(dünden devam)
Hz. Ebu Bekir: "Vallahi, Resuluılahı görmedikçe, ne yemek yerim, ne de bir şey içerim!" dedi. Annesi: "Sen, şimdi biraz bekle, herkes uykuya dalsın" dedi. Herkes uyuyup, ortalık tenhalaşınca, Hz. Ebu Bekir, annesine ve Ümmü CemiI'e dayanarak, yavaş yavaş Resulullah'ın yanına vardı. Sarılıp öptü. Müslüman kardeşleriyle kucaklaştı. Hazret-i Ebu Bekir'in bu hali, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'i çok duygulandırdı. Hz. Ebu Bekir: "Ya Resulullah, babam, anam sana feda olsun. O azgın adamın, yüzümü gözümü yerlere sürtüp, beni bilinmez hale getirmesinden başka bir üzüntüm yok. Bu yanımdaki de, beni dünyaya getiren annem Selma'dır. Onun hakkında dua buyurmanızı istirham ediyorum. Umulur ki, Allahü Teala, Onu senin hürmetine Cehennem ateşinden kurtarır" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz, Selma'nın Müslüman olması için Allahü Tealaya yalvardı. Resulullah'ın (s.a.v.) duası kabul olunmuş, annesi de hidayete kavuşup Müslümanlığı kabul etmişti.
Kelime-i Şehadetin ağırlığı
Abdullah bin Amr (ra) Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu anlatıyor : "Muhakkak ki Allahü Teala, ümmetim içerisinden bir adamı Kıyamet gününde bütün halkın huzurunda kurtaracaktır. O kimsenin önüne doksan adet amel sahifesi serecektir ki, onun her sahifesi gözün görebildiği kadar uzun olacaktır. Allah (cc) bu adama: "Bunlardan inkar ettiğin bir şey var mı? Amelleri kaydeden katiplerim haksızlık etti mi?" diye soracaklır. Adam: "Hayır, haksızlık etmediler, ey Rabbim" diyecektir. Allahü Teala: "Bunlar için söyleyeceğin bir özrün var mı?" der. Adam: "Hayır, bir özrüm yok, ey Rabbim", diyecektir. Allahü Teala: "Evet, bunlardan hepsi doğru, ancak senin bizim nezdimizde bir iyi amelin vardır. Bugün sana asla haksızlık yapılmayacaktır", buyuracaktır. Bunun üzerine içerisinde 'Eşhedü enla ilahe illaIlah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasülühü' Allah'tan başka ilah olmadığına şahadet ederim; Muhammed'in de Allah'ın kulu ve Resülü olduğuna şahadet ederim" diye yazılı olan bir tezkere çıkarılacak ve Allahü Teala kendisine:
"Amellerin tartılmasına hazır ol" diyecektir. Adam:
"Ey Rabbim, bu kadar sahifeler yanında bu tezkere ne kıymet ifade eder ki?" diye soracaktır. Allahü Teala: "Sana katiyetle haksızlık edilmeyecektir", diye cevap verecektir. Sonra o tezkere terazinin bir kefesine, sahifeler de diğer kafesine konulacak ve neticede sahifeler hafif, tezkere ise ağır gelecektir. Zira Allah'ın ismi ile tartılan hiç bir şey, O'nun isminden daha ağır gelemez!"