logo
21 MAYIS 2024

Abbasiler dönemi günümüze ne kadar da benziyor

Me'mun evlenmeye karar verince, Femu's-Sulh'a doğru yola çıktı. Beraberindeki askerlere bir milyon dinar dağıttı. Bu yolculuğunda otuz bin çocuk köle, çocuk ve yetişkin hizmetçi ve yedi bin câriye eşlik ediyordu. Dört yüz bin tatlı ve üç yüz bir piyadeden oluşan ordu görkemli bir manzara oluşturuyordu
01.05.2024 08:17:00 / Güncelleme: 01.05.2024 08:53:54
Haber Merkezi
Abbasiler dönemi günümüze ne kadar da benziyor
Abbasiler dönemi günümüze ne kadar da benziyor
Bu savurganlığın, en somut örneği Me'mun'un, Boran Hanımefendi ile evlenirken yaptığı harcamalardır. Boran'a bir milyon dinar mehir vermişti. Boran'ın babası, Hasan b. Sehl, kızıyla "Femu's-Sulh/sulh ağzı" denilen yerdeki köyünde zifafa girmesini şart koşmuştu. Me'mun da bunu kabul etti.

Me'mun evlenmeye karar verince, Femu's-Sulh'a doğru yola çıktı. Beraberindeki askerlere bir milyon dinar dağıttı. Bu yolculuğunda otuz bin çocuk köle, çocuk ve yetişkin hizmetçi ve yedi bin câriye eşlik ediyordu. Dört yüz bin tatlı ve üç yüz bir piyadeden oluşan ordu görkemli bir manzara oluşturuyordu. 

Me'mun, bu düğünde sadece ordu komutanına elli milyon dirhem verdi.
  
BAĞIŞLAR VE HEDİYELER

Bir gün İbrahim Mehdî el-Abbâsî, Halife Muhammed el-Emin'e bir şarkı söyledi. Halife ona üç yüz milyon dirhem verdi. İbrahim bu bağışı fazla buldu ve şöyle dedi: "Ey efendim! Yirmi milyon dirhem verseydin yeterdi."

Halife ona şu karşılığı verdi: "Ne verdim ki? Küçük bir vilayetin vergisini!" 

El-Mehdî de halife olunca, beytülmalin hazinelerinden birindeki bütün parayı kölelerine ve hizmetçilerine dağıttı.  

CÂRİYE EDİNMEK

Abbâsî sultanları, abartılı bir şekilde câriye satın alıyorlardı. Dünyanın her tarafından güzel câriyeler Bağdat'a getirilirdi. Bunlar arasında Habeşli, Bizanslı, Gürcü, Çerkez ve Medine, Taif, Yemame ve Mısır'dan getirilen Arap câriyeler vardı.

Bunlar arasında, göz kamaştırıcı giysiler içinde şarkı söyleyenler de bulunuyordu. İnci ve mücevher dizilmiş, üzerinde altın yazılar bulunan kemerler takarlardı. 

Hârun Reşid'in yaklaşık iki bin câriyesi vardı. Mütevekkil'in ise dört bin cariyesi bulunuyordu. 

Hârun Reşid boş olduğu bir günde, Bermekîler'i ziyaret etmişti. Oradan ayrılırken Bermekîler'in câriyeleri tıpkı askerler gibi ikişerli saf tutarak şarkılar söylemiş, ud ve def çalarak sarayın burçları görününceye kadar halifeye eşlik etmişlerdi.

BİNA YAPMA MERAKI

Abbâsî sultanları görkemli ve süslü saraylar yaptırmaya düşkündüler. Dünyanın hiçbir yerinde benzeri olmayan göz kamaştırıcı saraylar yaptırıyorlardı.

