Kuzey Irak'ta Türkiye'ye rağmen oluşan fiili durum her geçen gün bize yönelttiği tehdidi daha da artırarak yoluna devam ediyor. Bağımsız devlet olma yolunda ABD'nin kanatları altında hızla ilerleyen Barzani başkanlığındaki bu oluşum eğitim kurumlarını bile tamamlama aşamasına çoktan gelmiş.Kürdistan Üniversitesi ekim ayının ortalarında eğitim ve öğretime başlayacağı haberleri duyulmaya başlandı."Kürdistan" adı bile Türkiye için fazlasıyla tehdit oluşturuyor. Ama tehdit bununla sınırlı da kalmıyor.Bu sözde üniversitenin açıldığını ilan eden Abbas Veli, üniversitenin Kürdistan Hükümeti tarafından destekleneceğini söylemiş.Bu sözde üniversitenin eğitim dilinin İngilizce olacağını ifade eden Abbas Veli, bunun sebebini üniversitenin Britanya Üniversitesi tarafından kontrol edilecek olmasına bağlıyor. Her şey apaçık ortada değil mi?Kuzey Irak'taki oluşum AB ülkeleri ve ABD tarafından her türlü desteği görüyor. ABD Türkiye, Suriye ve İran'ı parçalayacak bu oluşum için güvenlikli bir bölge oluştururken, AB ülkeleri de hem askeri olarak ABD'ye destek veriyor hem de bu oluşumun kültürel alt yapısını hazırlıyorlar.Sözde üniversitenin sözde rektörü Abbas Veli açıklamasında baklayı ağzından çıkarıyor ve "Kürdistan'ın diğer parçalarından da öğrenci alınacağını" söylüyor.İşte gerçek niyetini tüm çıplaklığıyla ortaya koymuş olmasından da anlaşılacağı gibi asıl amaçları, Irak'ın kuzeyinde bir cazibe merkezi oluşturmak ve bu şekilde Türkiye, Suriye ve İran'dan parçalar koparmak. Oluşturulacak bu cazibe merkezi AB, ABD ve İsrail tarafından sürekli olarak desteklenecektir."Kürdistan'ın diğer parçaları" ifadesinde kastedilen bölgeler, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Türkiye, Suriye ve İran'dır.Fakat ne hazin tecellidir ki, Telafer'de devam eden bir Türk katliamına seyirci kalabilen, hatta Türkiye üzerinden geçirilen silahlarla Telafer'deki Türklerin kadın, çocuk demeden katledilmesine göz yuman bir hükümet tarafından yönetilmekteyiz. Bütün bunlara seyirci kalan ve lojistik destek sağlamakta olan bir hükümet, Irak'ın kuzeyinde kurulan bir sözde üniversitenin sözde rektörünün açıklamaları konusunda ne yapabilir? Ya da bir şey yapmak ister mi? Bütün bu katliamların iyice şiddetlenmesi ve Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden oluşumların bu derece cüretkâr olması kabul etsek de etmesek de, Türk hükümetinin ortaya koyduğu zavallı siyasetten kaynaklanmaktadır. Çözüm ancak bu zavallı siyaseti terk etmekle, ya da bu zavallı siyaseti ortaya koyanların pabucunu dama atmakla mümkün olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024