İthal edilen her mal işsizliği daha da arttırıyor

Türk-İş, "Türkiye'de yatırım yapan her türlü firmanın ürününün yerli malı" olduğunu belirterek, Türkiye'de üretilen malların kullanılması önerdi. Türk-İş, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) barkodu 869 ile başlayan yerli malı ürünlerin satın alınmasına ilişkin çağrısına destek verdi.  Türk-İş tarafından "Vatandaş! Türkiye'de Üretilen Malı Satın Al"başlığıyla hazırlanan rapor, konfederasyonun Başkanlar Kurulu toplantısına sunuldu. Bağlı sendikalar, rapora ilişkin değerlendirmelerini gelecek günlerde Türk-İş'e iletecek. Raporun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da sunulması bekleniyor.  Alt başlığında, "Türkiye'ye yatırım yapan, Türkiye'de istihdam sağlayan sanayinin ürettiği her mal yerli malıdır. İşine, aşına, işyerine sahip çıkmak için Türkiye'de üretilen malı kullan" ifadesinin yer aldığı raporda, Türkiye'nin elma, armut, alabalık gibi "insanı şaşırtan" ithalat kalemlerine sahip olduğu belirtildi. İthal edilen her ürünün Türkiye'de aynı ürünü üreten işyerlerini ve çalışanları zora soktuğuna dikkat çekilen raporda, şunlar kaydedildi: "Gerek sanayicilerin, gerekse tüccarların, ithal edilen tüketim mallarının adet ve tür olarak artış göstermesinden duydukları rahatsızlık, siyasi iktidarları aynı ölçüde tedirgin etmemektedir. İthal edilen her 6 bin 500 dolarlık malın Türkiye'de bir kişiyi işsiz bıraktığı, son beş yılda 1 milyon 200 bin işyerinin kapandığı, 3 milyon meslek sahibi insanın işsiz kaldığı biliniyor." Raporda, siyasi iktidarların, yerli malının kullanılmasına ilişkin kampanyalara imza koydukları uluslararası sözleşmeler nedeniyle sıcak bakamadıkları savunularak, oysa uluslararası sözleşmelere imza atan birçok ülkenin, kendi ülkelerinde üretilen malın kullanılmasını zaten ulusal bir politika olarak benimsedikleri anlatıldı.  Barkodu 869 olan mal ne demek?Raporda, Türk-İş'in yıllardır yerli endüstrinin ve yerli malının korunmasını savunduğu belirtilerek, Türkiye'de üretilen malın tüketilmesi için barkodu 869 ile başlayan ürünlerin satın alınmasının yeterli olacağı ifade edildi.  Raporda, şu görüşlere yer verildi:  "Siyasi iktidarların hangi küresel sözleşmelerin altına imza atarak kendini bağladığına bakılmaksızın, kendi işimizi, işyerimizi, aşımızı korumak için sanayicisi, ihracatçısı, tüccarı, işçisi, memuru,esnafı, tüketicisi ve bunların örgütleri olarak biraraya gelip, yıllardır unutturulmaya çalışılan yerli malı kullanma kavramına geri dönmek gerektiğine inanıyoruz. Yerli malı kavramını da genişleterek, bizim ülkemizde, bizim işçimiz tarafından üretilen, bize vergi ödeyen,katkı sağlayan, markası ve milliyeti ne olursa olsun Türkiye'de yatırım yapan her türlü firmanın ürününü yerli malı olarak kabul ettiğimizi, Türkiye'de üretilen malı kullanmanın nostalji değil, ülkenin geleceğini düşünmek olduğunu önemle ve inançla belirtiyoruz."