Yüce Allah'ın muttakîlere vaad ettiği "Cen- netu'l-Huld"e (Sonsuzluk Cenneti) öykünerek, "Kasru'l-Huld/ Sonsuzluk Sarayı" adında Bağdat'ta bir saray yaptırmışlardı. Bu sarayların en büyüğü, Emin'in yaptırdığı Eyvan'dı.

Tarihçiler bu Eyvan'ı şöyle tarif ediyorlar: "Önce yumurta gibi beyaz bir renkle boyadı. Sonra araya lacivert rengi çizgiler koyarak som altın döktü üzerine. Eyvan'ın büyük kapıları ve kalın kapakları vardı.

Uçları nefis mücevherlerle süslü altın çivilerin parıldayışı göz alıyordu. Kanla boyanmış gibi duran sergiler serilmişti ve hepsi de altın süslemeliydi. Üzerlerine amber ve kâfur serpilmişti." 

Ca'fer el-Bermekî evini yaptırırken, yaklaşık yirmi milyon dirhem harcamıştı.  

EV EŞYASI

Abbâsî sarayları dünyanın en pahalı, en göz alıcı eşyalarıyla donatılmıştı.

Tarihçiler anlatıyor: "Harun Reşid'in eşi Zübeyde Hanımefendi, saf ipekten bir halı yaptırmıştı. Halının üzerinde her türden bütün hayvanların, bütün kuşların şekilleri altınla işlenmişti. Gözleri yakut ve mücevherlerden yapılmıştı. Söylendiğine göre bu halıyı yaptırmak için bir milyon dinar masraf etmişti." 

Yine mücevher işlemeli altın bir sandal satın almıştı ki, üzeri ipek, samur ve türlü atlas kumaşlarla örtülüydü. Bir amber şamdanlık ve mücevher işlemeli bir ayakkabı almıştı.  

GİYSİLER

Abbâsîlerin gösteriş ve savurganlıkları, İbn Haldun tarafından şöyle anlatır:

"Abbâsî saraylarında elbise dokunmaya ayrılmış bir bölüm vardı ve buna "Dûru't-Tıraz/Nakış ve Stil Evleri" adı veriliyordu. Bu bölümü idare eden kişi, terzilerin ve sanatçıların işlerine, aletlerinin teminine ve maaşların ödemeye bakıyordu. 

YEMEKLER

Medeniyetin gelişmesiyle birlikte yemek çeşitleri de çoğalıyordu doğal olarak.

Tarihçi Tayfur, Ca'fer b. Muhammed el-Enmatî'den şöyle nakleder: "Bir gün Me'mun'la yemek yedim. Sofraya üç yüz çeşit yemek konulmuştu." 

Böyle çeşitli yemek yemenin sonucu, dişleri de doğal olarak çürüyordu. Bu da tedavi maksadıyla altın diş takmaya zorluyordu onları.  

ABBÂSÎ HALİFELERİNİN ÖLDÜKTEN SONRA GERİDE BIRAKTIKLARI KİŞİSEL SERVETLERİ

Abbâsî sultanları ve vezirleri öldüklerinde, geride sayılmayacak kadar çok mal bırakıyorlardı. Aşağıda bunlardan bazılarının bıraktıkları serveti dikkatinize sunmak istiyoruz:

Cimriliğiyle meşhur tağut Mansur Devânikî öldüğünde, Müslü manlardan çaldığı servetinin miktarı, altı yüz milyon dirhem ve on dört milyon dinardı. 

Bu korkunç serveti hazinelerine doldurmuş, İslam memleketinin her tarafını ise yoksulluk/perişanlık, sefalet içinde bırakmıştı.

Hârun Reşid'in geride bıraktığı serveti, dokuz yüz milyon dirhem kadardı. 

Hârun Reşid'in annesi Hayzeran öldüğünde gelirinin değeri bir milyon altmış bin dirhemdi. 

