İman, hakkı bâtıla tercih etmektir
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz imanın hakikatinden (nişanelerinden) biri de her ne kadar sana zarar verse de hakkı, her ne kadar sana fayda verse de bâtıla tercih etmendir.”
24.09.2018 00:00:00





İmanın hakikati hususunda Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur:
"Üç şey imandandır: Darlık zamanında infak, alime selam vermek ve kendisi hakkında insaflı olmak." (Kenz'ul-Ummal, 88).
"Şüphesiz her şeyin bir hakikati vardır. Kul kendisine ulaşan şeyin hata edemeyeceğini ve kendisine hata eden (ulaşmayan) şeyin ise ulaşamayacağını bilmedikçe imanın hakikatine erişemez." (Kenz'ul-Ummal, 12).
"Ey Ebuzer! İnsanları dinlerinde ahmak ve dünyalarında akıllı görmedikçe imanın hakikatine ulaşamazsın." (el-Bihar, 77/83/3).
"Kul, Allah için gazaplanıp Allah için hoşnut olmadıkça imanın hakikatine erişemez. Böyle yaptığı taktirde imanın hakikatine erer." (Kenz'ul-Ummal, 99).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz imanın hakikatinden (nişanelerinden) biri de her ne kadar sana zarar verse de hakkı, her ne kadar sana fayda verse de bâtıla tercih etmendir." (el-Bihar, 70/106/2).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adamın biri Resûlullah'a (s.a.a.) gelerek, 'Ya Resûlullah! Ben sana İslam üzere biat etmek için geldim' dedi. Resûlullah (s.a.a), 'Seninle babanı öldürmek üzere mi sözleşeyim?' diye buyurdu. O şahıs, 'Evet' deyince, Resûlullah (s.a.a), 'Allah'a and olsun ki, biz sizlere babalarınızı öldürmeyi emretmeyiz ama bu vesile ile gerçek bir imana sahip olduğunu anladım ve sen Allah'tan başka hiç kimseyi dost edinmeyeceksin' buyurdu." (el-Bihar, 74/76/70).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiç kimse kendisine insanlardan en uzak olan kimseyi Allah için sevmedikçe ve kendisine insanlardan en yakın olana da Allah için buğz etmedikçe imanın hakikatine erişemez." (Tuhef'ul-Ukul, 369).
İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiçbirisi kendisine şu üç özellik olmadıkça imanın hakikatine erişemez: Ölümü hayattan çok sevmedikçe, fakirliği zenginlikten çok sevmedikçe ve hastalığı sıhhatten çok sevmedikçe."
Biz, "Kim böyle olabilir ki?" diye sorunca, "Hepiniz" diye buyurdu.
Daha sonra şöyle devam etti: "Sizden birine, sevgimiz üzere ölmek mi daha sevimlidir yoksa buğzumuz üzere yaşamak mı?"
"Allah'a and olsun ki, sevginiz üzere ölmek bizlere daha sevimlidir" denince şöyle buyurdu: "Fakirlik, zenginlik, hastalık ve sıhhat de aynı şekilde..." (Mean'il-Ahbar, 189/1). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
"Üç şey imandandır: Darlık zamanında infak, alime selam vermek ve kendisi hakkında insaflı olmak." (Kenz'ul-Ummal, 88).
"Şüphesiz her şeyin bir hakikati vardır. Kul kendisine ulaşan şeyin hata edemeyeceğini ve kendisine hata eden (ulaşmayan) şeyin ise ulaşamayacağını bilmedikçe imanın hakikatine erişemez." (Kenz'ul-Ummal, 12).
"Ey Ebuzer! İnsanları dinlerinde ahmak ve dünyalarında akıllı görmedikçe imanın hakikatine ulaşamazsın." (el-Bihar, 77/83/3).
"Kul, Allah için gazaplanıp Allah için hoşnut olmadıkça imanın hakikatine erişemez. Böyle yaptığı taktirde imanın hakikatine erer." (Kenz'ul-Ummal, 99).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz imanın hakikatinden (nişanelerinden) biri de her ne kadar sana zarar verse de hakkı, her ne kadar sana fayda verse de bâtıla tercih etmendir." (el-Bihar, 70/106/2).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adamın biri Resûlullah'a (s.a.a.) gelerek, 'Ya Resûlullah! Ben sana İslam üzere biat etmek için geldim' dedi. Resûlullah (s.a.a), 'Seninle babanı öldürmek üzere mi sözleşeyim?' diye buyurdu. O şahıs, 'Evet' deyince, Resûlullah (s.a.a), 'Allah'a and olsun ki, biz sizlere babalarınızı öldürmeyi emretmeyiz ama bu vesile ile gerçek bir imana sahip olduğunu anladım ve sen Allah'tan başka hiç kimseyi dost edinmeyeceksin' buyurdu." (el-Bihar, 74/76/70).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiç kimse kendisine insanlardan en uzak olan kimseyi Allah için sevmedikçe ve kendisine insanlardan en yakın olana da Allah için buğz etmedikçe imanın hakikatine erişemez." (Tuhef'ul-Ukul, 369).
İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiçbirisi kendisine şu üç özellik olmadıkça imanın hakikatine erişemez: Ölümü hayattan çok sevmedikçe, fakirliği zenginlikten çok sevmedikçe ve hastalığı sıhhatten çok sevmedikçe."
Biz, "Kim böyle olabilir ki?" diye sorunca, "Hepiniz" diye buyurdu.
Daha sonra şöyle devam etti: "Sizden birine, sevgimiz üzere ölmek mi daha sevimlidir yoksa buğzumuz üzere yaşamak mı?"
"Allah'a and olsun ki, sevginiz üzere ölmek bizlere daha sevimlidir" denince şöyle buyurdu: "Fakirlik, zenginlik, hastalık ve sıhhat de aynı şekilde..." (Mean'il-Ahbar, 189/1). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.