11 Eylül ABD'nin kirli oyunu

Bugün 11 Eylül...

11 Eylül 2001 sabahı el-kaide terör örgütüne bağlı 19 kişi dört yolcu uçağını kaçırdı.

İki uçak New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin İkiz Kuleleri'ne çarpı ve kuleler birkaç saat içinde çöktü.

Üçüncü uçak Washington'daki Pentagon'a çarptı.

Dördüncü uçak ise yolcuların direnişi sonucu hedefe ulaşamadan Pennsylvania kırsalında düştü.

Saldırılarda yaklaşık 3 bin kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı.

Bu olay ABD'nin güvenlik politikalarını köklü biçimde değiştirdi, Afganistan ve ırak savaşlarının başlamasına yol açtı.

Başkan George w. Bush'un kongredeki konuşmasında işaretini verdiği "Amerika'nın savaş yüzyılı" 11 Eylül saldırıları sonrasında resmen başlatıldı. 18 Eylül'de ABD'ye saldırıdan sorumlu olanlara karşı güç kullanılmasına izin verilmesi kanunlaştırıldı.

11 Eylül saldırılarından sonra ABD, saldırgan ve yayılmacı politikasını resmi bir hüviyete büründürdü.

ABD, 7 Ekim 2001'de Afganistan'ı işgal etti. Mart 2003'te ise ırak işgal edildi.

ABD, "Bush Doktrini" kapsamında dünyanın çeşitli yerlerine müdahale etmeyi sürdürdü. Büyük Ortadoğu projesi de bu doktrinin bir ürünüydü. Ortadoğu'nun Amerikan ve İsrail çıkarları doğrultusunda dizayn etme girişimi olan büyük Ortadoğu projesi, dışişleri bakanı Conozlidze Rice'ın 7 ağustos 2003'te Washington Post'ta "Ortadoğu'yu dönüştürmek" başlıklı yazısıyla ifşa oldu.

Proje daha sonra genişletildi. Eşbaşkanlığına da Erdoğan getirildi.

2011 kışında başlayan Arap Baharı ile proje fiiliyata döküldü. Tunus, Mısır, Libya, Yemen, Suriye'deki protestolar kullanılarak rejim değişiklikleri gerçekleştirilmek istendi. Amaç ABD ve İsrail ile uyumlu siyasal İslamcı rejimler yaratmaktı. Libya, Suriye ve yemen savaşa sürüklendi.

11 Eylül'de gerçekleştirilen saldırıların aslında ABD tarafından organize edildiği ve amacın Bush Doktrini'ni hayata geçirmek olduğu çok geniş kesimler tarafından dile getirildi.

Dünya Ticaret Merkezi'nin çöküş biçimi, pentagon saldırısı ve hava savunmasının devreye girmemesi gibi sebepler bu yorumları destekleyen gelişmeler olarak ele alındı.

Aradan 24 yıl geçmesine rağmen Orta Doğu'da savaş ve gözyaşı hala bitmedi. Uzun bir süre bitecek gibi de görünmüyor.

Unutulmamalı ki Türkiye'miz de büyük Orta Doğu Projesi kapsamında bölünmesi planlanan ülkeler arasında bulunuyor.