Irak'ta seçim 15 Aralık'ta yapıldı. Kürt lider Celal Talabani yeniden Cumhurbaşkanı oldu. Yardımcılarından biri Şii diğeri Sünni. Ama ortada henüz bir hükümet yok. Taraflar Başbakan olarak Nuri (Cevad) Maliki adı üzerinde anlaştı.Maliki ise şimdi bakanlıkları taraflar arasında paylaştırmaya çalışıyor.Kürtler, Şiiler ve Sünniler önemli bakanlıkları kapma yarışında.Önemli olan Savunma, Dışişleri, Petrol, İçişleri ve Maliye. Büyük olasılıkla bu kez Dışişleri Bakanlığı Kürtlere verilmeyecek. Türkmenlere de önemli olmayan bir bakanlık düşer.Yeni hükümetin yapısı ülkedeki etnik ve mezhepsel ayrışımı pekiştirecek.Yani bundan böyle Irak'ta Cumhurbaşkanı Kürt, Başbakan Şii ve Meclis Başkanı ile Dışişleri Bakanı Sünni olacak. Diğer görevler de bu çerçevede paylaşılacak.Tıpkı Lübnan'da olduğu gibi. Lübnan'da Cumhurbaşkanı Hıristiyan Maruni, Başbakan Sünni Müslüman, Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı Şii. Askeri ve ve güvenlik görevleri de benzer şekilde paylaşılıyor hem Irak'ta hem Lübnan'da.Bunlara şimdi de Sudan eklendi. Çünkü orada da ABD ve AB'nin baskısı ile federal bir sistem kuruldu. O da yetmedi, şimdi de bu ülkenin Darfur denilen bölgesi NATO tarafından işgal edilmek isteniyor.Gerekçe ise bu bölgede hükümet kuvvetleri ile isyancılar arasında yaşanan kanlı olaylar. Batı bu olayları soykırım olarak niteliyor.Çok umurunda ya...Acaba bu Batı, Avrupa'nın yani medeniyetin ortasında yaşanan Bosna olaylarına neden soykırım demedi?Binlerce kadına tecavüz edildi, insanlar pazar yerlerinde öldürüldü ve toplu mezarlıklara gömüldü...Ya da Rus askerlerinin 40 bin Çeçen kadınına tecavüz ettiği sırada Batı'nın insanlık duyguları acaba neden kabarmadı? Yoksa Batı o sıralarda Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ile mi ilgileniyordu?Tabii İsrail'in 40 yıldır Filistin halkına yaptıklarını Batı'ya hatırlatmanın hiçbir anlamı yok!90'lı yılların başlarında Ruvanda'da bir milyon insan baltalarla öldürülürken acaba 'sevgi dolu' Batı neredeydi?Geçenlerde bağımsız bir Amerikan grubu özel bir rapor hazırladı.Rapora göre 'Saddam dönemindeki Irak su, elektrik, sağlık ve güvenlik alanlarında şimdikinden çok daha iyi...'Saddam ise üçüncü yaş gününü geçtiğimiz cuma günü hücresinde kutladı.Aynı Saddam, iktidarda olduğu dönemlerde tüm Irak bu günü kutlardı.Tabi Saddam gibi katil ve diktatörü sevdiğinden değil.Ama beterin de beteri varmış.Şimdi de bu beterin de beterini bölgede egemen kılmak isteyenler var .Irak çok önemli bir sahne.Bu sahnede sergilenmekte ve sergilenecek olan oyun tüm bölgeyi karıştıracak özellikte.Hep söyledim.Önemli olan bu coğrafyada yaşayan insanların niyetleridir.Hiç kimse var olan durumdan istifade kendi kendine özel hesap yapmasın. Tutmuş gibi gözükse de dış kaynaklı hiçbir hesap bu coğrafyada tutmamış ve tutmaz.Ama her şeye rağmen bazıları hala kendi yaşam biçimlerini coğrafya dışı ülke ve güçlerin istemleri doğrultusunda şekillendirmek istiyorsa o zaman onlara söylenecek bir çifte söz kalıyor:'Ne tarih ne de halkınız sizi asla affetmeyecek ve lanetle anacaktır.' Çünkü coğrafya dışı ülke ve güçler hep bölge ülke ve halklarını birbirine düşman etmiş ve gerektiğinde birbirine kırdırmıştır.Başta ABD ve İngiltere olmak üzere yabancı ülke ve güçlere güvenen herkes, ister Arap,Türk, Kürt ya da Acem olsun hep onlardan kazık yemiş ve kullanıldıktan sonra kenara atılmıştır.Hüsnü Mahalli/ Akşam