3 Ekim'e kilitlendiği için gözü bir şey görmeyen AKP hükümetinin tavizkâr politikalarını fırsat bilen Rum Kesimi Ek Protokol'ü gerekçe göstererek Türkiye ile ticaret yapmak için kolları sıvadı.
AB Daimi Temsilciler Komitesi Toplantısı'nın (COREPER), Türkiye'nin Rum Kesimi'ni tanıması, liman ve havaalanlarını Rumlara açması yönündeki karşı deklarasyonu ve müzakere çerçeve belgesini, Türkiye'nin karşısına siyasi muhatap olarak çıkmak için araç olarak kullanmaya çalışan Rum yönetimi, 3 Ekim tarihi yaklaştıkça Türkiye hedefli planlamalarına hız veriyor.Müzakere çerçeve belgesinde, Türkiye'den uyguladığı ambargoyu sona erdirmesi ve Rum gemilerine limanlarını açmasının istenmesini bekleyen Rum yönetimi, Güney Kıbrıs bayraklı gemilerin Türk limanlarına girmesi ve Türkiye pazarında Rum mallarının satılması için ciddi hazırlıklar yapıyor.Rum Planlama Dairesi'nin2007-2013 dönemini kapsayan Stratejik Kalkınma Planı'na bu yönde önemli maddeler eklediği belirtiliyor. Kalkınma planıyla Kıbrıs sorununa 'çözüm' bulunması durumunda ilişkilerin normalleşmesi ve Türkiye ile Rum Yönetimi arasındaki ticaretin gelişmesi bekleniyor.Planda, Gümrük Birliği Anlaşması'nın genişletilmesinin, Türkiye ile Rum yönetimi arasındaki ticaretin aşamalı olarak artmasını sağlayacağı değerlendirmesi yapıldı.
"Liman sorunu halledilirse ticaret gelişir"AKP hükümeti, Ada'da bir çözüme ulaşılmadan Rum bandıralı gemilerin Türk limanlarına giremeyeceğini iddia ederken, Rumlar, Türkiye'nin Gümrük Birliği Anlaşması uyarınca AB'ye üye tüm ülkelere eşit davranarak Rum gemilerine uyguladığı ambargoyu sona erdirmesi gerektiğini savunuyor.Rum Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanı Yorgos Lillikas, bu çerçevede Fileleftheros gazetesine yaptığı açıklamada, Rum gemilerinin Türkiye limanlarına demirlemesi sorununun Türkiye tarafından çözülmesi durumunda, iki ülke arasındaki ticaretin gelişmesinin muhtemel olduğunu söylemişti.
Rum işadamları açıklama bekliyorBazı Rum işadamlarının Türkiye ile ticaret konusunda kendi bakanlığından bilgi talep ettiğini belirten Lillikas, kendilerinin de Türkiye ile ticari bağların geliştirilmesine karşı olmadıklarını kaydetmişti. Lillikas, Rum işadamlarının konu hakkında tereddütte olduklarını, ayrıca bunun 'Kıbrıs toplumu' tarafından kabul görüp görmeyeceği konusunda da endişeleri bulunduğunu vurgulamıştı. Bazı ürünlerin Yunanistan ya da diğer ülkeler aracılığıyla Türkiye'den Güney Kıbrıs'a geldiğini söyleyen Lillikas, sanayi ve tarım sektörüyle uğraşanların Türkiye'yle özellikle ürün fiyatlarında rekabet edemeyeceklerini bildiklerini açıklamıştı. Rum Bakan, Rum Kesimi'nde Türkiye ile rekabete girebilecek tek sanayi dalının, Avrupa'nın da en büyüğü olan alüminyum sanayi olabileceğini sözlerine eklemişti.