Nasrettin Hoca birgün yolda gidiyordu. Yabancı kılığında bir atlı gelip Hocaya sorar:
- Nereye gidiyorsunuz. -Şehre... - Önceden şehirde olmuş muydunuz?- Pek çok kez oldum.- Nasıl, bizim şehir sizin hoşunuza gitti mi?- Yok, hoşuma gitmedi. Bakımsız, kirli, pahalı...- Adamları nasıl?- Şehrin zenginleri kaba, aldatıcı, açgözlü imiş.- Şehrin beyi hakkında neler öğrendiniz?- Şehri bu ise, onun beyi ne olacak! Mal sahibine benzemese, haram olur. Beyi de son derece zalim, zevk düşkünü adam diyorlar.Altının neşesi kaçtı, bıyıklarını burarak, gözlerini çakmak çakmak edip hiddetle dedi:- Ben bu şehrin beyiyim...Deyince Nasrettin Hoca hiç bozuntuya veremeden durumu şöyle kurtaırır. Hemen elini kavuşturup:- İyisinizdir, inşallah beyim? Doğrusu şehrin beyi hakkındaki ileri geri sarfedilen laflara ben hiç inanmamıştım...
- Nereye gidiyorsunuz. -Şehre... - Önceden şehirde olmuş muydunuz?- Pek çok kez oldum.- Nasıl, bizim şehir sizin hoşunuza gitti mi?- Yok, hoşuma gitmedi. Bakımsız, kirli, pahalı...- Adamları nasıl?- Şehrin zenginleri kaba, aldatıcı, açgözlü imiş.- Şehrin beyi hakkında neler öğrendiniz?- Şehri bu ise, onun beyi ne olacak! Mal sahibine benzemese, haram olur. Beyi de son derece zalim, zevk düşkünü adam diyorlar.Altının neşesi kaçtı, bıyıklarını burarak, gözlerini çakmak çakmak edip hiddetle dedi:- Ben bu şehrin beyiyim...Deyince Nasrettin Hoca hiç bozuntuya veremeden durumu şöyle kurtaırır. Hemen elini kavuşturup:- İyisinizdir, inşallah beyim? Doğrusu şehrin beyi hakkındaki ileri geri sarfedilen laflara ben hiç inanmamıştım...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.