 180 milyon TL haksız kazanç elde ettiklerini tespit eden polis 4 gün öne Mersin merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon yaptı. Operasyonda aralarında suç örgütü liderinin de bulunduğu 36 şüpheli yakalandı. Şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 70 adet cep telefonu, 4 adet ruhsatsız silah, 1 adet para atma makinesi, farklı şahıslara ait 62 adet banka kartı ile 120 bin TL para ele geçirildi.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin emniyette ifadeleri tamamlandı, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden 20'si tutuklandı, 10'u ev hapsi alırken, 6'sı ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.



Şüphelilerin paraları döviz ve altına çevirirken görüntüsü ortaya çıkmıştı

Polisin teknik takip çalışmasında şüphelilerin güven sağladıkları vatandaşlardan paraları aldıktan sonra döviz büroları ve sarraflara götürdükleri belirlenmişti. Nakit parayı altın ve dövize çevirdiği belirlenen şüphelilerin o anlara ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Tutuklanan zanlıların ortaya çıkan görüntüsünde mağdurlardan dolandırıp nakit olarak getirdikleri yüklü miktardaki TL'yi altın ve dövize çevirdiği anlar yer almıştı.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.