Me'mun'un vezirlerinden Amr b. Sa'd öldüğü zaman, seksen milyon dinar değerinde mal bırakmıştı. Vezir'in bıraktığı bu büyük miras bir yazıyla Me'mun'a bildirildi. Me'mun, bu yazıya şöyle karşılık verdi:

"Bu servet; bizimle ilişki kuran, uzun yıllar bize hizmet eden biri için azdır. Allah bu serveti çocukları için bereketli kılsın."  

EĞLENCE HAYATI

Ahmed b. Sadaka anlatıyor: "Yortu günü (Hıristiyanların bayramı) Me'mun'un yanına gittim. Huzurunda yirmi Bizanslı câriye vardı. Bellerine Hıristiyanlığın sembolü zünnarı kuşanmış, Bizans ipeğinden elbiselerle süslenmişlerdi. Boyunlarında altın haçlar sallanıyordu. Ellerinde hurma yaprağı ve zeytin (dalı) vardı.

Eğlence esaslı hayatlarının bir göstergesi de, tavla ve satranç oynamalarıydı. Güvercin yetiştirmeye büyük merakları vardı ve güvercinler için yüksek fiyatlar ödüyorlardı." 

Yine zevklerinden bir diğeri de, horoz ve köpek dövüşü yaptırmalarıydı. 

Ayrıca kumar da oynuyorlardı. Öyle ki, kumar oynamak fakir semtlere kadar sirâyet etmişti. 

Tarihçi Hâkim Bağdadî, muhaddis Muhammed b. Dav' ile ilgili olarak şunları diyor:

"Ondan ilim almak câiz değildir. Çünkü çekinmeden şarap içen ve açıktan günah işleyen biridir. Ebû Nuas, onu Kûfe'de Câbir adında bir ayyaşın evinde ziyaret ederdi." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)
Koca uçak dolacak mı?
Mesafe kısa lakin fiyat özel
Üstelik 28 ayda
1.8 trilyondu, 7.5 trilyon oldu
'Enkaz, Akıncı'nın paylaştığı konumdan 10 km uzaktaydı'
Helikopter enkazını İran İHA'ları buldu
İmamoğlu'ndan Roma gezisi savunması
'Yadırganacak bir tarafı yok'
'Bu dört soruyu cevaplayın, benim dört soruya bakarız'
Bahçeli'nin 4 sorusuna 4 soruyla cevap
İsmail Kartal'ın oğlu dahil 3 kişi ifadeye çağrıldı
Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti
BTP lideri Hüseyin Baş gündemi değerlendirdi
“Dünya savaşa hazırlanıyor”
Yasa teklifi Meclis'e sunuldu
Kripto Varlık Yasası neleri içeriyor?
'Bize her yer Trabzon... Artık Ofluyum'
Senegalli işçiler çay hasadında
İsrailli muhalif liderden 'yardım tırlarına saldırı' açıklaması
"Hükümet destekli milisler..."
'Türkiye'de de yaşanabileceğini düşünmek vehim değil'
Bahçeli'den çarpıcı Reisi çıkışı
Reisi için cenaze töreni düzenlendi
Törene on binlerce kişi katıldı
Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası
İstanbul Valiliğinden açıklama
Reisi için Türkiye'de 'Milli Yas' ilan edildi
Bayraklar yarıya indirildi
'En azından cuma ve cenaze namazı kıldırsın'
Seçim vaadi için ilan verdi
Koca uçak dolacak mı?
Mesafe kısa lakin fiyat özel
Üstelik 28 ayda
1.8 trilyondu, 7.5 trilyon oldu
'Enkaz, Akıncı'nın paylaştığı konumdan 10 km uzaktaydı'
Helikopter enkazını İran İHA'ları buldu
İmamoğlu'ndan Roma gezisi savunması
'Yadırganacak bir tarafı yok'
'Bu dört soruyu cevaplayın, benim dört soruya bakarız'
Bahçeli'nin 4 sorusuna 4 soruyla cevap
İsmail Kartal'ın oğlu dahil 3 kişi ifadeye çağrıldı
Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti
BTP lideri Hüseyin Baş gündemi değerlendirdi
“Dünya savaşa hazırlanıyor”
Yasa teklifi Meclis'e sunuldu
Kripto Varlık Yasası neleri içeriyor?
'Bize her yer Trabzon... Artık Ofluyum'
Senegalli işçiler çay hasadında
İsrailli muhalif liderden 'yardım tırlarına saldırı' açıklaması
"Hükümet destekli milisler..."
'Türkiye'de de yaşanabileceğini düşünmek vehim değil'
Bahçeli'den çarpıcı Reisi çıkışı
Reisi için cenaze töreni düzenlendi
Törene on binlerce kişi katıldı
Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası
İstanbul Valiliğinden açıklama
Reisi için Türkiye'de 'Milli Yas' ilan edildi
Bayraklar yarıya indirildi
'En azından cuma ve cenaze namazı kıldırsın'
Seçim vaadi için ilan verdi

