Drakula, Frankenstein, Mummy gibi korku filmleri üreten Universal stüdyolarının, sahiplerine şans getirmediği ve pek çoğunu mali açıdan iflasa sürüklediği bildirildi.
Hollywood'u yakından izleyen çevrelerce bu konuda yapılan bir inceleme, en eski film stüdyolarından biri olan "Universal"in başlangıçta küçük bütçeli ve düşük kaliteli filmler yapmakta kullanıldığını ve stüdyonun adının ilk kez korku filmleriyle duyulduğunu belirlediler. Ancak korku filmleri, 1912 yılında Alman göçmen Carl Laemmle tarafından kurulan stüdyoya uğur getirmedi. 1929 yılında oğlu Carl Jr'i stüdyonun başına geçiren Laemmle, 1930'dan itibaren Frankenstein, Drakula ve Mummy gibi korku klasiklerini çevirmeye başladı. Ancak bu filmler için harcanan para stüdyoyu mali açıdan iflasın eşiğine getirdi. 1936 yılında başarısızlığı kabul eden baba Carl Laemmle film işinden çekilirken, Universal stüdyoları da yeniden düşük kaliteli film yapımına geri döndü.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra Hollywood'da kendine bir yer yapmak isteyen İngiliz film kralı Arthur Rank, "Universal stüdyosunu" satın alarak işe başladı. Ancak beklediği başarı gecikince Rank, stüdyoyu "Decca" şirketine devretmek zorunda kaldı. Decca'nın ilk işi ise "Kara gölün canavarı" adlı korku filmini çevirmek oldu. Ancak anlaşıldığı kadarıyla stüdyonun üzerindeki lanet devam ediyordu, çünkübu film de iş yapmadı ve stüdyo 1962'de Lew Wasserman'ın sahibi olduğu MCA şirketine geçti.
Geçen hafta 89 yaşında ölen Wasserman, Universal stüdyosundan parakazanan tek kişi oldu. Son olarak 2000 yılı haziranında el değiştiren ve adı Vivendi-Universal olan stüdyoların hisse senetlerinin o tarihten bu yana değerinin üçte ikisini kaybettiği bildirildi.
Hollywood'u yakından izleyen çevrelerce bu konuda yapılan bir inceleme, en eski film stüdyolarından biri olan "Universal"in başlangıçta küçük bütçeli ve düşük kaliteli filmler yapmakta kullanıldığını ve stüdyonun adının ilk kez korku filmleriyle duyulduğunu belirlediler. Ancak korku filmleri, 1912 yılında Alman göçmen Carl Laemmle tarafından kurulan stüdyoya uğur getirmedi. 1929 yılında oğlu Carl Jr'i stüdyonun başına geçiren Laemmle, 1930'dan itibaren Frankenstein, Drakula ve Mummy gibi korku klasiklerini çevirmeye başladı. Ancak bu filmler için harcanan para stüdyoyu mali açıdan iflasın eşiğine getirdi. 1936 yılında başarısızlığı kabul eden baba Carl Laemmle film işinden çekilirken, Universal stüdyoları da yeniden düşük kaliteli film yapımına geri döndü.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra Hollywood'da kendine bir yer yapmak isteyen İngiliz film kralı Arthur Rank, "Universal stüdyosunu" satın alarak işe başladı. Ancak beklediği başarı gecikince Rank, stüdyoyu "Decca" şirketine devretmek zorunda kaldı. Decca'nın ilk işi ise "Kara gölün canavarı" adlı korku filmini çevirmek oldu. Ancak anlaşıldığı kadarıyla stüdyonun üzerindeki lanet devam ediyordu, çünkübu film de iş yapmadı ve stüdyo 1962'de Lew Wasserman'ın sahibi olduğu MCA şirketine geçti.
Geçen hafta 89 yaşında ölen Wasserman, Universal stüdyosundan parakazanan tek kişi oldu. Son olarak 2000 yılı haziranında el değiştiren ve adı Vivendi-Universal olan stüdyoların hisse senetlerinin o tarihten bu yana değerinin üçte ikisini kaybettiği bildirildi.