BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bir etnik gruba imtiyaz tanınmasının büyük tehlikeler doğuracağına işaret ederek, "İmtiyazların hakim olduğu bir memlekete 'ideal ülke' denemez. Parçalanmış, bölük pörçük olmuş ülke denir" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, sıcak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. ABD, Avrupa Birliği ve IMF'nin talimatları üzerine yasalar çıkartıldığına işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupa Birliği ve ABD adına atılan adımlardan örnekler verdi. Hükümetin açılım politikasına dikkatleri çeken BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Bana ayrıcalık tanıyan bir hak ver, desem 'Demez mi Çerkez ben de istiyorum', 'Boşnak ya da Arap demez mi ben de istiyorum'. O zaman da imtiyazların hakim olduğu bir memlekete 'ideal ülke' denemez. Bölünmüş, parçalanmış, bölük pörçük olmuş ülke denir. Önce üniter yapı ortadan kalkar, federatif yapı devreye girer, ondan sonra da herkes kendi başına buyruk olur. Çıkarılan self-determinasyon yasası Kürt'ün, Laz'ın, Çerkez'in, Rum'un ayrı bir devlet kurmasının önü açılıyor."
En vahim neticeUygulanan politikaların ülke çıkarlarına aykırı olduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Ülke elden gidiyor, ülkenin başında bulunanlar işin nereye gittiğini bilmiyor. En vahim neticede bu. Neden bilmiyorlar? Çünkü bu arkadaşların ülkenin siyasi, tarihi ve kültürel derinliğinden haberleri yok. Eğer bu derinlik bir siyasetçide olmazsa, olayları okuması mümkün değil. Yorum getirmesi, yönlendirmesi dahası çözüm getirmesi hiç ama hiç mümkün değil. Bugün Türkiye'nin yaşadığı kader maalesef bu çözümsüzlük çıkmazıdır."
Ermenilerin yaptığı zulmün benzeri yokBatının yıllardır Türkiye'yi sözde soykırım iddiaları ile suçlamasına da değinen Prof. Dr. Baş, bu konuda da dikkat çekici analizler yaptı. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesiyle birlikte burada bulunan etnik grupların Türk - İslam medeniyetine hayran kalarak İslamiyet'i seçtiğine vurgu yapan BTP Genel Başkanı, Batının soykırım iddiaları ile kastettiğinin bu medeniyet projesi olduğunu belirterek, şunları söyledi. "Bizim Ermenilere hiçbir şey yapmadığımıza dünya şahittir. Mesela Rus kaynaklarını inceleyin, göreceksiniz ki Ermenilerin Müslüman Türklere yaptığı zulmü dünyada hiç bir vahşi varlık yapamaz. Samimi olarak konuşuyorum. Ama ortada bir olay var. Biz Anadolu yaylasına geldik ya... Anadolu yaylasında Ermenisini, Rumunu, Keldanisini, Süryanisini Müslüman mı ettik? Evet... Bunların hepsi gönülden 'Biz Türk oğlu Türk' olduk dedi mi? Evet... İşte bunun adına soykırım diyorlar."
Batının Türkiye'ye reva gördüğü tezgahBatının geçmişte Şark Projesi adını verdiği "Türkleri Anadolu'dan çıkarma projesi"nin günümüzde dinlerarası diyalog, Medenitler İttifakı gibi farklı adlarla devam ettiğini belirten Prof. Dr. Haydar Baş, "Bunun manası ne? Türk milletine diyor ki, senin aslın Türk değil. Bak kendi dinine gel, budur senin dinin, ne olduğunu öğren. Bir kaç sene evvel bizim Çaykara'da Uzungöl'e Kayseri'den gelen arkadaşlarım misafir oluyorlar. Otelde hanımefendiye 'turist olduğunu zannederek' soruyor, meğer otelin katibesi! Sen kimsin? Katibe cevap veriyor: Ben Pontus'luyum! Bakkala gidiyor, 'sen kimsin?' diye soruyor. O da 'Ben Pontusum' diye cevap veriyor. Şimdi arkadaşlar bunların hortlatmak istedikleri zihniyet bu" dedi.Tarihi uyarıProf. Dr. Haydar Baş, bu kritik açıklamalarını şu tarihi uyarıyla sonuçlandırdı: "Bir millet ki, kendi kültürüne, sanatına, medeniyetine ve maneviyatına sahip çıkar. Tarih sahnesinden asla bu milleti kimse yokedemez. Ama aynı millet maneviyatından, tarihinden, kültüründen ve medeniyetinden koparsa tıpkı bir sürü haline döner. Şimdi bizimle oynanan oyun, bu milleti sürü yapma oyunudur. Bunu bozmaya var mıyız?"
