logo
24 NİSAN 2024

Malının zekâtını vermekten kaçınan Salebe'nin akıbeti

22.10.2005 00:00:00
Genellikle hemen her insanın gelecek hakkında verdikleri sözleri vardır. "Eğer şu kadar servet sahibi olursam şu kadar bağışta bulunurum, şunu yaparım" vs. gibi. Ancak insanlar bir zaman sonra servete sahip olsalar bile sözlerini yerine getirmekten kaçınırlar. Bu, imtihan gereğidir. Millet olarak hayır ve hasenatlarımızı genellikle Ramazan ayı içerisinde değerlendiririz. Zekâtlarımızı da Ramazan ayında vermek milletimizin hasletleri arasındadır. (Zekât bildiğiniz gibi yılın her ayında ya da gününde verilebilir.) Zekâtlarını düzenli olarak verenlerin dışında bu konuda ihmal gösteren Müslümanlar da mevcuttur. Zekât konusunda vicdanlarımızı biraz daha harekete geçireceğini umduğum için; İslam tarihinde "Malının zekâtını vermekten kaçınan Salebe'nin akıbeti" diye geçen olayı sizlerle paylaşmak istedim. Medineli Müslümanlardan Salebe b. Hâtıb, Peygamberimiz Aleyhisselama gelip: "Ya Resulallah! Bana mal vermesi için, Allah'a dua et!" dedi.Peygamberimiz (sav): "Yazıklar olsun sana ey Salebe! Şükrünü yerine getirdiğin az, şükrünü yerine getiremeyeceğin çoktan hayırlıdır. Ey Salebe! Hakkını ödeyeceğin az, hakkını ödemeye güç yetiremeyeceğin çoktan hayırlıdır!" buyurdu.Salebe, dönüp gittikten sonra, geri geldi. "Ya Resulallah bana mal vermesi için, Allah'a dua et!" diyerek dileğini tekrarladı. Bunun üzerine, Peygamberimiz (sav): "Sen Allah'ın Peygamberi gibi davranışlı olmaya razı değil misin? Ben sana en güzel örnek değil miyim? Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki; dağların altın ve gümüş olarak benimle birlikte yürümüş olmalarını istemiş olsaydım, muhakkak yürürlerdi!" buyurdu. Salebe: "Ya Resulullah! Sen, bana mal vermesi için, Allah'a dua et! Seni hak ile peygamber gönderen Allah'a andolsun ki; Sen bana dua edecek olursan, Allah da bana mal verecek olursa, her hak sahibine hakkını vereceğim!" dedi. Bunun üzerine, Peygamberimiz (sav): "Ey Allah'ım! Salebe'ye mal ver!" diyerek dua etti. Salebe bir koyun edindi. Koyun bereketlendi. Öyle bir hal aldı ki. Salebe Cuma namazına bile gelemeyecek durumlara düştü. Cuma günü, oradan geçen yolculardan, Medineliler hakkında haberler sormakla yetinir oldu.Peygamberimiz ashaba, Salebe'nin halini sorup öğrenince "Vâh Salebeye! Vâh Salebe'ye! Vâh Salebe'ye!" buyurdu.Yüce Allah: "Onların mallarından bir sadaka (zekât) al ki, bununla kendilerini (günahlarından) temizlemiş, bununla onları(n mallarını, hasenelerini) bereketlendirmiş olasın!" mealindeki âyeti indirdi.Bu sadaka ve zekât ayeti inince, Peygamberimiz Aleyhisselam; biri Cüheyne, diğeri de Süleyim kabilesinden iki kişiyi zekât tahsildarı olarak çevredeki mal sahiplerine gönderdi.Müslümanların mallarından zekât ve sadakalarını ne kadar alacakları hakkında bir yazı yazdırıp onlara: "Salebe'ye ve Süleymoğullarından da filan zata uğrayınız! Onlardan, zekât ve sadakalarını, buna göre alınız!" buyurdu. Tahsildarlar gittiler, Salebe'ye vardılar. Ona Resulullah Aleyhisselamın yazısını okuyup, kendisinden mallarının sadaka ve zekâtını istediler.Salebe: "Bu da ne? Bu ancak bir cizyedir! Onun kız kardeşidir! Bu da ne? Bu, cizyeden başka bir şey değil! Ben bilmiyorum bu nedir? Hele siz şimdi gidin! İşinizi bitirdikten sonra yanıma