Türkiye’nin genetik kaynağı yurt dışına kaçırılıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında önemli adımlar atıyor
21.05.2024 16:52:00
Kamil Alili
Türkiye’nin genetik kaynağı yurt dışına kaçırılıyor
Türkiye’nin genetik kaynağı yurt dışına kaçırılıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında önemli adımlar atıyor.

2007-2023 yılları arasında 86 vakada, 21 farklı ülkeden toplam 156 kişiye 5.6 milyon lira idari para cezası verildi. Biyokaçakçılık, ülkenin sahip olduğu biyolojik kaynakların izinsiz olarak yurt dışına çıkartılması ve ülkenin kontrolü ve/veya ortaklığı dışında çeşitli amaçlarla kullanılmasını ifade ediyor.

Bilimsel araştırma izni olmadan doğadan örnek toplayan kişiler, yolcu beraberinde, kargo ve posta yoluyla biyokaçakçılık vakalarını gerçekleştirebiliyorlar. Bu kapsamda, ülkeden en çok böcekler, kelebekler, bitkiler, kuşlar, sürüngenler (yılan, kaplumbağa, kertenkele vs), çiftyaşamlılar (kurbağa) ve yumuşakçalar kaçırılıyor.

Kaçırılan bu canlılar, Türkiye'de de güzel örnekleri olan biyoteknoloji çalışmalarıyla tarım, gıda, tıp, eczacılık, kozmetik ve savunma gibi birçok kritik alanda kullanılıyor. Ayrıca ekonomik değeri olan türler doğrudan ticaret, ticari ya da bilimsel amaçlı koleksiyonlar ve biyolojik silah amaçlı kullanılmak üzere biyokaçakçılık vakalarına konu olabiliyor.

Son olarak, Amerikan Ulusal Doğa Tarihi Müzesi Müdürü Lorenzo Prendini ülke dışına endemik türleri kaçırmaya çalışmıştı. Türlere incelenmek üzere el konulurken, şahsa 387 bin 141 lira idari para cezası uygulanmıştı. Türkiye, biyokaçakçılıkla mücadelede kararlı adımlar atmaya devam ediyor ve genetik kaynaklarını koruma konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyor.

Tuzla'da kayan toprak altında kalan 2 işçi kurtarıldı

Tuzla'da Aslı Nemutlu Sanayi Sitesinde inşaat alanında, kanalizasyon hattı çalışmaları esnasında toprak kayması meydana geldi. Kayma sonrası 2 işçi toprak altında kaldı. İtfaiye ekipleri tarafından kurtarılan 2 yaralı işçi Hastaneye kaldırıldı.
21.05.2024 13:47:00
İhlas Haber Ajansı
Tuzla'da kayan toprak altında kalan 2 işçi kurtarıldı
Tuzla'da kayan toprak altında kalan 2 işçi kurtarıldı
Olay saat 12.30 sıralarında Tuzla'da Anadolu Mahallesi'nde bulunan Aslı Nemutlu Sanayi Sitesindeki inşaat şantiyesinde meydana geldi.

