Yayınevlerinin satış listelerinden yapılan derlemeye göre, birinci basımı geçen yıl ağustos ayında gerçekleştirilen kitap, büyük ilgi görüyor. Otopsi Yayınevi'nden çıkan 304 sayfalık araştırma, ilk baskısının üzerinden yaklaşık 1.5 geçmesine rağmen, genç bilim adamına yapılan suikastın ardından en çok satan kitap haline geldi.
AP'nin altın madeni aleyhindeki kararı
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 1998 yılındaki Bergama'daki altın madeni aleyhindeki kararının ardından Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Bergama'daki altın üretimiyle neden ilgilenmeye başladıklarını araştıran Hablemitoğlu'nun "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası'' adlı kitabının önsözü şöyle: "Uzun bir araştırma sonucunda, bu kararın arkasındaki ülke ortaya çıktı: Almanya... Hablemitoğlu, sonra Bergama'da, Havran'da, Sivrihisar'da, Uşak'ta ve daha pek çok altın yatağına sahip yerleşim merkezinde Alman vakıfları ve örgütleriyle karşılaştı. Almanya'daki Türkler'i biliriz de, Türkiye'deki Almanlar'ı bileniniz var mı?
Türkiye'de her türlü etnik, dinsel-mezhepsel ajitasyonu gerçekleştiren, toplumsal, siyasal, ekonomik ve hatta genetik alanlarda hazırlattığı projelerle her türlü espiyonaj faaliyetlerini sürdüren; yerel basında, yerel yönetimlerde, üniversitelerde, sendikalarda, kamu kurum ve kuruluşlarında, kısaca stratejik öneme sahip birimlerde 'etki ajanı' ve 'Alman sempatizanı' yetiştiren, şeriatçı yapılanmalardan çevreci örgütlere, bölücü yapılanmalardan terör örgütlerine, legal derneklerden siyasi partilere kadar uzanan çizgide, Türkiye'ye, Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyet'in tüm değerlerine karşı olan, ulus devletin parçalanmasını isteyen tüm rejim karşıtlarına lojistik destek veren, bu ülkeyi alttan oyan bir avuç Alman istihbaratçısı, Türkiye'de vakıf temsilcisi olarak görev yapmaktadır."
AP'nin altın madeni aleyhindeki kararı
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 1998 yılındaki Bergama'daki altın madeni aleyhindeki kararının ardından Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Bergama'daki altın üretimiyle neden ilgilenmeye başladıklarını araştıran Hablemitoğlu'nun "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası'' adlı kitabının önsözü şöyle: "Uzun bir araştırma sonucunda, bu kararın arkasındaki ülke ortaya çıktı: Almanya... Hablemitoğlu, sonra Bergama'da, Havran'da, Sivrihisar'da, Uşak'ta ve daha pek çok altın yatağına sahip yerleşim merkezinde Alman vakıfları ve örgütleriyle karşılaştı. Almanya'daki Türkler'i biliriz de, Türkiye'deki Almanlar'ı bileniniz var mı?
Türkiye'de her türlü etnik, dinsel-mezhepsel ajitasyonu gerçekleştiren, toplumsal, siyasal, ekonomik ve hatta genetik alanlarda hazırlattığı projelerle her türlü espiyonaj faaliyetlerini sürdüren; yerel basında, yerel yönetimlerde, üniversitelerde, sendikalarda, kamu kurum ve kuruluşlarında, kısaca stratejik öneme sahip birimlerde 'etki ajanı' ve 'Alman sempatizanı' yetiştiren, şeriatçı yapılanmalardan çevreci örgütlere, bölücü yapılanmalardan terör örgütlerine, legal derneklerden siyasi partilere kadar uzanan çizgide, Türkiye'ye, Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyet'in tüm değerlerine karşı olan, ulus devletin parçalanmasını isteyen tüm rejim karşıtlarına lojistik destek veren, bu ülkeyi alttan oyan bir avuç Alman istihbaratçısı, Türkiye'de vakıf temsilcisi olarak görev yapmaktadır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.