logo
19 MART 2024

Kanlı zeminde seçim demokratik olur mu'-10

08.02.2005 00:00:00
Irak'taki hassas noktalarımız

Türkiye'nin Irak'taki hassas noktaları-çizgileri-hatları veya duyarlı konuları mevcuttur. Bunlar herhalde herkesçe bilinmektedir:

1 - PKK ve terör çeteleri - yakalanması ve Türkiye'ye iade edilmesi,

2 - Musul-Kerkük-Erbil-Telafer demografilerinin eskisi gibi kalması,

3 - Türkmen kardeşlerimize demokratik haklarının verilmesi.

Tüm bu konular ABD makamlarına yıllardan beri anlatılmakta anlatılmakta ve tekrar tekrara izah edilmektedir. Ama karşıdakiler her şeye rağmen pek anlamamakta, gittikçe daha dirençli olarak söylediklerimizin tam tersini yapmaktadırlar!

Mesela PKK konusunu ele alırsak ABD yıllardan beri bu konuda Türkiye'yi desteklemişti. Hatta AB ülkeleri PKK'yı besledikleri ve bize karşı kullandıkları zamanlar bile ABD bizimle beraber onlara terörist gözüyle baktığını söylüyordu (El altından yardım edilip edilmediği bilinmediği halde). Fakat bu tutum sonradan ve özellikle Irak savaşı ve ondan sonra tamamen değişti. Önce aramızda adeta bir suskunluk devresi oldu. ABD bizi dinliyor ve tasdik ediyor ama hiç bir şey yapmıyordu. Fakat son bir seneye yakın devrede ABD'nin tavrı adeta 180 derecede değişti. Şimdi ABD adeta Kandil dağındaki PKK çetelerini yetişmiş ve kendisine uygun bir asker gibi görmeye başladı ve Kuzey Iraktaki Kürtlerin yanında siyasete atılacak eleman olarak onlara ilgi göstermeye başladı. Türkiye'yi ise sadece ve alenen oyalamaktadır. Bizim yetkililerimiz de herhalde bu durumu görmekte ve anlamaktadırlar. Ama buna karşı herhangi bir etkili reaksiyon yoktur. Şimdi Türkiye sabırla ABD'nin eskiden vaat ettiklerini ve verdikleri sözleri tutmasını beklemektedir! Bakalım bu bekleme ve umut daha ne kadar devam edecektir. Çünkü PKK'nın Kuzey Irak'ta siyasallaşması ise Türkiye için çok ciddi bir tehlikedir. Türkiye ise buna sessiz kalamaz.

Öte taraftan ABD şu anda dünyanın en büyük gücü. Tüm teknolojik ve askeri gücünü bu yola koydu. Bu yerlerde başarılı olmak istiyor. Fakat kendi tavırlarıyla hemen hemen tüm dünyayı kendisine cephe aldırttı. Şu anda ABD ile birlikte kendisine müttefik olarak görülenler sanki sadece öyle olmak mecburiyette. Kısacası ABD'nin yaptıklarına ve politikasına değil de ABD'nin büyük gücüyle beraber olmak isteyenler var. İşte çok büyük bir gücün başında çok başarısız ve fütursuz bir yönetim olursa bu durumlara kolayca düşebileceğinin alenen ispatıdır bu durum!

Musul ve Kerkük durumuna gelince de, ABD tarafından siyasi Kürtlere Talabani ve Barzani'ye verdiği yetkiler paralelinde şu anda istedikleri şekilde oranın demografisini değiştirmektedirler. Bu değiştirmeler oldukça planlı ve programlı gitmektedir. Önce Saddam'ın düşüşlüyle beraber Kürtlerin Kerkük'e ve Musul'a girmelerine ABD müsaade etti ve oradaki tüm tapu ve kadastro kayıtları yağmalandı. Böylece eski defterler ve demografik kayıtlar tamamen yok oldu. Bunun yanında Türkmenlerin yoğun olduğu bölgelerde teröristler-direnişçiler gizleniyor bahanesiyle o bölgeleri havadan şiddetle bombaladı ve yüzlerce zayiat verdirerek ve insanları korkutarak bölgelerini evlerini barklarını terk etmelerini sağladı. Son olarak da ABD seçim çalışması yapmış ve belirli yerlere nüfus kaydırması yapmıştır. İşte tüm bunlar dünyanın gözleri önünde oynanmakta ve alenen korkusuz şekilde yapılmaktadır. Sonunda da bunlara demokrasiyi sağlamak ve uygulamak denmektedir.

Türkiye "1923 yıllarından sonra 1926'lara kadar Musul ve Kerkük bizim Misak-ı Milli sınırlarımız dahilindedir. Ama oraların diplomasi yoluyla, anlaşmalarla almamız gerekir" fikrini ortaya koymuştu. Çünkü askeri bir hareket Türkiye'nin başını çok ağrıtabilir fikrini Atatürk açıkça görmüştü. Şimdi ise durum ondan da ters. Oraya Türkiye'nin bu durumda bir askeri hareket yapması acaba ne kadar riskli olur onun muhasebesinin iyi yapılması gerekir. Çünkü harekat kendi başına önemli değil, ondan sonrası da daha önemli olmaktadır!

Şimdi Türkiye ABD'nin yanında görülmesine rağmen tam olarak onun yanında pek sayılamaz. En azından milletimizin % 80'i AB'nin şimdiki politikasına karşı görülmektedir. Yöneticiler ise bu durumu görmek ve saygılı olmak zorundadır. Aksi takdirde millete rağmen yapılacak herhangi bir hareket çok büyük sancılı durumlara sebep olabilir. Alınan son bilgilere göre bazı yetkili kimseler: "ABD artık bizim müttefikimiz değildir. Öyle olsaydı bizim sözlerimize değer verirdi" demektedirler. Şu anda arkasında tüm milli ve askeri gücümüz olmak üzere diplomasiyi çok daha aktif ve çok daha akıllıca yapmak gerekir. Fakat her zamanki gibi suskun ve olaylara karşı duyarsız davranmamak gerekir. Çünkü Türkiye bu durumda çok oldu bittilere gelebilir. Sonra da bunları düzeltmek ve istediğimiz hale getirmek, hem çok güç hem de bazen imkansız olur!
 
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.