Adı hürriyet yaşı, yüz yaşını çoktan devirmiş. İnsan olsaydı, saçı sakalı ağarmış, piri fani olmuş, torunlarının torunları ile haşır-neşir diyecektik.Hürriyet, bu topraklarda kök salmış, bu çilekeş milletin parası ile palazlanmış olduğu halde, hiçbir zaman bu milletin acısını ve kaderini paylaşmayı bilememiş, sevinci ile hiç ama hiç sevinememiş ve millete ait değerleri bir türlü içine sindirememiş, sayfalarından hazımsızlık dökülen iri bir gazete.Yüzyıllık tecrübesi ile Anadolu coğrafyasında dolaşan, bu coğrafyayı sürekli karıştıran bir kepçe görünümünde ve fakat bu kepçenin sapı kimlerin elinde, o belli değil.Bir kucak kâğıttan ibaret olan bu mevkute en çok nesi ile meşhurdur diye bir sualiniz olursa, derim ki; Nerede, ne zaman milli bir ses duysa, vatan aşkından, bayrak sevdasından, bağımsızlık mücadelesinden söz eden birilerini tespit etse, otuz kırk sayfası ile o sesin üstüne yürümesi ile bir ceridedir.Adı Hürriyet olmasına rağmen, kendi yayın politikasına, kendi dünya görüşüne uymayan hiç fikre hürriyet hakkı tanımaz. Onun onaylamadığı hürriyet hürriyet değildir ve derhal susturulmalıdır. Bu manada Hürriyet, gerçek hürriyetlerin katilidir aynı zamanda."Avrupa Birliği, beş bin yıllık Türk tarihini, onbeş asırlık İslam medeniyetini ve doksan yıllık Cumhuriyet birikimini haçlı mezarlığına gömme projesidir" dediğiniz an, bu gazeteyi küplere bindirdiğimiz, cin çarpmışa dön derdiniz demektir. ABD'nin tüm dünyada ve özellikle de İslam coğrafyasında işlediği cinayetlere dikkat çekmek, zalimliğinden, zorbalığından işgalciliğinden söz etmek de bu iri gazeteyi fena halde kızdıran söylemlerdendir.Vatan, bayrak, bağımsızlık, kuvvai milliye, şehitlik, gazilik gibi kelimeler ve kavramlar bu iri gazetenin iri lügatine bir türlü sığmazlar.Trabzon papazı öldürten el, hangi el ise, işte o elin sahibi bu iri gazeteye iri iri yamalıklı bir uydurma haber yaptırmıştır. Hürriyetin Nur Batur imzalı haberini okuduğunuz zaman, ne kadar tutarsız, ne kadar döküntü bir metin olduğunu göreceksiniz.Gazete ve muhabiri bu haberde suçüstü yakalanmışlardır. Yaptıkları ve yayınladıkları haberin her paragrafı adeta bağırıyor: "Biz AB'ye karşı olanların yakasına sülük gibi yapışırız, ABD'nin yapıp ettiklerini ve bundan sonra yapacaklarını eleştirenlerin başına çullanırız. Hele hele, birlik beraberlik diyen, hele hele kuvvai milliye diyenler, vatan bayrak diyenler karşılarında bizi bulurlar. Biz, Edirne'deki bir olaydan yola çıkıp Ardahan'daki birilerine rahatlıkla iftira atabiliriz."Bu iri gazeteyi milletimiz çok iyi tanıyor, kurulduğu günden beri neleri yaptığını, neleri niye, kim adına yazdığını pekiyi hatırlıyor. Fakat yaşlılıktan mıdır nedir, eskisi kadar sesi fazla çıkmıyor ve artık her vukuatında suçüstü yakalanıyor. Bütün zamanlarda meydanlar, hürriyet bezirgânların olacak değil herhalde, gerçek hürriyetçiler güçlendikçe, sesleri gürleştikçe sahtekârların sesleri kısılacak ve ipleri pazara çıkacak elbette. Evet, sayın iri gazete biz ne AB, ne ABD, tam bağımsız Türkiye diyoruz var mı bir diyeceğin?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024