logo
25 NİSAN 2024

İktidar hırsı Irak'ın sonunu getirecek

28.11.2006 00:00:00
'Yeni Irak'ın demokratik yollardan seçilmesiyle övünen hükümeti, hiçbir sözünü tutmayarak ülkenin iç savaşa sürüklenmesine izin veriyor. Mezhep ayrımcılığını destekleyen yetkililer koltuklarına sımsıkı tutunmaktan vazgeçmezse Irak'ın bu felaketten kurtulması imkânsız Amerikalı yetkililer ve Irak hükümetindeki ortakları Irak'ın mezhep savaşına sahne olmadığında ısrar ediyor. Şii Sadr kentinde bomba yüklü altı aracın patlatılması, 200 kişinin öldürülmesi, başkent Bağdat'taki Sünni Azamiye bölgesinin sokağa çıkma yasağına rağmen intikam amacıyla bombalanması ve üç kişinin öldürülmesi iç savaş olarak görülmüyorsa, ABD Başkanı George W. Bush, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Şii lider Abdulaziz el Hekim ve Başbakan Nuri el Maliki bizlere iç savaşın ve özelliklerinin ne olduğunu, değerlendirmelerinin ve politikalarının zayıflığını kabul edene dek kaç masum Iraklının daha öldürüleceğini belirtmek zorunda. Irak savaşı, işgali ve ülkenin yönetilmesi için mezhep ayrımcılığı yapan bir grubun sürgünden getirilmesi, modern tarihte görülen en büyük suç eylemi olmakla kalmayıp, Irak'ta ve bütün bölgede yaşanan felaketlerin de temel sebebini oluşturuyor. Petrol müzeden önemli! Zira Irak'ta bir değişim gerçekleşti; ancak amaçlananın aksine daha kötüye doğru bir değişimdi bu. Halihazırda bu Müslüman ülkenin meçhule doğru yol alan hızlı ve kanlı çöküşünün durdurulmasına dair hiçbir umut yok. Küstah ve aptal ABD yönetiminin güçleri, işgal sonrasındaki süreçte Bağdat'a yerleştikleri ilk günden itibaren bir hatayı düzeltmeye çalışırken sürekli daha büyük hatalar yaptı. Bu güçler, güvenliği sağlamak ve bütün insanlığın malı olarak görülen değerli uygarlık zenginliklerine sahip Irak Müzesi'ni korumak yerine, petrol bakanlığını korudu ve bu zenginlikleri hırsızlar ve milisler tarafından yağmalanmaya terk etti. Daha da önemlisi bu yönetim, sürgünden dönen eski muhalif lider Ahmet Çelebi'nin tuzağına düşerek, mezhep ayrımcılığı yapmayan tek kurum olan orduyu 'Baas'ın tasfiyesi' söylemiyle feshetti. Böylece mezhep ayrımcısı milislerin varlığı güçlendi ve ülke altından bir tabak içinde yolsuzluk, ölüm, sürgün ve işkenceye teslim edildi. BM istatistikleri geçen eylül ve ekim aylarında 7 bin 500 Iraklının öldüğünü, işgalin başından bu yana 2 milyon kişinin 'yeni Irak'tan kaçtığını doğruluyor. Bu rakamlar önemli: fakat gerçeğin sadece basit bir kısmını yansıtıyor. Öte yandan, ABD yönetimi ve müttefikleri şartların kötüleşmesinin ve ülkenin mezhep savaşına boğulmasının sorumluluğunu eskiden yaptıkları gibi Irak'taki Kaide lideri Ebu Musab el Zerkavi'ye yükleyemiyor. Zira Zerkavi'nin aylar önce öldürülmesinden sonra şartlar iyileşeceğine daha da kötüleşti. Çünkü ortada 'Zerkavi'den daha fazlası' vardı; Maliki hükümeti ve iktidardaki koalisyon da Zerkavi benzeri adamlara sahipti. Fakat bu kişiler hem korunuyor, hem de övülüyordu çünkü kurbanları diğer mezhebe mensuptu. Ülkede aydın kalmadı Irak'taki iç savaşın yoğunluğu artıyor. Fakat bunun sebebi Irak halkının mezhep farklılıklarını düşmanlık nedeni olarak görmesi değil. Zira Irak birlikte yaşama konusunda eşsiz örnekler sunup, ülkeyi bir bölgesel süper