BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Komşumuz Irak halkının başına gelen musibetten çıkaracağımız en önemli derslerden birinin "Bağımsızlık ve egemenliğini yitiren milletlerin fiili işgale maruz kalmalarının kaçınılmaz olduğu gerçeğidir" dedi.
Egemenliğin değeri arttı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısı ile bir mesaj yayınlayan BTP lideri Prof. Dr. Baş, ülkemizin ve dünyanın kritik günlerden geçtiği bir zamanda milli egemenliğin önem ve kıymetinin daha bir arttığını vurguladı.
Çocuklarımıza Kuvayı
Milliye ruhunu aşılamalıyız
Prof. Dr. Baş, mesajında, etrafımızda işgal ve istilaların yaşandığı bir dönemde, "23 Nisan 1920 öncesi ve sonrası yaşananları çok iyi hatırlamalı ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bağımsızlık ve egemenliğimizi muhafaza ve müdafaa etmek için Kuvay-ı Milliye ruhunu diri tutmalı, çocuklarımıza bu ruhu çok iyi aşılamalıyız" dedi.
BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş mesajında şunları kaydetti: "Tam bitti, tükendi zannedildiği bir anda milletimizin Kuvay-ı Milliye ruhu ile ayağa kalkıp egemen ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştur.
Milletçe bu ruhu kaybetmediğimiz müddetçe Türk milleti dışardan gelecek her türlü saldırıyı göğüsleyecek güçtedir. Yeter ki devlet-millet, sivil-asker, zengin-fakir, yaşlı-genç tek bilek ve tek yürek olalım. Bayram vesilesi ile İstiklal ve egemenliğimizi borçlu olduğumuz şehitlerimizi, ilk Meclis'in şerefli üyelerini Meclis'imizin Kurucu Başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Şi Cinping ve Macron'dan ortak yazılı açıklama
İki lider, İsrail'in Refah'a saldırısına karşı
Görüşmenin ardından açıklama yapılmadı
Baş başa 45 dakika görüştüler
Bahçeli'den Sinan Ateş davası açıklaması
'Yargılama derhal başlamalı'
CHP'li başkan yeğenini atamıştı
Tepki çeken atamadan vazgeçti
Eylem Tok baskısı yapılan muhabirden genel müdürüne yanıt
'Her şeyden haberiniz vardı'
Mısır'a açılan kapının Filistin tarafı İsrail'in eline geçti
Refah'a kara saldırısı başladı
20 Mayıs'ta başvuru takvimi açılacak
20 bin öğretmen atanacak
Prof. Dr. Osman Bektaş'tan Doğu Karadeniz uyarısı
'3 riskli fay ortasında yer alıyor'
Tarlasını yola çevirenlere kızdı, tabelayı dikti
'Emlakçı geçemez vatandaşa helaldir'
'Tokadımı yersin' diyerek kadının üstüne yürüdü
Taksim'de 'göbeğime vurdun' tartışması
Almanya ve Japonya'da ortak tatbikat kararı
Çin'e gözdağı verecekler
'Kanada'nın Ontario eyaletinde de kaldırılmış'
Yeni müfredatta integral neden yok?
2 yıl tecrübeli hakim ve savcıların yanında görev yapacaklar
Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde üniversite öğrencileri İsrail'in saldırısı altındaki Gazze için çadırlı eylem başlattı.
07.05.2024 14:15:00 / Güncelleme: 07.05.2024 14:17:32 İhlas Haber Ajansı
ABD'den destek alan İsrail'in aylardır saldırı düzenlediği Gazze için dünya genelinde direniş eylemleri sürüyor.
Tekirdağ'da üniversite öğrencileri üniversite alanında çadırlar kurarak Gazze için eylem başlattı. Öğrenciler çadırlarda kalarak Gazze'ye destek olabilmek amacıyla 10 gün boyunca eylem yapacak. Alandaki çadırların yanı sıra saldırılarda zarar gören insanların resimleri, oluşturulan mini mezarların üzerine kanlı kefenler bırakılarak acı dramın tablosu sergilenmeye çalışıldı.
Alandaki grup adına bir açıklama yapan Hukuk Fakültesi Öğrencisi Baran Dursun, 'Tarihteki tüm önemli dönüm noktalarında olduğu gibi bugün de Gazze'de, yıllardır süregelen ve 7 Ekim'den beri had safhaya ulaşan katliam ve direniş, doğruyu yanlıştan, haklıyı zalimden, izzeti zilletten ayırt eden bir örnek olarak karşımızda duruyor.
İşgalci İsrail, Filistin'de sadece bir halkı değil, aynı zamanda insani tüm ilke ve değerleri sistematik bir şekilde katlediyor. Batılı devletler ise bu katliama göz yummanın da ötesinde, insan hakları ihlallerinde sınır tanımayan İsrail'i açıktan desteklemeye devam ediyor. Zulümle, hasta, yaşlı, kadın, çocuk demeden insanları, hayvanları ve tabiatı katlederek abad olacağını zanneden İsrail'i soykırım silahlarıyla teçhiz eden ABD ve diğer batılı ülkeler, Gazze'deki zulmün bizatihi faili konumunda olmayı sürdürüyor' dedi.
