Geçen yazımda değindiğim AB uyum yasaları çerçevesinde birtakım kararlar çıkarmak için hükümet, meclisi 19 Eylül'de olağanüstü toplayacak. Meclisin bu toplantısı da Lübnan'a asker gönderme tezkeresinde toplanması kadar önemli. Zira hükümet, uzun zamandır hal çaresi aradığı Ruhban okulunun açılması, Vakıflar yasası ve ifade özgürlüğü kapsamında Türklüğe, cumhuriyete ve kurumlarına hakaretin önünü açacak AB'nin beklentilerini yüzde yüz karşılayacak kararların altına bir an önce imza atmak istiyor.Bugün özellikle alınacak bu kararlardan bir tanesinin üzerine dikkatinizi çekmek istedim.Din adamı yetiştirilmesi konusunda hükümet bir dizi düzenlemeye gidecek.AKP hükümeti bu kapsamda gayrimüslim azınlıkların din adamı ihtiyacının karşılanması amacıyla devlet üniversitesine bağlı bir 'Karşılaştırmalı Teoloji Kürsüsü' kurmayı düşünüyor."Karşılaştırmalı Teoloji Kürsüsü" ne ola ki?Hükümet devlet üniversitelerine bağlı olarak açacağı bu yeni kürsüye hangi adı verirse versin, bunun Ruhban okulunu açmak için bir adım olduğu gerçeği değiştirmiyor.Üstelik Türkiye'ye Ruhban Okulunun açılması için uzun zamandır baskı uygulayanların hayal bile edemedikleri bir şekilde. Nasıl mı?Türkiye'den Ruhban Okulunu açması isteniyor. Hükümet bu isteği yerine getirmek için uygun zemini hazırlarken Türkiye'deki bütün devlet üniversitelerini zamanla kapsayacak bir din adamı yetiştirme fakültesi açarak, her devlet üniversitesinde bir Ruhban Okulu projesini hayata geçiriyor. İşte AKP'nin bu adımını Ruhban okulunun açılması hayaliyle yatıp kalkanlar bile hayal edememişlerdi. AKP bu, Patriğin ve destekçilerinin istediklerini hayata geçirmekle kalmıyor, istemeye cesaret edemedikleri veya istemeyi düşünemediklerini bile hayata geçirerek bu cepheye karşı rüştünü ispatlıyor. ,AKP hükümetinin böyle davranmasının da elbette bir sebebi var. Bu sayede gelecekte süpürüleceği delikten uzaklaşabileceklerini düşünüyorlar. Ama nafile bu kader onlar için bir kaçınılmaz?AKP hükümeti farklı farklı ağızlardan üniversitelerimizde papaz ve haham yetiştirme amacını zaman zaman dışa vuruyordu. 2004 yılının Aralık ayında TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi AKP Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek İstanbul'daki bir ilahiyat fakültesinde açılacak bölümlerde papaz ve haham yetiştirilmesini önermişti. İşte bu öneri şimdi gerçekleştirilmek üzere.Ruhban okulunun açılması konusunda da hükümet istekli olduğunu hiç gizlemedi. Milli Eğitim Hüseyin Çelik, geçtiğimiz yıl Ekim ayında Ruhban Okuluyla ilgili olarak bir gazetecinin sorusuna "okulu 24 saatte açarım. Bugüne kadar kapalı kalması doğru değil" cevabını vermişti.Ruhban okulunun açılması ve üniversitelerde papaz ve haham yetiştirilmesi fikrinin ne kadar derinlere ulaştığı konusunda size bir ışık daha yakayım.Yıl 1998, kendisini "Rabb'in aciz kulu" diye nitelendiren Fetullah Gülen, Vatikan'da Papa'ya bir mektup verdi. Bu mektuba 9 Şubat tarihli Zaman gazetesinin sayfalarında yer verildi. Bilindiği gibi Fetullah Gülen, Vatikan'ın ortaya attığı ve "Dinler arası diyalog Kilise'nin insanları Kilise'ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır" (J. Paul II, Redemptoris Missio, Libreria Editrice Vaticana, Roma 1991, s. 55), diye amacını açıkladığı dinler arası diyalogun önde gelen savunucusu konumunda ve uzun zamandır yurt dışında yaşıyor. Söz konusu mektupta yer alan bir ifadeyi size aynen aktarıyorum;"?üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen Hazreti İbrahim'in doğum yeri olarak bilinen Urfa şehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu, ya Harran Üniversitesi'ndeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek şümullü bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir." (link:http://www.zaman.com.tr/1998/02/10/guncel/politika/1.html)Buraya kadar bahsettiğimiz ve bahsedemediğimiz gerçekler göstermektedir ki, bugün olduğu gibi hükümetin alacağı bazı kararlar AKP-Nurcular-Patrikhane-Vatikan ittifakının ürünüdür.Burada bir önemli soru soralım.Devlet üniversitelerine bağlı olarak açılacak olan bu bölüm ya da bölümler nereden öğrenci alacaktır? Türkiye'den üniversite sınavına giren herkes puanı tutturabilirse bu bölümlere yerleşebilecek. Yani gençliğimiz AKP sayesinde "Karşılaştırmalı Teoloji Kürsüsü" kod adıyla papaz ve haham gibi -gibisi fazla- yetiştirilecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024