güce çevirebilmişti. Fakat yeni yöneticiler mezhep ayrımcılığına teslim olduğu için artık intikamcı zihniyet hâkim. Başbakan Maliki, milislerin feshedileceğine dair vaatlerini yerine getiremiyor. Çünkü kendisi de onlardan birinin ürünü ve bağlı olduğu milisler bizzat kendisinin ve temsil ettiği siyasi kütlenin desteğiyle işkence ve ölüm timleri kurma işlerine girişti. Uygar ülkelerde, demokrat liderler vaatlerini yerine getirmekte başarısız olunca istifalarını sunar ve iktidarı bırakır. Fakat demokratik eğilimleri ve iktidara seçim sandıkları sayesinde gelmesiyle övünen 'yeni Irak'taki iktidar grubu, halihazırdaki açık başarısızlığın sorumluluğunu taşımayı ve makamlarından istifa etmeyi reddediyor. Maliki istifa etmek istemiyor ve Bağdat'ta güvenliği sağlamak için hazırladığı bütün güvenlik planlarının ardarda başarısız olmasına rağmen başbakanlık koltuğuna tutunmakta ısrarlı. Kendisinin ve etrafındaki grubun hedefi, Irak'ın yerle bir edilmesi, ülkeyi birbirine bağlayan unsurların yok edilmesi, Arap kimliğine son verilmesi ve böylece ülkenin karanlık çağlara götürülmesi işleminin tamamlanması. Yeni Irak'ın yöneticilerinin ve milislerinin en önemli başarısı, Irak'ın bilim adamlarının, profesörlerinin, askeri ve sivil pilotlarının birbiri ardına öldürülmesi, hayatta kalanların da sürgüne gitmesi. Irak'ta okuma yazma bilmeyenlerden ve cahillerden başka kimse kalmazken, ülkenin komşuları nükleer programlarını ve askeri sanayilerini geliştiriyor. Maliki ve Talabani'nin korkak tutumları, halihazırdaki felaketlerin sorumluluğunu taşımamaları ve başarısızlığı itiraf edip istifa etmemeleri, Irak İslam Partisi lideri Cevad El Haşimi ve parlamento başkanı Mahmud El Meşhedani gibi Sünni Uzlaşı Cephesi'ndeki ortaklarının tutumlarıyla karşılaştırıldığında hafif bile kalıyor. Zira bu kişiler de Amerika'nın demokrasi yalanlarını ve mezhep ayrımcılığına dayalı bir biçimde bir arada yaşama fikrini onayladı; kendi gruplarını temsil etmek için siyasete katıldı. Bu kişilerin hükümete katılması, 665 bin Iraklıyı öldüren işgale, mezhep ayrımcısı hükümete ve siyasetçilerin hiçbir vaatlerini gerçekleştirmeksizin ülkenin zenginliklerini dünyada görülmüş en büyük yağmalama operasyonuna meşruiyet kazandırdı. İş direnişe kaldı Bu, onlardaki iktidar arzusudur. Hem de gerçekleşmesi Irak'ın toplu mezara dönüşmesini gerektirse dahi vazgeçmedikleri bir arzu... Bu yüzden başarısızlığı kabul etmezler ve tek bir Iraklı hayatta kalmasa dahi tutumlarını değiştirmezler. ABD'nin işgal projesini başarısız kılan ve işgalle işbirliği yapanların maskelerini çekip alan onurlu Irak direnişi, Amerikalı yetkililerle ülkeden tamamen çekilmeleri şartıyla görüşmeli. Mezhep ayrımcılığı yapan hükümet temsilcileriyle de, işgalle işbirliği yapan ve ülkeyi mezhep savaşına boğan savaş suçluları olarak adaletin önüne çıkarılmalarına hazırlık bağlamında, Irak'ın başına gelen bütün felaketlerdeki doğrudan sorumluluklarını itiraf etmeleri temelinde masaya oturmalılar. Bu mezhep savaşını en iğrenç şekliyle, Sadr kenti ve Bağdat'ın göbeğinde gerçekleşen Hürriyet mahallesi katliamında gördük. Abdulbari Atwan/ Radikal
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın

Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.

