DYP lideri Çiller, hükumetin döviz politikasını kortizon tedavisine benzeterek Başbakan Ecevit'e uygulanan kortizon tedavisine telmihte bulundu.
Çiller, "kortizon önce dayanıklılığı artırır, 9 ay sonra ise kemikleri kırmaya başlar" diyerek ekonomik krizi Ecevit'in kırılan kemiklerine benzetti.
Çiller, siyasi şovu iyi biliyor. Kendisini gündemde tutacak demeç ve eylem akrobasisinde fena sayılmaz. Ancak etkili ve tutarlı bir muhalefet yaptığı da söylenemez.
Yine de Çiller'e haksızlık etmeyelim. Mecliste bulunan AKP, Saadet gibi diğer muhalefet partilerinin de Çiller gibi etkisiz ve tutarsız olduğunu kaydetmeden geçmeyelim.
Zaten iktidar, Ecevit'in sağlığı için seferber olan doktorların kortizon vermeleri sayesinde değil, AB ve IMF kortizonu sayesinde ayakta duruyor.
Muhalefet de aynı kortizon tedavisi gördüğü için olsa gerek iktidarın ömrünü uzatıp duruyor.
Avrupa Birliği ve IMF iktidarı ile muhalefeti ile Meclisimizi yoğun bakıma almış bizimkiler kortizon tedavisi ile birlikte yuvarlanıp gidiyorlar.
Ankara'daki siyasiler kortizonun faydasını görmüş olmalı ki şimdi Apo'nun ömrünü de aynı tedavi ile uzatmaya can atıyorlar.
İktidarın Apo'yu kurtarma ve AB kriterlerini yerine getirme önerisine önce AKP ve Saadet balıklama atladı. Çiller bir müddet uzak durmaya çalışarak bir miktar prim toplamıştı.
Ancak kortizon bağımlılığı öyle bir hastalık ki Çiller daha fazla dayanamadı. Şimdilerde Avrupa Birliği'nin tüm isteklerini paket halinde yerine getirmek için can havliyle hamle üstüne hamle yapıyor, Meclis tatile gitmeden bu yasaları çıkarsın diye yırtınıyor.
Şimdi biz buradan AB ve IMF kortizonu ile hem iktidarın hem de kendilerinin ömrünü uzattıklarını sanan muhalefete Ecevit'le ilgili sözlerini hatırlatıyoruz: "Kortizon önce dayanıklılığı artırır, 9 ay sonra ise kemikleri kırmaya başlar."
Ne kadar ilginç değil mi, seçimlere de şunun şurasında dokuz ay kaldı. Demek ki Çiller'e malum olmuş.
Büyük bir ihtimalle Nisan 2003'te yapılacak seçimler AB ile ilgili referanduma dönüşecek.
AB kortizonu alan DSP, ANAP, DYP, MHP, AKP, Saadet, Hadep, CHP gibi bilumum bağımlılık şampiyonu partiler Bağımsız Türkiye ile yarışacak ve tıpkı Milli Takımın elediği takımlar gibi dökülecek.
Çiller, "kortizon önce dayanıklılığı artırır, 9 ay sonra ise kemikleri kırmaya başlar" diyerek ekonomik krizi Ecevit'in kırılan kemiklerine benzetti.
Çiller, siyasi şovu iyi biliyor. Kendisini gündemde tutacak demeç ve eylem akrobasisinde fena sayılmaz. Ancak etkili ve tutarlı bir muhalefet yaptığı da söylenemez.
Yine de Çiller'e haksızlık etmeyelim. Mecliste bulunan AKP, Saadet gibi diğer muhalefet partilerinin de Çiller gibi etkisiz ve tutarsız olduğunu kaydetmeden geçmeyelim.
Zaten iktidar, Ecevit'in sağlığı için seferber olan doktorların kortizon vermeleri sayesinde değil, AB ve IMF kortizonu sayesinde ayakta duruyor.
Muhalefet de aynı kortizon tedavisi gördüğü için olsa gerek iktidarın ömrünü uzatıp duruyor.
Avrupa Birliği ve IMF iktidarı ile muhalefeti ile Meclisimizi yoğun bakıma almış bizimkiler kortizon tedavisi ile birlikte yuvarlanıp gidiyorlar.
Ankara'daki siyasiler kortizonun faydasını görmüş olmalı ki şimdi Apo'nun ömrünü de aynı tedavi ile uzatmaya can atıyorlar.
İktidarın Apo'yu kurtarma ve AB kriterlerini yerine getirme önerisine önce AKP ve Saadet balıklama atladı. Çiller bir müddet uzak durmaya çalışarak bir miktar prim toplamıştı.
Ancak kortizon bağımlılığı öyle bir hastalık ki Çiller daha fazla dayanamadı. Şimdilerde Avrupa Birliği'nin tüm isteklerini paket halinde yerine getirmek için can havliyle hamle üstüne hamle yapıyor, Meclis tatile gitmeden bu yasaları çıkarsın diye yırtınıyor.
Şimdi biz buradan AB ve IMF kortizonu ile hem iktidarın hem de kendilerinin ömrünü uzattıklarını sanan muhalefete Ecevit'le ilgili sözlerini hatırlatıyoruz: "Kortizon önce dayanıklılığı artırır, 9 ay sonra ise kemikleri kırmaya başlar."
Ne kadar ilginç değil mi, seçimlere de şunun şurasında dokuz ay kaldı. Demek ki Çiller'e malum olmuş.
Büyük bir ihtimalle Nisan 2003'te yapılacak seçimler AB ile ilgili referanduma dönüşecek.
AB kortizonu alan DSP, ANAP, DYP, MHP, AKP, Saadet, Hadep, CHP gibi bilumum bağımlılık şampiyonu partiler Bağımsız Türkiye ile yarışacak ve tıpkı Milli Takımın elediği takımlar gibi dökülecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014