Mesleğe yeni başlayan bir hâkimin "yoksulluk sınırı" altında hayata atıldığına dikkat çeken hakim ve savcılar, son 5,5 yıllık süreçte memur maaşlarında yapılan iyileştirmelerde hiçbir zam alamadıklarından dert yandı
Sözde Ermeni soykırım iddialarını yok sayanlara ceza getiren düzenlemenin Fransa parlamentosunda onaylandığı gece emekli vekillere yüzde 100'ün üzerinde zam getiren düzenlemenin yarattığı etki sonrasında, düzenlemeye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kısmi veto geldi. Tüm kesimlerin tepkisini çeken düzenlemeye bir eleştiri de hâkim ve savcılardan geldi. Hakim ve savcıların kullandığı sosyal paylaşım sitesi "adalet.org"da Ekim ayında düzenlenen bir ankete 3 bin 118 hakim ve savcı katıldı. Bunlarda bin 839'u mesleğinden memnun olmadığını ve tekrar seçme şansı olsa hakim olmayı tercih edemeyebileceğini söylerken, bir başka ankete katılan 2 bin 100 hakim ve savcıdan bin 838'i maaşının yetersiz olduğunu ve kendisini ekonomik açıdan özgür hissetmediğine dikkat çekti.
Maaşlarımız pazarlık konusu yapılmasınYargıç ve Cumhuriyet Savcılarının mali haklarına ilişkin bir açıklama yapan Yargıçlar ve Savcılar Sendikası (YARGI-SEN) 2006 yılında yargı mensuplarının aylıklarının, en yüksek devlet memuru kabul edilen "Başbakanlık Müsteşarına", her türlü ödemeler toplamının brüt tutarı kıstas alınarak belirlenmesi esasının benimsendiğini, bununla kısmi bir iyileştirme yapıldığını anımsattı. Yargı-Sen, 2006 yılı sonrasındaki 5,5 yıllık süreçte diğer kamu görevlilerinin maaşlarında enflasyon oranına göre uygulanan artış dışında iyileştirmeler yapıldığını, "Başbakanlık Müsteşarı"nın bu artışın dışında bırakıldığını belirterek, "Bu nedenle aylık maaşları, en yüksek devlet memuru aylığına bağlı olarak belirlenen yargıç ve Cumhuriyet savcıları geride kalan 5,5 yıllık sürede yapılan iyileştirmelerden faydalanamadıklarından, maaşlarında reel olarak yüzde 20 civarında kayıp meydana gelmiştir" dedi. Demokratik hukuk devletinin temel esaslarından birisinin, erkler arasında eşitliğin sağlanması ve göreceli de olsa kurulan dengenin, diğer taraf lehine veya aleyhine bozulmaması gayreti içerisinde hareket edilmesi gerektiğini belirten Yargı-Sen, şu değerlendirmede bulundu: "Geçmişten bugüne yargı erki çalışanlarının mali ve sosyal hakları sürekli tartışma konusu olmuş, dönem dönem yapılan iyileştirmeler de enflasyona bağlı olarak eridiğinden, her seferinde en başa dönülmüştür. Ne yazık ki yargı mensupları, yürütme erkine sürekli muhtaç halde tutulmuş ve yapılacak maaş artışları da kimi durumda hükümetlerce pazarlık konusu dahi edilmiştir." ANKA
Sözde Ermeni soykırım iddialarını yok sayanlara ceza getiren düzenlemenin Fransa parlamentosunda onaylandığı gece emekli vekillere yüzde 100'ün üzerinde zam getiren düzenlemenin yarattığı etki sonrasında, düzenlemeye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kısmi veto geldi. Tüm kesimlerin tepkisini çeken düzenlemeye bir eleştiri de hâkim ve savcılardan geldi. Hakim ve savcıların kullandığı sosyal paylaşım sitesi "adalet.org"da Ekim ayında düzenlenen bir ankete 3 bin 118 hakim ve savcı katıldı. Bunlarda bin 839'u mesleğinden memnun olmadığını ve tekrar seçme şansı olsa hakim olmayı tercih edemeyebileceğini söylerken, bir başka ankete katılan 2 bin 100 hakim ve savcıdan bin 838'i maaşının yetersiz olduğunu ve kendisini ekonomik açıdan özgür hissetmediğine dikkat çekti.
Maaşlarımız pazarlık konusu yapılmasınYargıç ve Cumhuriyet Savcılarının mali haklarına ilişkin bir açıklama yapan Yargıçlar ve Savcılar Sendikası (YARGI-SEN) 2006 yılında yargı mensuplarının aylıklarının, en yüksek devlet memuru kabul edilen "Başbakanlık Müsteşarına", her türlü ödemeler toplamının brüt tutarı kıstas alınarak belirlenmesi esasının benimsendiğini, bununla kısmi bir iyileştirme yapıldığını anımsattı. Yargı-Sen, 2006 yılı sonrasındaki 5,5 yıllık süreçte diğer kamu görevlilerinin maaşlarında enflasyon oranına göre uygulanan artış dışında iyileştirmeler yapıldığını, "Başbakanlık Müsteşarı"nın bu artışın dışında bırakıldığını belirterek, "Bu nedenle aylık maaşları, en yüksek devlet memuru aylığına bağlı olarak belirlenen yargıç ve Cumhuriyet savcıları geride kalan 5,5 yıllık sürede yapılan iyileştirmelerden faydalanamadıklarından, maaşlarında reel olarak yüzde 20 civarında kayıp meydana gelmiştir" dedi. Demokratik hukuk devletinin temel esaslarından birisinin, erkler arasında eşitliğin sağlanması ve göreceli de olsa kurulan dengenin, diğer taraf lehine veya aleyhine bozulmaması gayreti içerisinde hareket edilmesi gerektiğini belirten Yargı-Sen, şu değerlendirmede bulundu: "Geçmişten bugüne yargı erki çalışanlarının mali ve sosyal hakları sürekli tartışma konusu olmuş, dönem dönem yapılan iyileştirmeler de enflasyona bağlı olarak eridiğinden, her seferinde en başa dönülmüştür. Ne yazık ki yargı mensupları, yürütme erkine sürekli muhtaç halde tutulmuş ve yapılacak maaş artışları da kimi durumda hükümetlerce pazarlık konusu dahi edilmiştir." ANKA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.