İthal meyveye yüzde 60 vergi
Verita markasıyla Türk halkını tropikal meyvelerle tanıştıran İdeal Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Birincioğlu, ithal ettikleri meyvelerin uçakla geldiğine işaret ederek, "Bu ciddi bir maliyet... Ortalama yüzde 50-60 gümrük vergisi ödeniyor. Muzda vergi oranı yüzde 160'ı buluyor" dedi
14.05.2017 00:00:00
Verita markasıyla Türk halkını tropikal meyvelerle tanıştıran İdeal Tarım Yönetim Kurulu Başkanı, Trabzonlu Zeki Birincioğlu'nun tropikal meyve yolculuğu meraktan başlamış. Bu süreci Yeni Mesaj'a anlatan Birincioğlu, "1980'lı yıllarda muz ithalatıyla başlayan bir serüven bu... Verita'yı 1997'de kurduk. O dönemde farklı meyvelerle tanıştım. Akabinde kivi meyvesinin Türkiye'de yetiştirilmesine ön ayak oldum. Kivi meyvesini ithalat etmemizle bir pazar oluştu. Oluşan bu pazar üzerine hobi olarak üretilmeye başlandı. Akabinde ticari üretim başladı. Kivide standartları koruma adına çok çaba sarfettik, piyasa bunu algıladı" dedi.
'Denetimsiz ürün getirmiyoruz'
Muzu ve kiviyi diğer egzotik meyvelerin takip ettiğini dile getiren Zeki Birincioğlu, şunları söyledi: "20 yıldan bu yana dünyayı geziyoruz. Doğru şartlarda üretim yapan en iyi üreticiyi arıyoruz. En iyi nakliyecilerle çalışıyoruz. Buraya gelen ürünlerin tamamı Tarım Bakanlığı denetiminde ilaç kalıntısı analizinden geçiyor. Bugün 6 kıtadan 30 civarında ülkeden ithalat yapıyoruz. Bizim işimiz meyvelerin 12 ay boyunca bulunurluluğunu sağlamak... Eğer meyve Türkiye'de üretiliyorsa, Türkiye'den alıyoruz. Yoksa ithal ediyoruz. Mesela yaban mersini... Kasım, Aralık ve Ocak aylarında Şili'den başlıyor alımlar, sonrasında Peru, Fas, İspanya, İtalya, Hollanda, Temmuz-Eylül arasında Türkiye devreye giriyor. Trabzon'da yaban mersini üretilen araziler var. Türkiye'de üretilen yaban mersini, ahududu, böğürtlen gibi ürünler talebe cevap vermediğinden ihraç edilemiyor."
Muzda vergi yüzde 160
Ürünlerin uçakla geldiğini kaydeden Zeki Birincioğlu, "Bu ciddi bir maliyet... Ortalama yüzde 50-60 gümrük vergisi ödeniyor. Muzda vergi oranı yüzde 160'ı buluyor. Ananas ve kivi lokomotif ürünlerdir. Klasik meyvelerden elma, armut, üzüm de özellikle Mart-Mayıs dönemlerinde çok satılıyor. Şili'de ters mevsim nedeniyle taze üzüm üretim dönemi olduğundan Türkiye'ye getiriyoruz. Geçen sene Şili 70 bin ton yaban mersini ihraç etti. Şaka bir rakam değil... Bu taze olarak ihraç edilmiş" dedi.
EKONOMİ SERVİSİ
'Denetimsiz ürün getirmiyoruz'
Muzu ve kiviyi diğer egzotik meyvelerin takip ettiğini dile getiren Zeki Birincioğlu, şunları söyledi: "20 yıldan bu yana dünyayı geziyoruz. Doğru şartlarda üretim yapan en iyi üreticiyi arıyoruz. En iyi nakliyecilerle çalışıyoruz. Buraya gelen ürünlerin tamamı Tarım Bakanlığı denetiminde ilaç kalıntısı analizinden geçiyor. Bugün 6 kıtadan 30 civarında ülkeden ithalat yapıyoruz. Bizim işimiz meyvelerin 12 ay boyunca bulunurluluğunu sağlamak... Eğer meyve Türkiye'de üretiliyorsa, Türkiye'den alıyoruz. Yoksa ithal ediyoruz. Mesela yaban mersini... Kasım, Aralık ve Ocak aylarında Şili'den başlıyor alımlar, sonrasında Peru, Fas, İspanya, İtalya, Hollanda, Temmuz-Eylül arasında Türkiye devreye giriyor. Trabzon'da yaban mersini üretilen araziler var. Türkiye'de üretilen yaban mersini, ahududu, böğürtlen gibi ürünler talebe cevap vermediğinden ihraç edilemiyor."
Muzda vergi yüzde 160
Ürünlerin uçakla geldiğini kaydeden Zeki Birincioğlu, "Bu ciddi bir maliyet... Ortalama yüzde 50-60 gümrük vergisi ödeniyor. Muzda vergi oranı yüzde 160'ı buluyor. Ananas ve kivi lokomotif ürünlerdir. Klasik meyvelerden elma, armut, üzüm de özellikle Mart-Mayıs dönemlerinde çok satılıyor. Şili'de ters mevsim nedeniyle taze üzüm üretim dönemi olduğundan Türkiye'ye getiriyoruz. Geçen sene Şili 70 bin ton yaban mersini ihraç etti. Şaka bir rakam değil... Bu taze olarak ihraç edilmiş" dedi.
EKONOMİ SERVİSİ