Depresyona rastlanma oranı, ülkemizde yüzde 8 ile 20 arasında. Toplumdaki her 10 kişiden birisi, kadınlara baktığımızda ise her 4 kadından birisi depresyon geçirmiş ya da geçiriyor Sivas'ta Prof. Dr. Orhan Doğan ve ekibinin gerçekleştirdiği Ruhsal Bozuklukların Epidemilojisi araştırması, bize Türkiye'de depresyonun boyutlarına ilişkin önemli ipuçları veriyor. Erkekler anlayışlı olmalılarDepresyona rastlanma oranı, ülkemizde yüzde 8 ile 20 arasında. Toplumdaki her 10 kişiden birisi, kadınlara baktığımızda ise her 4 kadından birisi depresyon geçirmiş ya da geçiriyor. Bizim tedavi ettiğimiz vakalar da bu orana uyum gösteriyor. Depresyon, kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla rastlanıyor. Bunun nedenleri var:- Kadınlar özel dönemlerinde doğal olarak depresif yapıdalar, en belirgin fark bu. Karşılarındaki insanların, eşlerinin bu konuda bilgi sahibi olması, çıkacak sorunların önüne geçiyor.- Kadınlar, toplumda üstlendikleri rolün büyüklüğü açısından da depresyon geçirmeye daha uygun. Doğum, çocuk yetiştirme, gibi etkenler depresyon nedenleri. Bir de kadınlar, erkeklerden daha rahat yardım isteyebiliyorlar, dolayısıyla onların rahatsızlıklarını daha kolay öğreniliyor.Depresyon tedavisiSon yıllarda yapılan araştırmalarda, psikolojik rahatsızlıkların birçoğunun altından biyolojik sorunların çıktığına değinen Prof. Dr. Göktepe'ye göre; bir insanın öyle bir ruhsal hastalığı olur ki, bu tamamen tıbbi bir durumdan ileri gelebilir.Mesela nörolojik bir hastalığı olanların yani beyindeki sinirlerle ilgili sorunları olanların büyük kısmında depresyon görülüyor. Artık çok iyi biliniyor ki, beyindeki sinirlerde meydana gelen bir çok sorun depresyona neden oluyor. Örneğin, geçirilen bir trafik kazası bile bir zaman sonra depresyon meydana getirebiliyor. Çünkü beyinde bir sarsıntı oluşuyor ve onun yarattığı değişim sonucunda depresyon ortaya çıkıyor. Kafa travmaları çok önemli bu konuda. Prof. Dr. Göktepe, "depresyon neyle ilgili olursa olsun onu tedavi etmek zorundayız. Çünkü çok önemli bir hastalık ve şunu biliyoruz ki, yüzde 15 oranında ölümle sonuçlanıyor" diyor.Ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıkVe artık psikiyatrlar rahatlıkla söylüyorlar ki, depresyon, doktorların hayat kurtarıcı olabildiği nadir hastalıklardan biri. Bu sebeple çok ciddiye alınması gereken ve aynı zamanda çok kolay tedavi edilebilen bir hastalık. İlaç tedavisi var ve önemli sonuçları oluyor, bir ay içinde hastayı normale yakın duruma getirmek mümkün, ilaç iyi seçilmişse tabii ki. Sadece psikoterapi uygulanarak aylarca süren tedavi, ilaçla bir ay içinde hastayı normal yaşamına döndürebiliyor fakat ilaçların kullanımının kesilmemesi ve en az 6 ay kullanılması da gerekiyor. Çünkü depresyonun tekrarlama riski çok yüksek. Ancak hemen belirtmek gerekiyor ki, ciddi bir maliyeti de var bu işin. Özellikle yeni ilaç kullanımında maliyet oldukça yüksek. Piyasada 20'den fazla depresyon ilacı var ve bir kısmı baskılayıcı, bir kısmı uyarıcı ilaçlar. Bunlar hastanın durumuna göre veriliyor. Alternatif tedavilerDepresyon nedeniyle yapılan beyin ameliyatları artık gerilerde 1970'lerde kalmış durumda. Zaten o zaman da çok ciddi depresyonlarda yapılıyordu ve yüzde 67 oranında iyileşme sağlıyordu. Şimdi ise beş eksenli yaklaşım hastayı tanımak için kullanılan iyi bir yöntem. Çünkü tedavi sırasında hastanın tanısı çok önemli. Ayrıca hastanın kişiliği göz önünde bulunduruluyor, kişilik yapısı ilaç seçiminde bile önem kazanmış durumda. Mesela takıntılı insanlara farklı, uyumsuzlara farklı, içine kapanıklara farklı ilaçlar veriliyor. Bazı ilaçlar var ki, tıbbi durumu kritik olanlara verilemiyor. Prof. Dr. Göktepe'ye göre, kişiliği, tıbbi durumu, yaşananları, sosyal durumdaki değişimleri, bunların hastanın hayatındaki etkilerini bilmezseniz, bunun üzerinde durmazsanız yanlışlar yaparsınız. Depresyon tedavisindeki ilaçların yan etkilerinin giderek azaldığına dikkat çeken Göktepe, "Bunların bir kısmı hala kullanılıyor, sebebi ise ekonomik çünkü insanların cebine göre ilaç yazmak zorundasınız. Fiyatlar 2 ile 50 milyon lira arasında değişiyor. Hastaya her şeyi belirtip öyle yazıyoruz reçeteleri. Bu arada depresyon tedavisindeki en etkili yöntem ise elektro şok. Sonuç alınamayan depresyonlarda etkili bir yöntem. İlaçtan daha kısa sürede etkili oluyor. Ancak anestezi altında yapılması gerekiyor. Yapılmadığı söyleniyor ama hep yapılıyor. Bakırköy'e gidin çok yaygın olarak kullanılıyor.Eğer anestezi altında uygulanırsa sorun olmuyor. Anestezi altında yapılması çok daha emniyetli çünkü işlem sırasında kalp durabilir ve anestezi uzmanı buna müdahale edebilir, psikiyatr ise müdahale edemez. Bunun için önce, kapsamlı muayeneden geçirilmeli hastalar. Bizim tedavilerimiz sadece hastanede yapılmıyor ayaktan da yapılıyor. Bu tedaviden sonuç almak için ayda 6-7 tedavi yapmak gerekiyor ki büyük ölçüde normale dönülsün. İlaçlardan daha kısa sürede başarılı olunuyor bu kesin" diyor.