Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye

Bu yazı AKP'nin göstermelik kongresine geç yapılmış bir derkenar olarak okunmalı.İki seçim arası kan revan Türkiye manzarasını tamamlayan hayalet bir kongre izledik. Yandaş medyada Erdoğan'ın bir gece yarısı tepesinin atıp Binali Yıldırım'ı rakip aday göstereceği haberleri yayılarak nefesler yükseldi ise de, bu tevatürün ardı arkası bıçak gibi kesilince yine heyecanlar yatıştı.Gece yarısı kopan gürültü Başbakan Davudoğlu'nun şekerini yükselterek Beştepe'nin hipnotik alanına yeniden bütün hücreleri ile döndürülmesini temine dönükmüş. Ve beklendiği gibi netice hâsıl edilmiş. Bülent Arınç, Sadullah Ergin, Hüseyin Çelik, Ali Babacan gibi ağlak takım tasfiye edilerek Beştepe'nin Boynukalın bindirilmiş kıtaları ile parti tahkim edilmiş.Her hikâyenin sonunda olduğu gibi bu AKP'nin yenilenme masalı da burada bitmiş.Şu medyanın anlamadığı Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin nasıl ideal tencere ve kapak olduklarını bunca zamandır fark edememeleri. Erdoğan'ın başkanlık hayali dışında hiçbir gücün bu ikilinin beraberliğine son veremeyeceğini anlamak için kâhin olmaya gerek yok. Bu bir nevi kan kardeşliği gibi.Erdoğan ve Davutoğlu'nun kaynattığı Türkiye ve Ortadoğu kazanından dökülen kanla kurulmuş bir beraberlik? Erdoğan'ın Gül'ü solduktan sonra saksıda büyüttüğü çiçek Davutoğlu. İkisi de birbirine muhtaç, ikisi birbirini tamamlıyor, ikisi birbirinin ayıplarını örtüyor. Erdoğan ile Davutoğlu AKP madalyonunun iki yüzü gibi. Erdoğan içerde kendisine maraza çıkaracak kişi, odak, kurum ve kuruluşları teker teker ham yaparken Davutoğlu'nu paravan gibi kullanıyor. Ayrıca İktidar, ayak oyunu, rant, provokasyon, manipülasyon ve halk avcılığından iyi anlayan Erdoğan'ın dış politikadaki açığını kapatıyor. En azından şimdiye kadar öyle inandırılmıştı Erdoğan. Erdoğan, Davutoğlu'nun stratejik rüyaları kâbusa dönünce daha bir vazgeçilmez olduğunun farkında. Türkiye, Davutoğlu'nun stratejik derinliğinde boğulurken onun mırıldanmalarından başka tutamak göremiyor olmalı Erdoğan. Davutoğlu, strateji, medeniyet, derinlik, diyalog, BOP, Amerika falan filan derken galiba yeni duaları ile kurtaracak diye bakıyor. Davutoğlu icat çıkaran, her icadı ile üstüne başına zarar veren inatçı mucit gibi.  En son Suriye'ye demokrasi icadı ile Ortadoğu'yu infilak ettirmesine, ateş Güneydoğumuzu sarmasına rağmen hala ondan medet umanlara veyl olsun. Bu yazı da kongreye zeyl olsun.