Rusya ve Kazakistan, uranyum zenginleştirmek üzere el ele veriyor. İki ülke, alternatif enerji kaynaklarına talebin giderek artması karşısında, birlikte bir uranyum zenginleştirme tesisi inşa etmeye karar verdi
İki ülke tesisin, enerji üretimi için nükleer yakıt işlenmesi konusunda İran ve benzeri ülkelerin ihtiyacını karşılamaya aday olacağına inanıyor. Sovyetler Birliği'nin bir zamanlar nükleer silahlarını ürettiği ve denediği yer olan Kazakistan, şimdi barışçıl bir nükleer program geliştirmek için milyonlarca dolarlık yatırım yapıyor. Önemi giderek artan bir petrol üreticisi olmasının yanısıra, Kazakistan hükümeti uranyum üretimini de başlıca öncelikleri arasına aldı. Kazakistan'da rüzgarların dövdüğü çöllerin altında tehlikeli ve çok değerli bir madde yatıyor. Ülke dünyanın en büyük uranyum rezervlerine sahip.Devlet elindeki Kazatomprom firması uranyum üretiminde de dünya genelinde Kanada ve Avustralya'nın ardından üçüncü sırada... Şimdi bu üretim imkanlarının daha da geliştirilmesi hedefleniyor. Hükümet, geçtiğimiz günlerde kendi nükleer santralini de inşa edeceğini açıkladı. Hindistan, Çin ve Rusya daha fazla sayıda nükleer reaktör inşa etmeyi planlar, Batı da enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye yönelirken; yakıt olarak kullanılan zenginleştirilmiş uranyuma talepte bir sıkıntı yaşanmayacağı kesin. Kazak yetkililer, bu alanda Rusya'ya rakip olmak gibi bir niyetleri bulunmadığını, proje işler hale geldiğinde Rusya'ya yılda altı bin tona kadar uranyum satılabileceğini söylüyor. Taraflar uluslararası bir zenginleştirme tesisi kurma projesine, yakıt ihtiyacı olan İran gibi ülkelerin de katılabileceği yolunda açıklamalar yapıyorlar. Devlet elindeki tesislerden birinin uranyum üretim sorumlusu olan Anatoli Kuçkovski, 2010 yılına kadar dünyanın en büyük uranyum üreticisinin kendileri olacağını; bundan hiç kuşku duymadığını söylüyor. Dünyanın bir numaralı üreticisi olmak iddialı bir hedef. Ama dünya genelindeki uranyum kaynaklarının beşte biri elindeyken, Kazakistan'ın bu hedefi yakalama şansı gayet yüksek.
İki ülke tesisin, enerji üretimi için nükleer yakıt işlenmesi konusunda İran ve benzeri ülkelerin ihtiyacını karşılamaya aday olacağına inanıyor. Sovyetler Birliği'nin bir zamanlar nükleer silahlarını ürettiği ve denediği yer olan Kazakistan, şimdi barışçıl bir nükleer program geliştirmek için milyonlarca dolarlık yatırım yapıyor. Önemi giderek artan bir petrol üreticisi olmasının yanısıra, Kazakistan hükümeti uranyum üretimini de başlıca öncelikleri arasına aldı. Kazakistan'da rüzgarların dövdüğü çöllerin altında tehlikeli ve çok değerli bir madde yatıyor. Ülke dünyanın en büyük uranyum rezervlerine sahip.Devlet elindeki Kazatomprom firması uranyum üretiminde de dünya genelinde Kanada ve Avustralya'nın ardından üçüncü sırada... Şimdi bu üretim imkanlarının daha da geliştirilmesi hedefleniyor. Hükümet, geçtiğimiz günlerde kendi nükleer santralini de inşa edeceğini açıkladı. Hindistan, Çin ve Rusya daha fazla sayıda nükleer reaktör inşa etmeyi planlar, Batı da enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye yönelirken; yakıt olarak kullanılan zenginleştirilmiş uranyuma talepte bir sıkıntı yaşanmayacağı kesin. Kazak yetkililer, bu alanda Rusya'ya rakip olmak gibi bir niyetleri bulunmadığını, proje işler hale geldiğinde Rusya'ya yılda altı bin tona kadar uranyum satılabileceğini söylüyor. Taraflar uluslararası bir zenginleştirme tesisi kurma projesine, yakıt ihtiyacı olan İran gibi ülkelerin de katılabileceği yolunda açıklamalar yapıyorlar. Devlet elindeki tesislerden birinin uranyum üretim sorumlusu olan Anatoli Kuçkovski, 2010 yılına kadar dünyanın en büyük uranyum üreticisinin kendileri olacağını; bundan hiç kuşku duymadığını söylüyor. Dünyanın bir numaralı üreticisi olmak iddialı bir hedef. Ama dünya genelindeki uranyum kaynaklarının beşte biri elindeyken, Kazakistan'ın bu hedefi yakalama şansı gayet yüksek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.