dönün!" dedi.Tahsildarlar, Salebe'nin yanından ayrılıp, Sülemî'nin yanına vardılar.Sülemî, sadaka ve zekât hakkındaki yazıyı dinledikten sonra, develerinin en iyisine baktı ve onu sadaka ve zekât olarak ayırıp teslim etmek üzere tahsildarları karşıladı.Tahsildarlar zekât için ayrılan deveyi gördükleri zaman: "Senin bunu vermen gerekmez! Biz bunu senden almayı istemiyoruz!" dediler.Sülemî: "Hayır! Alınız bunu! Ben bunu gönül hoşluğuyla (gönlümden koparak) veriyorum. O da benimdir. (Allah'ın emriyle verildiği için, benim demektir)" dedi. Bunun üzerine, tahsildarlar Sülemî'nin ayırdığı zekât ve sadakasını aldılar. Zekât toplama işini bitirince, dönüp Salebe'ye tekrar uğradılar. Salebe yine zekâtını vermek istemedi. Tahsildarlar, Salebe'nin yanından ayrılıp, Peygamberimizin yanına geldiler.Peygamberimiz Aleyhisselam, daha onlar konuşmadan: "Vâh Salebe'ye! Vâh Salebe'ye!" buyurdu.Sülemî için de, bereket duası yaptı.Tahsildarlar Salebe'nin yaptığını da, Sülemî'nin yaptığını da, Peygamberimize haber verdiler.Bunun üzerine, Yüce Allah, indirdiği ayetlerde meal olarak şöyle buyurdu:"İçlerinden kimi de, Allah'a şöyle ahdetmişti: 'Bize lütuf ve kereminden ihsan ederse, andolsun, zekâtını vereceğiz! Muhakkak, salihlerden olacağız!'Allah, kendilerine fazlı ve inayetinden verince de, onunla cimrilik edip arka çevirdiler. Onlar öyle dönektirler.""Nihayet, Allah'a karşı vaat ettiklerini tutmadıkları, yalan söylemekte oldukları için, O da (bu fiillerinin) akıbetini kalplerinde, Kendisinin huzuruna çıkarılacakları güne kadar sürecek bir nifak yaptı" (Tevbe: 75-77).Salebe'nin akrabalarından olup Resulullah'ın yanında bulunan bir zat, bunu işitince, Salebe'nin yanına vardı ve:"Yazıklar olsun sana ey Salebe! Allah senin hakkında şöyle şöyle ayetler indirdi!" dedi.Salebe, hemen kalkıp Peygamberimize geldi. Zekâtını kabul buyurmasını istedi.Peygamber (sav): "Allah senin zekâtını kabul etmekten beni men etti!" buyurdu.Salebe başına toprak saçınca, Resulullah (sav): "Bunu sen kendin yaptın. Ben sana emretmiştim, beni dinlemedin!" buyurdu, onun zekâtını almaya yanaşmadı, vefatına kadar da ondan hiçbir şey kabul etmedi.Hz. Ebu Bekir halife olunca, Salebe onun yanına geldi: "Sen benim Resulullah Aleyhisselamın yanındaki mevkiimi, Ensar içindeki yerimi biliyorsun, zekâtımı kabul et!" dedi. Hz. Ebu Bekir: "Resulullah Aleyhisselamın kabul etmediğini ben kabul edeceğim ha!" dedi ve vefatına kadar onun zekâtını kabul etmedi. Hz. Ömer, halife olunca, Salebe ona geldi ve: "Ey mü'minler emîri! Zekâtımı kabul et!" dedi. Hz. Ömer: "Resûlullah (sav) senin zekâtını kabul etmemiş, Ebu Bekir de etmemiş! Ben kabul edeceğim ha! Ben senin zekâtını kabul edemem!" dedi ve vefatına kadar da, onun zekâtını kabul etmedi. Hz. Osman halife olunca, Salebe onun yanına geldi ve zekâtını kabul etmesini istedi. Hz. Osman: "Resulullah (sav) da, Ebu Bekir'in de, Ömer'in de kabul etmedikleri zekâtı, ben de senden kabul edemem!" dedi ve kabul etmedi. Salebe, Hz. Osman'ın halifeliği devrinde ölüp gitti. Peygamberimiz (sav): "Münafığın alâmetleri üçtür. Söz söylerken, yalan söyler,  Vaat ettiği zaman, sözünde durmaz, Kendisine bir şey emniyet edildiği zaman, hıyanet eder!" buyurmuşlardır. (M. Asım Köksal, İslam Tarihi, 4/73-78).
 
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.