İddiaya göre, şantiye alanına yakın bir noktada bulunan kanalizasyon hattında işçilerin çalışma yaptığı sırada toprak kayması meydana geldi.

Kayma sonrası iki işçi toprak altında kaldı. İhbar üzerine adrese gelen itfaiye ekipleri toprak altında kalan işçileri kurtarma çalışması başlattı.

Polis ekiplere şantiye alanında güvenlik önlemi alırken işçiler yarım saat süren çalışmanın ardından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.

Çalışmalara UMKE ekipleri de destek verdi.

Polis ekipleri yaşanan olaya ilişkin inceleme başlattı.


1 kişinin öldüğü, 16 kişinin yaralandığı kazada kamyon şoförü alkollü çıktı

Afyonkarahisar'da 1 kişinin öldüğü, 16 kişinin yaralandığı otobüs kazası ile ilgili yürütülen soruşturmada, kazaya karışan kamyon şoförünün ilk belirlemelere göre alkollü olduğu ortaya çıktı.
21.05.2024 13:37:00 / Güncelleme: 21.05.2024 13:40:18
İhlas Haber Ajansı
1 kişinin öldüğü, 16 kişinin yaralandığı kazada kamyon şoförü alkollü çıktı
1 kişinin öldüğü, 16 kişinin yaralandığı kazada kamyon şoförü alkollü çıktı
Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde yaşanan kazada yaralanan 16 kişinin tedavisi hastanede devam ediyor.

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, yaralıları ziyaret ederek şifalar diledi. Yiğitbaşı ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, kamyon şoförünün alkollü olduğunu ve hatalı bir şekilde anayola çıktığını söyledi.



Vali Yiğitbaşı konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Bir seyahat firmasına ait otobüs ile kamyonetin çarpışması sonucu kaza meydana geldi. Maalesef 1 can kaybı ve 16 yaralımız var. Biz de yaralılarımızı ziyaret ettik. Yaralılardan 4 hastamız taburcu edildi. Afyonkarahisar'daki hastanelere nakli gerçekleştirilen hasta sayımız 4 hastalarımız taburcu edilmeyi bekliyor. Hastanede yatan diğer iki hastamızın da gözlem amaçlı tedavileri devam ediyor. Devlet hastanemizde de 5'i taburcu edilmiş 8 hastamız var. Aldığımız son bilgilere göre Allah'a şükür yeni bir can kaybımız olmayacak gibi görünüyor. Acı bir trafik kazası gerçekleşmiş durumda, kamyon sürücüsü tahliye yoldan anayola çıkarken kontrolsüz bir şekilde çıkmış. Soruşturma devam ediyor. İlk belirlemelere göre hatalı olan kamyon şoförümüz elimizde alkollü olduğuna dair bir bilgi de var. Kamyon şoförü ile ilgili adli işlemler devam ediyor.'

Dolandırıcıların sahte rapor için 'ikiz araç' oyunu

Dolandırıcılar, ikinci el otomobil sektöründe araçların ekspertiz raporunu temiz göstermek için plaka değişimi ile 'ikiz araç' yöntemiyle bir çok kişiyi mağdur ediyor
21.05.2024 10:23:00
İhlas Haber Ajansı
Dolandırıcıların sahte rapor için 'ikiz araç' oyunu
Dolandırıcıların sahte rapor için 'ikiz araç' oyunu
Dolandırıcılar, ikinci el otomobil sektöründe araçların ekspertiz raporunu temiz göstermek için plaka değişimi ile 'ikiz araç' yöntemiyle bir çok kişiyi mağdur ediyor. Uzmanlar, mağduriyetin önüne geçilmesi için güncel rapor, şaşi ve araç beyin kontrolü yaptırılması uyarısında bulunuyor.

