Çok zor bir gün.
Uzun süre baka kaldım, bilgisayarıma.
Ne yazayım, nasıl bir cümle kurayım.
Yıllar önce Rahmetli Celal Mısır hocanın ölüm haberini Sakarya'da almıştım.
Sabri Terzi aramıştı beni.
"Celal hocayı kaybettik" deyince donup kalmıştım.
Dün Prof Dr. Ata Selçuk hoca "Baki hocayı kaybettik" deyince aynı hali yaşadım. O söyletebildi ancak.
Başka odada çalışıyorlardı, Ali Gedik ve Ali Değirmenci beylerle.
Onlar kendilerini toparlayamadılar uzun süre.
Ne de olsa biri kırk yıllık arkadaşı, diğer ise öğrencisiydi.
Dünkü "Amma yaptın Baki hocam" başlıklı yazımı yazarken ağlamıştım.
"Yazı yazdım" dedim arkadaşlara.
"Baki hoca hakkında yazdım" dedim.
Okurken onlar da ağlamıştı.
Ne vardı ki ağlanacak?
Hastanede, birkaç gün sonra iyileşip çıkacak bir hasta yatıyordu. Yakında iyileşecek, taburcu olacak yine o eski günlere dönecekti.
Niye ağlayalım ki?
Ama öyle değilmiş meğer.
Beni "gülmek için" okuyanları dün ağlattım işte.
Bugün ise bir başka ağlıyor tüm dostlar.
Her arkadaşın Baki beyle çok hatıraları var ama benim hatıralarım, aramızda geçen konuşmalar bir kitaba zor sığar.
Derslerime girmedi ama, onu ilk kez Trabzon İHL'de tanıdım.
O kadar öğrencinin içinden niye beni seçti bilmem, Fatih'teki evine davet etmişti beni, oturup çay içmiş, sohbet etmiştik.
1978 tarihleriydi yanılmıyorsam.
Tam 25 sene oldu.
Dile kolay yarım ömür.
Aslında büyüklerime karşı çok edepliyim.
Ama elimde olmazdı, Baki beye karşı bazen edepsizlik yapmaktan kendimi alamazdım.
Hoş karşılardı.
Aslını isterseniz o ortamı kendisi oluştururdu.
Büyüğümüzdü ama çoğu zaman arkadaş gibiydik.
Şakalaşırdık.
Edepsizlik dediğim şu; Ben taklidini yapardım, o gülerdi.
Onun gibi daha nicelerinin taklidini yaptık, Hasan Çakır'la.
En son Güneydoğu programından sonra birlikte yolculuk yaptık.
Yolda Maraş'a uğramış, yemek yemiştik.
Maraşlı arkadaşlarla sohbet etmişti.
Sevgili Hayri ile beraberdik. Arabayı O kullanıyordu.
İki de bir; "yavaş git" diyordu.
"Yavaş git buralar tekin yerler değil, her şey olabilir" dedi.
"Aman hocam" dedim, "Allah öte alemi öve öve bitiremiyor. Ne var ki bu alemde sanki?"
"Öyle değil" dedi ve ekledi: "Bu millete, bu vatana yapacağımız yığınla hizmet var".
Ne ilginç çok tedbirli olduğu, bize aman ha dediği trafik terörü aldı onu aramızdan.
Yoğun bakımdan çıksın ziyaretine gideriz diye düşünüyorduk.
Yanılmışız, hata etmişiz.
Yanılmadık aslında, ölüme inancımız, hayata inandığım kadardı, ama beklemiyorduk ki böyle bir kara haberi.
Ne desem az, ne desem boş.
Başımız sağolsun.
Tüm sevenlerinin başı sağolsun.
Ne güzel buyurdu "Alemlerin efendisi" henüz bebekken ölen oğlu İbrahim'in mezarı başında: "Gönül mahzun olur, göz yaşını döker. Bizden öncekiler bu hali yaşamasaydı, bizden sonrakiler de bunda bize uymayacak olsalardı, ben öyle feryat ederdim ki, Medine'nin dağlarını yıkardım".