7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonlarında 23 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
25.04.2024 08:15:00
İhlas Haber Ajansı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonları düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Çanakkale, Hatay, Konya, Sakarya, Tekirdağ, Yalova ve Yozgat olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, Hatay'da 10, Yalova'da 5, Konya'da 1, Yozgat'ta 3, Çanakkale'de 1, Sakarya'da ise 2 şüpheli yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz' ifadelerini kullanırken 1 Haziran 2023 - 22 Nisan 2024 tarihleri arasında 10 aylık süre içinde DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 422 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Operasyonlarda 2 bin 991 şüpheli yakalanırken bunlardan 718'i tutuklandı. 566'sı hakkında ise adli kontrol kararı verildi.

23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı

Taksim'deki 23 Nisan töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanına gelerek saygı duruşunda bulunan 8 yaşındaki çocuğun adının Efe Ercan olduğu ve İstanbul doğumlu bir Türk olduğu ortaya çıktı.
25.04.2024 07:33:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:40:22
Gazete Pencere
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikte, 104'üncü 23 Nisan kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen resmi törene katıldı.

15 farklı ülkeden gelen çocuklarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu'nun yanında bir çocuk dikkat çekti.

Sosyal medyada hızla paylaşıma giren o anlar ise; İmamoğlu'na kurulan "siyahi çocuk" kumpası olarak lanse edildi.


Gerçekte ise Türk olan Efe Ercan törene ailesi ile katıldı. Annesi Gineli Safiatou Diallo ve babası Malatyalı Emre Ercan'ın oğlu olan Efe, "siyahi çocuğu getiren Alman ajanı" olarak tanıtılan kadın ise, Efe'nin babaannesi çıktı.



Malatyalı olan babası Emre Ercan, 11 yıl önce bir iş gezisinde tanıştığı Gine vatandaşı Safiatou Diallo'ya aşık olarak evlendi. Çift Türkiye'de yaşamaya başlayarak Efe adında bir çocuğu oldu.



Efe ile babaannesi dün Taksim'deki 23 Nisan töreninde dikkat çekerek sosyal medyada "Siyahi çocuğu İmamoğlu'nun yanına getiren Alman ajanı" olarak yansıtıldı. O kadının Efe'nin babaannesi olduğu kendisinin bir Türk kadını olduğu ortaya çıktı.



Öte yandan Gine Cumhuriyeti'nden 11 yıl önce Türkiye'ye gelin gelen ve Türk vatandaşı olan Safiatou Diallo Ercan, 2024 yerel seçimleri için İstanbul'da oy kullandı.

Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı

Trabzon'da Ali Osman Ulusoy Şirketler Grup Başkanı Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs Akçaabat ilçesinde yakalandı.
25.04.2024 07:19:00
İhlas Haber Ajansı
Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı
Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı
Olay, dün öğle saatlerinde İskenderpaşa Mahallesi Tiyatro Sokak'ta meydana geldi.

Alınan bilgiye göre, Ali Osman Ulusoy Şirketler Grup Başkanı Murat Seymen (46), Atatürk Alanı'ndaki iş yerine doğru yürüdüğü sırada yanına yaklaşan Y.C.K.'nın (23) silahlı saldırısına uğradı.

Seymen, dizine isabet eden mermiler nedeniyle kanlar içinde yerde kalırken, saldırgan koşarak olay yerinden kaçtı.

Seymen'in telefonla ihbarı üzerine sağlık ve polis ekipleri olay yerine geldi. Yaralı, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne kaldırıldı.

Murat Seymen'in hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, polis olay yerinden kaçarak uzaklaşan şüpheli Y.C.K.'yi (23) olayda kullandığı silahıyla birlikte bu akşam Akçaabat ilçesinde yakalayarak gözaltına aldı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.