Türkiye ile ABD ilişkileri son dönemde pek çok krizle sınandı.
Bunlardan biri terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Gülen'in ABD tarafından korunup kollanıyor olması.
Bir diğeri, Suriye'nin kuzeydoğusunda terör örgütü PKK uzantısı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adlı yapılanmayla ABD'nin geliştirdiği işbirliği.
Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın almamız üzerine ABD'nin ülkemizi F-35 savaş uçağı projesinden çıkarması da bir başka kriz konusu.
Son olarak da büyükelçilerin Osman Kavala açıklamasıyla başlayan bir krize şahit olduk.
Ankara'nın gündemindeki meselelerden biri F-35 projesi için ödenen 1.4 milyar doların ne olacağı konusu.
F-35 projesine geri dönüşün mümkün olmayacağı görülmüş olmalı ki, Ankara bu 1.4 milyar doları, ABD'den yeni F-16 satın almak ve hâlihazırda Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki F-16'ların modernizasyonu için kullanmaya niyetlendi ve bu talep geçtiğimiz haftalarda Washington'a iletildi.
Ancak gelin görün ki, NATO'daki müttefikimiz(!) ABD bize ne F-35 ne de F-15 vermeye yanaşıyor.
28 Ekim'de ABD Savunma Bakanlığı'ndan bir heyet, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasıyla ilgili olarak Ankara'da temaslarda bulundu. İkinci toplantı Washington'da yapılacak.
Son olarak da paranın iadesi konuşulmaya başlandı.
Konuyla ilgili önümüzdeki hafta önemli bir görüşme olacak.
31 Ekim'de İskoçya'nın Glasgow kentinde başlayacak olan Birleşmiş Milletler COP26 İklim Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın görüşmesi gündemde. Ancak kesin değil.
Zira ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın açıklamasına göre, Erdoğan-Biden görüşmesi kesin teyit edilemiyor, ancak gerçekleşmesi yönünde beklentiler var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Ekim'de yaptığı açıklamada, Biden ile Glasgow'da görüşeceklerini ve görüşmenin en önemli maddesinin F-35 konusu olacağını söylemişti. Erdoğan, ABD'nin 1.4 milyar doları iade etmesinin gündemde olduğunu belirterek, konuyu Biden'la konuşacağını söylemişti.
Ancak Biden'a yakın ABD'li yetkililerden gelen açıklamalara bakılırsa, Glasgow'da Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden ile görüşme yapmayı başarır ve bu görüşmede F-35 konusunu açabilse dahi sorun çözülemeyecek.
Tabii şunu da unutmamak gerekiyor; Glasgow'daki zirveden sonra 'hamdolsun Joe Biden'la görüşmemizde bu konu gündeme gelmedi' cümlelerini duyma ihtimalimiz de var.
Şu bir gerçek ki ABD Başkanı Biden'la görüşmek, hatta bu görüşmede onu ikna etmek hiçbir şeyi çözmüş olmuyor. Çünkü geçtiğimiz günlerde Biden yönetimine gönderdikleri mektuplarla gündeme geldiği gibi kolay kolay aynı noktada buluşamayan ABD'de cumhuriyetçi ve demokrat senatörler, Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satılmasına da karşı olma konusunda tam bir ittifak halindeler.
Dolayısıyla Türkiye'nin önünde önemli bir yol ayrımı var.
Birincisi; ABD'nin isteklerini yerine getirip, S-400'lerden vazgeçmek. Ankara'da hangarda tutulan S-400'ler iade etmek ve bir daha böyle bir girişimde bulunulmayacağına dair ABD'ye garanti vermek.
İkincisi ise; her bağımsız devletin hakkı olan savunmasını güçlendirmek için gerekli adımları atmaya devam etmek. Bu ilk olarak Ankara'daki S-400'leri aktif hale getirmekle başlayıp, Rusya'dan yeni nesil savaş uçağı ve ikinci parti S-400 hava sistemi satın almakla devam edebilir.
Türkiye eninde sonunda bu ikinci yolu tercih etmek zorunda kalacak ancak, mevcut hükümetin bu kulvarda yürüme konusunda dirayet gösterebileceğini hiç zannetmiyorum. Çünkü hükümet daha karşılığında 2.5 milyar dolar ödediğimiz S-400'leri hangardan çıkarabilmiş değil.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024