Yürekler yanıyor, ocaklar sönüyor. Terör, dağda bayırda şehirde kol geziyor?
İnsanlığın yüz karası terör; genç ihtiyar, çoluk çocuk, asker sivil ayırt etmeden can alıyor. Diyarbakır'daki son bombalı saldırı sonucu yine masum insanlarımızı teröre kurban verdik. Durum gösteriyor ki; bu ne ilk, ne de son saldırı olacak. Can taşıyan herkes her an bir kalleş terör saldırısı sonucu can ya da mal kaybına uğrayabilir. Terör, artık dünya insanlığının ayıbı olarak dünya gündemindedir.
***
Hani bir söz vardır; "insanlar kendi canavarlarını kendi elleriyle üretirler" diye? Gerçekten de insanlığın yararına gibi görünen her teknolojik buluş, bir anda tasarlanılan kötü niyetlerin icrasında kullanılıp, insanlığın bir anda yok olmasına bile sebep teşkil edebilecek konuma gelebilmektedir. İnsanlığın en yüz kızartıcı suçu olan terörün elinde kullandığı bombalar, 1945 yılında ABD'nin Japonya'ya attığı atom bombasıyla gündeme gelen ve zaman içerisinde çeşitlenerek, teknik donanımlarla zenginleştirilerek insanlığın başına bela olmuştur. Zamanla çeşitli patlayıcılar üretilmiş, insanlık kendi kendini yok edebilecek kapasiteye sahip bombalar icat ederek kötü emellerini yerine getirmek için kullanmışlardır.
***
Peki asla haklı gerekçeleri olmayan işgal ve terör nereden geldi? Rol alanlar, insanın kendisi değil mi? Terörü estiren yine insanın kendisi değil mi? İnsanlığını kaybedecek kadar vahşileşen, insanın bizatihi kendisi değil midir?
Elbetteki insanın tâ kendisidir..!
Yaşanan her olayın arkasındaki gerçek insanın tâ kendisidir. İnsanı ihya eden de, yok eden de yine insanın kendisidir. Bütün meselelerin hallolması, "insan meselesinin" hallolmasıyla alakalıdır. 1980'li yıllarda "Önce insan" teziyle yayın hayatına başlayan icmal dergisinin başyazarı Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın sık sık verdiği "insan-bıçak" ilişkisi örneğini sizlerle paylaşmak istiyorum. "Bıçak doktorun elinde hastasına şifa veren, kasabın elinde gıda veren, katilin elinde tasavvur ettiği cinayeti işleyerek can alan bir alettir. Aslında alet aynı ama, kullanan insanın niyetiyle işler farklılaşmaktadır. O zaman eşyayı kullanacak olan insanı yetiştirmeden hiçbir meseleyi halledemezsiniz"
***
İnsanoğlu yaratılış gereği nefis denen bir olgu taşımaktadır. Eğitilmemiş bir nefis, iyi-kötü ayırt edemez, ihtiras sahibidir, her zaman almak, kazanmak ister.
Ölçüyü kaybeden nefis sayesinde insanlar ihtiraslarının dizginlenemez bir hal alması sonucunda başkaları tarafından kullanılmaya açık hale gelmiş, bazen basit işlerde bazen kendini bile yok edebilecek eylemlerin içerisinde rol alır bir hale gelmiştir.
Bu insanın fıtratında var olan nefis olgusunun kullanılmasından kaynaklanmıştır. İnsanı vahşileştiren, insanlık dışı işlere alet eden nefislerin eğitilmesi, yani insanın kendi adına kurtarılması sağlanmadıkça, insan daha da vahşileşecektir. İnsanoğlunun nefis olgusu eğitildiği zaman, terör kullanacak insanı bulamayacaktır.
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
ukepekci@hotmail.com
İnsanlığın yüz karası terör; genç ihtiyar, çoluk çocuk, asker sivil ayırt etmeden can alıyor. Diyarbakır'daki son bombalı saldırı sonucu yine masum insanlarımızı teröre kurban verdik. Durum gösteriyor ki; bu ne ilk, ne de son saldırı olacak. Can taşıyan herkes her an bir kalleş terör saldırısı sonucu can ya da mal kaybına uğrayabilir. Terör, artık dünya insanlığının ayıbı olarak dünya gündemindedir.
***
Hani bir söz vardır; "insanlar kendi canavarlarını kendi elleriyle üretirler" diye? Gerçekten de insanlığın yararına gibi görünen her teknolojik buluş, bir anda tasarlanılan kötü niyetlerin icrasında kullanılıp, insanlığın bir anda yok olmasına bile sebep teşkil edebilecek konuma gelebilmektedir. İnsanlığın en yüz kızartıcı suçu olan terörün elinde kullandığı bombalar, 1945 yılında ABD'nin Japonya'ya attığı atom bombasıyla gündeme gelen ve zaman içerisinde çeşitlenerek, teknik donanımlarla zenginleştirilerek insanlığın başına bela olmuştur. Zamanla çeşitli patlayıcılar üretilmiş, insanlık kendi kendini yok edebilecek kapasiteye sahip bombalar icat ederek kötü emellerini yerine getirmek için kullanmışlardır.
***
Peki asla haklı gerekçeleri olmayan işgal ve terör nereden geldi? Rol alanlar, insanın kendisi değil mi? Terörü estiren yine insanın kendisi değil mi? İnsanlığını kaybedecek kadar vahşileşen, insanın bizatihi kendisi değil midir?
Elbetteki insanın tâ kendisidir..!
Yaşanan her olayın arkasındaki gerçek insanın tâ kendisidir. İnsanı ihya eden de, yok eden de yine insanın kendisidir. Bütün meselelerin hallolması, "insan meselesinin" hallolmasıyla alakalıdır. 1980'li yıllarda "Önce insan" teziyle yayın hayatına başlayan icmal dergisinin başyazarı Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın sık sık verdiği "insan-bıçak" ilişkisi örneğini sizlerle paylaşmak istiyorum. "Bıçak doktorun elinde hastasına şifa veren, kasabın elinde gıda veren, katilin elinde tasavvur ettiği cinayeti işleyerek can alan bir alettir. Aslında alet aynı ama, kullanan insanın niyetiyle işler farklılaşmaktadır. O zaman eşyayı kullanacak olan insanı yetiştirmeden hiçbir meseleyi halledemezsiniz"
***
İnsanoğlu yaratılış gereği nefis denen bir olgu taşımaktadır. Eğitilmemiş bir nefis, iyi-kötü ayırt edemez, ihtiras sahibidir, her zaman almak, kazanmak ister.
Ölçüyü kaybeden nefis sayesinde insanlar ihtiraslarının dizginlenemez bir hal alması sonucunda başkaları tarafından kullanılmaya açık hale gelmiş, bazen basit işlerde bazen kendini bile yok edebilecek eylemlerin içerisinde rol alır bir hale gelmiştir.
Bu insanın fıtratında var olan nefis olgusunun kullanılmasından kaynaklanmıştır. İnsanı vahşileştiren, insanlık dışı işlere alet eden nefislerin eğitilmesi, yani insanın kendi adına kurtarılması sağlanmadıkça, insan daha da vahşileşecektir. İnsanoğlunun nefis olgusu eğitildiği zaman, terör kullanacak insanı bulamayacaktır.
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
ukepekci@hotmail.com
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024