logo
29 MART 2024

Kafire "kafir" demek Allah'ın emridir

28.01.2005 00:00:00
Diyalog ve diyaloğun altyapı çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor.

Böyle olunca da, diyaloğun önündeki en ciddi engel olan "sağal iman" hedef tahtasına konmuş vaziyette.

Diyaloğun planlanan zamanda hedeflenen noktaya varabilmesi için, önündeki engellerin bir bir temizlenmesi lazım.

Bunun için de ilk iş, Müslümanların imanı hassasiyetini laçkalaştırmak, "ateşe düşmek" ya da "gökten düşüp paramparça olmaya denk" kabul edilen imandan sonra küfre düşmenin, öyle korkulacak bir şey olmadığına Müslümanları inandırmak için her yol deneniyor.

Bugün yapılan budur.

"Köre kör demek nasıl eziyet edici bir söz ise, kafire kafir demek de bu ölçüde eziyet verici sözdür."

Bu çok özel fikrin sahibi Said-i Nursî/Nurköylü Said'dir.

Böylesi sakat bir mantık kuramını aklının ucundan hiç kimse geçirmemiştir sanırım.

Körlük bir hastalık.

Körlük bir nakısa, noksanlık değildir.

Allah bir insanı kör olarak da ana rahminden dünyaya gönderebilir, daha sonra da kör olabilir kişi.

Bu hal mahşerde kişinin ya günahlarına kefarettir, ya da sevabının ziyadesine vesiledir.

Hz. Peygambere (as) ait olan şu söz çok anlamlıdır; "Bir organ bedenden bir sebebe binaen ayrılırsa, o organ direk cennete gider. Cennete giden o organ vücudun diğer kısmını da Cenab-ı Hakk'tan ister."

Yani, ameliyatla, bir hastalık sonucu vücudumuzdan kopan göz dünyada bizi kör yapsa da öte alemde Allah'ı görmemize sebeptir.

Böylesi körlük bir nakısa değil, bir şereftir.

Bir Allah dostunun; "eğer bu gözler öte alemde Allah'ı görmeyecekse, bu dünyayı da varsın görmesin. Ama eğer öte alemde Allah'ı görecekse, bu dünyanın yalan süslerine bakıp da niye yıpransın" sözünü de kaydedelim.

Küfür aslında en büyük körlüktür.

Hakkı-hakikati görmemekten daha büyük bir körlük olur mu?

Bizden istenen de bu körlüğü ifade etmemek midir yoksa?

Allah Kur'an-ı Kerim'inde, yaklaşık 350 ayette "küfür" kelimesini değişik kalıplarda kullanıyor; (kefer-kafirun-kafirûne-yekfurûne...gibi).

Buna karşılık küfrün zıddı olan "iman" kelimesi de aynı şekilde, değişik kalıplarda yaklaşık 550 ayette geçmektedir (âmen-âminû-âminûn-yu'minûn...gibi).

Peki Allah'ın Kur'an'da 350 yerde kullandığı "küfür" kelimesini bir Müslüman'ın kullanmasında niye sakınca olsun ki?

Yarattığı varlık olan insanın, onurunun incineceğini hiç mi düşünmedi Cenab-ı Hak?

Bunun yanında, diyalogcuların can simidi gibi önce tahrif edip sonra da sarıldıkları Kâfirûn Sûresi bir emir cümlesiyle başlıyor.

"KUL!"

Manası?

Söyle!

Kim emrediyor?

Allah!

Kime emrediyor?

Peygamber'e!

Neyi emrediyor?

"(Ey Resulüm!) De ki!: 'Ey kafirler!'..."

Ve sure iman ile küfrün arasını tarihin hiçbir döneminde değişmeyecek kesin ölçülerle ayırıyor.

1, 2. (Resûlüm!) De ki: Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam.

3. Siz de benim taptığıma tapmıyorsunuz.

4. Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.

5. Evet, siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.

6. Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.

Çarpıtılan 6. ayeti daha önce açıklamıştım ama yine de yazayım.

Ayette geçen "sizin dininiz size benim dinim bana" kısmına İslam alimleri tarafından verilen manalardan birkaçı:

a- "İstediğiniz gibi ibadet edin" anlamında bir tehdittir.

b- Ben sizi hak olan dine davet ediyorum. Madem kabul etmiyorsunuz, beni rahat bırakın da şirke davet etmeyin.

c- Dininiz sizin olsun. Eğer helak olmakta bir hayır umuyorsanız ona sarılın. Ben dinimi bırakmam.

d- Buradaki "din" kelimesi karşılık/ceza manasınadır. Yani sizin cezanız size, benim mükafatım/cezam da bana. Önceki dört ayeti, hatta beş ayeti de diyebiliriz, göz önüne aldığımızda, son ayetin "sizin dininiz de hak, benim dinim de" gibi bir manaya gelemeyeceğini mümin olan çok kolay anlar.

Peki Kur'an'da 350 ayette "kafir" kelimesini kullanan ve peygamberi Hz. Muhammed'e (as) kafirlere "De ki ey kafirler!" diye hitap etmeyi emreden Allah, Said-i Nursî/Nurköylü Said'e (ve de Fethullah Gülen'e); "aman Said/Fethullah, sakın kafire kafir deme, bunda eziyet var" der mi?

Abdestin farziyeti bir ayetle sabittir.

"Ey iman edenler, (abdestsiz iken) namaz kılmaya kalkışırsanız..."

Başka bir ayete gerek olmadan biz abdestin farz olduğuna iman ederiz.

Bu da onun gibidir.

Yani "Ey resulüm de ki!; Ey kafirler!.." bu da mutlak emirdir ve kafire kafir demek Allah'ın emridir.

Peki biz bugün bir meydana çıkıp böyle bir şey mi yapacağız?

Hayır!

Biz küfrün batağına saplanmış insana hakkı ve hakikati anlatıp, onu o bataktan kurtarmakla görevliyiz.

"Ey resulüm eğer tebliğ görevini yapmazsan, peygamberlik görevini yapmamış olursun" ayetini ölçü alarak biz tebliğ vazifemizi her ortamda yapmalıyız. Ama bir kişi de "küfrünü" bir meziyet olarak sunuyor ve İslam'ın nurunu söndürmek gayreti içindeyse ona kafir demek bir ilahî emri yerine getirmektir, dolayısıyla da ibadettir. Son olarak, dün akşam (Çarşamba akşamı) bana misyonerlik konusunda konferans verme imkanını sağlayan Büyükçekmece Türkocağı yetkililerine başta başka Salih Bey'e ve seçkin haziruna teşekkür ederim.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.