TESETTÜRE RİAYET
Hicab ayetleri nazil olduktan sonra, tesettür farz kılınmıştı. Bunun üzerine Hz. Aişe, baş örtüsü ile bir tek gözünden başka, her tarafını gizlerdi. O, yüzden zaruret miktarından başka bir yerin açılmaması ictihadında bulunuyordu.
Tabiinden gözleri âmâ bulunan İshak, Hz. Aişe'yi ziyarete gelir ve huzura kabul olunurdu. Hz. Aişe validemiz, o geldiğinde başını örterdi. İshak: - "Benim gözlerim âmâ bulunduğu halde, geldiğimde örtünmenizin sebebi nedir? " dediğinde, Hz. Aişe:
"Doğru, senin gözlerin görmüyor fakat ben seni görüyorum" cevabını vermişdi.
Bir Hac sırasında, kadınlar kendisine gelip Hacer-i Esvedi ziyarete götürmek istediler. Hz. Aişe onlara:
" Siz gidebilirsiniz. Fakat ben, erkeklerle birlikde tavafa giremem" cevabını verdi.
O evden dışarı çıkmaz; çıkdığı zaman da tesettürün en kamil şekline riayet ederdi. Peygamber zevcesi, diğer İslam hanımlarından ne kadar farklı ve üstün ise, onun örtünme ciddiyeti de o kadar üstün bulunuyordu.
KIPÇAK İSTİLASI
Şöyle anlatıldı:
Bir keresinde, Buhara şehrini Kıpçak askerleri sarmıştı. Bu yüzden, Buhara halkı, çok sıkıntıya düştü, çokları da öldü.Buhara valisi, Bahauddin Nakşıbend Hazretlerine bir elçi yolladı ve durumunu şöyle bildirdi:
"Biz, düşman karşısında tamamen aciz kaldık. Bütün tedbirlerimiz bozuldu. Sebepler tükendi. Sığınacağımız bir yer de kalmadı. Ancak siz varsınız. Allahü Teala'ya dua edin ki, Müslümanlar, onların elinden kurtulsunlar. Şimdi yardım vaktidir; elden tutma zamanıdır".
Gelen elçiye şu haberi verip bekletti:
"Bu gece, Allahü Teala'ya yalvarıp yakaracağız; görelim neler edecek"...
Tanyeri ağardığı zaman, elçiye şu haberi verdi:
"Altı gün sonra, bu belanın kalkacağına dair müjde aldım. Git, valinize bu durumu bildir". Buhara halkı bu haberi duyar duymaz çok sevindi. Altı gün sonra durum dediği gibi oldu. Düşman ordusu Buhara'nın kuşatmasını bıraktı; çekip gitti.
Hicab ayetleri nazil olduktan sonra, tesettür farz kılınmıştı. Bunun üzerine Hz. Aişe, baş örtüsü ile bir tek gözünden başka, her tarafını gizlerdi. O, yüzden zaruret miktarından başka bir yerin açılmaması ictihadında bulunuyordu.
Tabiinden gözleri âmâ bulunan İshak, Hz. Aişe'yi ziyarete gelir ve huzura kabul olunurdu. Hz. Aişe validemiz, o geldiğinde başını örterdi. İshak: - "Benim gözlerim âmâ bulunduğu halde, geldiğimde örtünmenizin sebebi nedir? " dediğinde, Hz. Aişe:
"Doğru, senin gözlerin görmüyor fakat ben seni görüyorum" cevabını vermişdi.
Bir Hac sırasında, kadınlar kendisine gelip Hacer-i Esvedi ziyarete götürmek istediler. Hz. Aişe onlara:
" Siz gidebilirsiniz. Fakat ben, erkeklerle birlikde tavafa giremem" cevabını verdi.
O evden dışarı çıkmaz; çıkdığı zaman da tesettürün en kamil şekline riayet ederdi. Peygamber zevcesi, diğer İslam hanımlarından ne kadar farklı ve üstün ise, onun örtünme ciddiyeti de o kadar üstün bulunuyordu.
KIPÇAK İSTİLASI
Şöyle anlatıldı:
Bir keresinde, Buhara şehrini Kıpçak askerleri sarmıştı. Bu yüzden, Buhara halkı, çok sıkıntıya düştü, çokları da öldü.Buhara valisi, Bahauddin Nakşıbend Hazretlerine bir elçi yolladı ve durumunu şöyle bildirdi:
"Biz, düşman karşısında tamamen aciz kaldık. Bütün tedbirlerimiz bozuldu. Sebepler tükendi. Sığınacağımız bir yer de kalmadı. Ancak siz varsınız. Allahü Teala'ya dua edin ki, Müslümanlar, onların elinden kurtulsunlar. Şimdi yardım vaktidir; elden tutma zamanıdır".
Gelen elçiye şu haberi verip bekletti:
"Bu gece, Allahü Teala'ya yalvarıp yakaracağız; görelim neler edecek"...
Tanyeri ağardığı zaman, elçiye şu haberi verdi:
"Altı gün sonra, bu belanın kalkacağına dair müjde aldım. Git, valinize bu durumu bildir". Buhara halkı bu haberi duyar duymaz çok sevindi. Altı gün sonra durum dediği gibi oldu. Düşman ordusu Buhara'nın kuşatmasını bıraktı; çekip gitti.