Yaz döneminin gelmesiyle birlikte kısmi hareketlenme sürecine giren ikinci el otomobil sektöründe yeni dolandırıcılık yöntemleri ortaya çıkmaya başladı. Dolandırıcılar, parçası değişmiş, boyalı veya kilometre sorunu olan araçları daha gösterişli hale getirmek adına 'ikiz araç' yöntemine başvuruyor. Rapor düzenlenecek araç ile aynı marka, model ve renkte olan normal bir aracı plaka değişikliği yaparak ekspertize getiren dolandırıcılar, satışı yapılacak araç sağlammış gibi sahte bir rapor alıyor. Alınan bu raporla birlikte araçların kusurları gizlenerek kusursuz olarak satışa sunuluyor.

'Aracın plakasını tekrar değiştirerek vatandaşları mağdur ediyorlar'

Araç alacak vatandaşlara uyarılarda bulunan oto ekspertiz uzmanı Şenol Uysal, dolandırıcıların son zamanlarda trend hale getirdiği yöntemi anlattı. Ekspertiz uzmanı Uysal, 'Gösterilen araçtan farklı bir araç getiriliyor. Aynı model aynı marka araçları bulup, kötü aracın plakasını değiştirerek başka bir araca plakayı takıp getirenler oluyor. Buradan temiz, boyasız raporu alarak daha sonra bu aracın plakasını tekrar değiştirerek vatandaşları mağdur ediyorlar.

Başka bir aracın kötü yönlerini gizlemek için bu yapılan işlemler dolandırıcılığa giriyor. Biz bunlara bakarken önce belge üzerinden şaşi ve motor numaralarını kontrol ediyoruz. Daha sonra motor üzerinde veya araç üzerinde bulunan numaraları karşılaştırıyoruz. Aracın kasasında bulunan şaşi herhangi bir kesme veya kaynak işlemi yoksa bu sağlam bir araç olduğunu göstermektedir. Aracın beynine bilgisayar ile bağlanarak son kontrolleri yapıyoruz. Vatandaşlarımızın mağdur olmasını bir nebze engellemiş oluyoruz. Dolandırıcı dediğimiz insanlara bu fırsatı vermiyoruz. Bunun için güvenilen ekspertizlerin tercih edilmesini öneriyoruz' dedi.

Kontrolleri yapılacak aracın sadece plaka üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Şenol Uysal, 'Plaka 5 dakika içerisinde sökülür. Bu plaka başka araca takılırsa o araç olarak değerlendiriyorlar. Plakadaki araç da halbuki o araç değildir. Onun için her zaman şaşi numarasındaki araç kontrol edilmeli. Ruhsatta yazan araç baz alınır. Bu yolsuzluk varsa bunu araç alacak kişiye kesinlikle söyler, emniyet birimlerine de haber veririz. Bu konuda kimseyi yanıltmamak gerekiyor' ifadelerini kullandı.

'Benim aracım kusursuz' havası vermeye çalışanlar var'

Dolandırıcıların satışa sunacağı aracın raporunun daha önceden hazırlandığının altını çizen Uysal, 'Bazı ekspertizlerin rapor örneğini yazıcıdan çıkartıp bunu bilgisayarda düzeltip aracın kusurlarını kapatanlar var. Kaşe ve ıslak imza yok. Aracı satmak istediği ortama atıp işte 'benim aracım kusursuz' havası vermeye çalışanlar da var. Rapor üzerinde oynadığı için sahteciliğe giriyor. Önceden alınan raporlarla değil, alınacak araçların tekrar bir ekspertize göstermelerini rica ediyorum vatandaşlarımızdan. Bunun raporu 3 gün önce 5 gün önce yapıldı şeklinde değil, aracın alınacağı gün kendiniz gözlemleyerek raporunuzu hazırlatın. Çünkü o süre zarfında aracın bir olumsuzluğa karışmadığını bilemeyiz' diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.