Uzun süre baka kaldım, bilgisayarıma.
Ne yazayım, nasıl bir cümle kurayım.
Yıllar önce Rahmetli Celal Mısır hocanın ölüm haberini Sakarya'da almıştım.
Sabri Terzi aramıştı beni.
"Celal hocayı kaybettik" deyince donup kalmıştım.
Dün Prof Dr. Ata Selçuk hoca "Baki hocayı kaybettik" deyince aynı hali yaşadım. O söyletebildi ancak.
Başka odada çalışıyorlardı, Ali Gedik ve Ali Değirmenci beylerle.
Onlar kendilerini toparlayamadılar uzun süre.
Ne de olsa biri kırk yıllık arkadaşı, diğer ise öğrencisiydi.
Dünkü "Amma yaptın Baki hocam" başlıklı yazımı yazarken ağlamıştım.
"Yazı yazdım" dedim arkadaşlara.
"Baki hoca hakkında yazdım" dedim.
Okurken onlar da ağlamıştı.
Ne vardı ki ağlanacak?
Hastanede, birkaç gün sonra iyileşip çıkacak bir hasta yatıyordu. Yakında iyileşecek, taburcu olacak yine o eski günlere dönecekti.
Niye ağlayalım ki?
Ama öyle değilmiş meğer.
Beni "gülmek için" okuyanları dün ağlattım işte.
Bugün ise bir başka ağlıyor tüm dostlar.
Her arkadaşın Baki beyle çok hatıraları var ama benim hatıralarım, aramızda geçen konuşmalar bir kitaba zor sığar.
Derslerime girmedi ama, onu ilk kez Trabzon İHL'de tanıdım.
O kadar öğrencinin içinden niye beni seçti bilmem, Fatih'teki evine davet etmişti beni, oturup çay içmiş, sohbet etmiştik.
1978 tarihleriydi yanılmıyorsam.
Tam 25 sene oldu.
Dile kolay yarım ömür.
Aslında büyüklerime karşı çok edepliyim.
Ama elimde olmazdı, Baki beye karşı bazen edepsizlik yapmaktan kendimi alamazdım.
Hoş karşılardı.
Aslını isterseniz o ortamı kendisi oluştururdu.
Büyüğümüzdü ama çoğu zaman arkadaş gibiydik.
Şakalaşırdık.
Edepsizlik dediğim şu; Ben taklidini yapardım, o gülerdi.
Onun gibi daha nicelerinin taklidini yaptık, Hasan Çakır'la.
En son Güneydoğu programından sonra birlikte yolculuk yaptık.
Yolda Maraş'a uğramış, yemek yemiştik.
Maraşlı arkadaşlarla sohbet etmişti.
Sevgili Hayri ile beraberdik. Arabayı O kullanıyordu.
İki de bir; "yavaş git" diyordu.
"Yavaş git buralar tekin yerler değil, her şey olabilir" dedi.
"Aman hocam" dedim, "Allah öte alemi öve öve bitiremiyor. Ne var ki bu alemde sanki?"
"Öyle değil" dedi ve ekledi: "Bu millete, bu vatana yapacağımız yığınla hizmet var".
Ne ilginç çok tedbirli olduğu, bize aman ha dediği trafik terörü aldı onu aramızdan.
Yoğun bakımdan çıksın ziyaretine gideriz diye düşünüyorduk.
Yanılmışız, hata etmişiz.
Yanılmadık aslında, ölüme inancımız, hayata inandığım kadardı, ama beklemiyorduk ki böyle bir kara haberi.
Ne desem az, ne desem boş.
Başımız sağolsun.
Tüm sevenlerinin başı sağolsun.
Ne güzel buyurdu "Alemlerin efendisi" henüz bebekken ölen oğlu İbrahim'in mezarı başında: "Gönül mahzun olur, göz yaşını döker. Bizden öncekiler bu hali yaşamasaydı, bizden sonrakiler de bunda bize uymayacak olsalardı, ben öyle feryat ederdim ki, Medine'nin dağlarını yıkardım".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024