Teleferik kazasında sanıklar için 27'şer yıl hapis istendi
İddianamede, şüpheliler için 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
07.05.2024 13:17:00 İhlas Haber Ajansı
Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı, 174 kişinin de mahsur kaldığı teleferik kazasına ilişkin, aralarında Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de bulunduğu 5'i tutuklu 12 şüpheli için hazırlanan iddianame tamamlandı.
İddianamede, şüpheliler için 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Konyaaltı'da 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı, 174 kişinin de mahsur kaldığı teleferik kazasına dair, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 12 şüpheli için hazırlanan iddianame tamamlandı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 36 sayfalık iddianamede 3'ü çocuk 16 müşteki ve suçtan zarar gören 146 kişi yer aldı.
İddianamede eski ANET Genel Müdürü ve mevcut Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'le birlikte genel müdür yardımcısı A.B.S., E.K.B., S.T., O.E., S.Y., S.K.'nin 'asli kusurlu', diğer şüpheliler O.K., K.K., H.A., A.A. ve Ö.E.'nin ise 'tali kusurlu' oldukları belirtildi.
İddianamede dikkat çeken bir detayda ise şüpheli S.K.'nin teleferik tesisinde elektrik teknikeri olarak çalıştığı, şüphelinin dosyasında ilkokul diplomasının yer aldığı ancak ustalık ya da mesleki yeterlik belgesinin bulunmadığı vurgulandı.
Şüphelilerin ifadelerinde suç isnadını kabul etmediklerini dile getirdiği iddianamede, şüphelilerin 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Milli Eğitim Bakanı Tekin: 20 bin öğretmen ataması yapılacak
"20 Mayıs'ta başvuru takvimi açılacak."
07.05.2024 09:43:00 / Güncelleme: 07.05.2024 11:41:44 Anadolu Ajansı
Prof. Dr. Osman Bektaş: Doğu Karadeniz 3 riskli fay ortasında yer alıyor
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde dolgu ve heyelanlı alanlarındaki yapılaşma deprem riskini büyütüyor. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgenin 3 tane fay arasında bulunduğuna dikkat çekerek yerel yöneticilerinin deprem algısını benimsemeleri gerektiğini söyledi.
07.05.2024 09:34:00 İhlas Haber Ajansı
Doğu Karadeniz Bölgesi'nin dik ve engebeli arazi yapısı tehlikeli yapılaşmayı beraberinde getirdi. Son yıllarda dolgu ve heyelanlı alanlarda yükselen yüksek katlı binalar deprem riskini arttırdı. 3 riskli fay ortasında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi'nde uzmanlar özellikle dolgu ve heyelanlı alanlara yapılan yüksek katlı binalara karşı uyarılarda bulundu.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon'daki yapı stokunun depreme dayanıklı olmadığını belirterek 'Yerel yöneticilerin Doğu Karadeniz'in deprem tehlikesini kabullenmesi gerekir. Maalesef yıllardan beri burada deprem olmaz buranın deprem tehlikesi yoktur diye Doğu Karadeniz'in yapı stoku maalesef depreme dayanıklı değildir.
Yani hem şu andaki yapı stokumuz depreme dayanıklı değil hem şehirleşme, heyelan sahaları üzerinde, yamaçlarda veya kumsal alanda yapılaşmalar mevcut. Kumsaldaki bir apartman üç depremi hissetti. Şimdi bu durumda burada deprem tehlikesi yok demek mümkün mü' Mümkün değil. Yani her şeyden önce yöneticilerin bu deprem algısını benimsemeleri lazım. Halkın daha duyarlı olması lazım. Toplum ve yöneticiler ile el birliği verirsek bu gelecek kuşağı daha sağlıklı, daha güvenli bir yaşam ortamı bırakmış oluruz' dedi.
Trabzon'da Yomra, Beşirli ve Akyazı'da riskli yapıların olduğuna dikkat çeken Bektaş, 'Deprem açısından eğer değerlendirecek olursak en riskli yerlerden bir tanesi Yomra'da Şana mevkii. Kumsal alan üzerindeki binalar veya dere yatağındaki büyük binalar. Ayrıca Beşirli ve Akyazı mahallelerinde heyelan sahaları üzerinde dikilmiş çok katlı binalar. Bunlar her an sallanıyor. 10 kilometre açıkta kuzeyimizde Karadeniz fayı var. Deprem kaynağı. Güneyimizde 100 kilometre uzaklıkta Kuzey Anadolu fayı var. Türkiye'nin en büyük fayı. Doğumuzda Kuzeydoğu Anadolu fayı var. Bu üç tane deprem kaynağı arasında ben kumsalın üzerindeyim ve her depremi de hissediyorum. O zaman deprem tehlikesi yok demek ne kadar doğrudur'' ifadelerini kullandı.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.