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, sıcak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. ABD, Avrupa Birliği ve IMF'nin talimatları üzerine yasalar çıkartıldığına işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupa Birliği ve ABD adına atılan adımlardan örnekler verdi. Hükümetin açılım politikasına dikkatleri çeken BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Bana ayrıcalık tanıyan bir hak ver, desem 'Demez mi Çerkez ben de istiyorum', 'Boşnak ya da Arap demez mi ben de istiyorum'. O zaman da imtiyazların hakim olduğu bir memlekete 'ideal ülke' denemez. Bölünmüş, parçalanmış, bölük pörçük olmuş ülke denir. Önce üniter yapı ortadan kalkar, federatif yapı devreye girer, ondan sonra da herkes kendi başına buyruk olur. Çıkarılan self-determinasyon yasası Kürt'ün, Laz'ın, Çerkez'in, Rum'un ayrı bir devlet kurmasının önü açılıyor."
En vahim neticeUygulanan politikaların ülke çıkarlarına aykırı olduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Ülke elden gidiyor, ülkenin başında bulunanlar işin nereye gittiğini bilmiyor. En vahim neticede bu. Neden bilmiyorlar? Çünkü bu arkadaşların ülkenin siyasi, tarihi ve kültürel derinliğinden haberleri yok. Eğer bu derinlik bir siyasetçide olmazsa, olayları okuması mümkün değil. Yorum getirmesi, yönlendirmesi dahası çözüm getirmesi hiç ama hiç mümkün değil. Bugün Türkiye'nin yaşadığı kader maalesef bu çözümsüzlük çıkmazıdır."
Ermenilerin yaptığı zulmün benzeri yokBatının yıllardır Türkiye'yi sözde soykırım iddiaları ile suçlamasına da değinen Prof. Dr. Baş, bu konuda da dikkat çekici analizler yaptı. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesiyle birlikte burada bulunan etnik grupların Türk - İslam medeniyetine hayran kalarak İslamiyet'i seçtiğine vurgu yapan BTP Genel Başkanı, Batının soykırım iddiaları ile kastettiğinin bu medeniyet projesi olduğunu belirterek, şunları söyledi. "Bizim Ermenilere hiçbir şey yapmadığımıza dünya şahittir. Mesela Rus kaynaklarını inceleyin, göreceksiniz ki Ermenilerin Müslüman Türklere yaptığı zulmü dünyada hiç bir vahşi varlık yapamaz. Samimi olarak konuşuyorum. Ama ortada bir olay var. Biz Anadolu yaylasına geldik ya... Anadolu yaylasında Ermenisini, Rumunu, Keldanisini, Süryanisini Müslüman mı ettik? Evet... Bunların hepsi gönülden 'Biz Türk oğlu Türk' olduk dedi mi? Evet... İşte bunun adına soykırım diyorlar."
Batının Türkiye'ye reva gördüğü tezgahBatının geçmişte Şark Projesi adını verdiği "Türkleri Anadolu'dan çıkarma projesi"nin günümüzde dinlerarası diyalog, Medenitler İttifakı gibi farklı adlarla devam ettiğini belirten Prof. Dr. Haydar Baş, "Bunun manası ne? Türk milletine diyor ki, senin aslın Türk değil. Bak kendi dinine gel, budur senin dinin, ne olduğunu öğren. Bir kaç sene evvel bizim Çaykara'da Uzungöl'e Kayseri'den gelen arkadaşlarım misafir oluyorlar. Otelde hanımefendiye 'turist olduğunu zannederek' soruyor, meğer otelin katibesi! Sen kimsin? Katibe cevap veriyor: Ben Pontus'luyum! Bakkala gidiyor, 'sen kimsin?' diye soruyor. O da 'Ben Pontusum' diye cevap veriyor. Şimdi arkadaşlar bunların hortlatmak istedikleri zihniyet bu" dedi.Tarihi uyarıProf. Dr. Haydar Baş, bu kritik açıklamalarını şu tarihi uyarıyla sonuçlandırdı: "Bir millet ki, kendi kültürüne, sanatına, medeniyetine ve maneviyatına sahip çıkar. Tarih sahnesinden asla bu milleti kimse yokedemez. Ama aynı millet maneviyatından, tarihinden, kültüründen ve medeniyetinden koparsa tıpkı bir sürü haline döner. Şimdi bizimle oynanan oyun, bu milleti sürü yapma oyunudur. Bunu bozmaya var mıyız?"