logo
26 NİSAN 2024

Mehmet Akif'e saldırmanın dayanılmaz hafifliği

17.03.2012 00:00:00
Bir internet sitesindeki habere göre "Tarihçi-Yazar Kadir Mısıroğlu" diye bilinen, ama tarihçilikle de yazarlıkla da alakası olmayan bir "Türkiyeli!" vatandaş, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin manevi mimarlarından, büyük Müslüman Türk alimi ve aydını Mehmet Akif'imizi kendince eleştirmeye, küçümsemeye çalışmış. Bu bağlamda şöyle demiş:
"Ben Akif yanlış bir şey söylediyse tenkid edemez miyim? Bu nasıl bir şey. Böyle anlayış mı olur, bu taassup. Yunanla öç için mi döğüştün, ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal diyorsun İstiklal Marşı'nda. Bunları hiç düşünmemişler."
"Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal!" mısraını herhalde kendince ırkçı bir söylem olarak bulmuş ve tenkit etmiş. Akif'in bu mısrayı neden yazdığını açıklayalım da cahiller öğrensin.
İstiklal Marşımızın bu mısraında Türk ırkçılığı yok; bilakis Türk ırkını kimsenin yok edemeyeceği imgesi vardır. Mehmet Âkif, Türk ırkına mensubiyet şuuruyla Batılı ırkçıların Türk ırkını yok etmek istemelerine şiddetle tepki duymuştur. Burada Âkif, bazılarının zannettiği gibi Türk ırkçılığı yapmamış; tam tersine Türk milletini yok etmek, izmihlal etmek isteyen Batılı ırkçılığa karşı masum Türk ırkını savunma tavrını ortaya koymuştur.
Irkçılık, kendi ırkını üstün görüp başka ırkları kötülemek ve hatta yok etmeye çalışmaktır. Bu bağlamda Mehmet Âkif, Türk ırkını yüksek görüp başka ırkları aşağılamıyor. Akif, tam tersine onların Türk ırkı tarafından yok edilmesini istemiyor. Barbar batılı saldırgan ırkçılığa karşı Türk ırkını koruyor.
Millî Mücadele sürecimiz, Batılı ırkçıların, yani İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunanlı gibi kendilerini üstün ırk, Türkleri de aşağı ırk gören barbarların Türk milletini bu coğrafyada ya yok etmek, yani izmihlal etmek, soykırıma tabi tutmak ya da Orta Asya'ya geri sürmek istemelerine karşı bizim var olma, var kalma mücadelemizdir. Millî Mücadele süreci, o dönem için son Haçlı saldırılarına karşı bir savunma, kendini koruma mücadelesidir.
Tarih boyunca Batılı ırkçılar, Türklere karşı hep ırkçılık yapmıştır. Bunu zaman zaman itiraf da etmişlerdir. Mesela Darwin 3 Temmuz 1881 tarihinde W. Graham adlı bir arkadaşına yazdığı mektubunda Türkleri "aşağılık ırk, barbar, yok edilecek toplum" olarak görmektedir. Evrim kuramının sahibi olan Charles Darwin, insanların da dahil olduğu canlıların gelişim sürecini ve hayatta kalma durumlarını hayat mücadelesine bağlamıştır.
Ona göre, tabiatta canlılar arasında hayatta kalmak için sürekli bir mücadele ve çatışma vardır. Bu mücadele ve çatışma ırklar arasında da vardır. Yüksek ırklar, aşağı ırkları yok ederek medeniyet gelişecektir. Bu bağlamda Darwin'e göre Batılılar yüksek ırklar, Türk milleti ve diğer bazı ırklar da aşağı ırk oluyor.
Bu mücadelede aşağı ırk olan Türk ırkı da yok olacaktır. Yani adam, kafasından uydurduğu saçma sapan bir kuramla Batılı devletleri Türk milletini soykırıma uğratmaya, yani kökümüzü kurutmaya davet etmektedir. Nitekim şöyle der:
"Doğal ayıklamaya, elemeye dayalı kavganın, medeniyetin ilerleyişine sizin zannettiğinizden daha fazla fayda sağladığını ve sağlamakta olduğunu ispatlayabilirim. Düşünün ki, birkaç yüzyıl önce Avrupa, Türkler tarafından işgal edildiğinde Avrupa milletleri ne kadar büyük risk altında kalmıştı, ama artık bugün Avrupa'nın Türkler tarafından işgali bize ne kadar gülünç geliyor.
Avrupa ırkları olarak bilinen medenî ırklar, hayat mücadelesinde Türk barbarlığına karşı galip gelmişlerdir. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine baktığımda, bu tür aşağı ırkların çoğunun medenîleşmiş yüksek ırklar tarafından yok edileceğini görüyorum."
Darwin, bir kitabında da aşağı ırk dediği ve bizlerin de dahil odluğu milletleri insansı maymunlar olarak değerlendiriyor:
"Belki de yüzyıllar kadar sürmeyecek yakın bir gelecekte, medenî insan ırkları, vahşi ırkları yeryüzünden tamamen silecek ve onların yerine geçecek. Aynı zamanda insansı maymunlar da kuşkusuz elimine edilecekler. Böylece insan ile en yakın akrabaları arasındaki boşluk daha da genişleyecek."
Görüldüğü gibi Darwin, Avrupalı ırkları medenî ve yüksek ırklar, Türkleri de yok edilmesi gereken aşağı ırk olarak görüyor. Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülkemizi işgal eden bu medenî yüksek ırklar sürüsü olan İtilaf Devletleri, Türkleri en zayıf anında Anadolu'da soykırıma tabi tutarak yok etmek istediler. Mehmet Âkif, bu saldırılara karşı masum Türk ırkının yok edilemeyeceğini bütün gücüyle ve imanıyla haykırmıştır.
Darwin'in bu çok yüksek?!!!.. ve bilimsel?!!!... öğretilerinden ilham alan yüksek ırklardan birinin bir siyasetçisi, 1880-1885 yılları arasında İngiltere başbakanı olan William Ewart Gladstone, bir konuşmasında aynen Darwin gibi şöyle demiş:
"Türkler, insanlığın insan olmayan örnekleridir. Medeniyetimizin bekası için onları Asya steplerine geri sürmeli veya Anadolu'da yok etmeliyiz. Türklerin yaptıkları kötülükler yalnız bir surette ortadan kaldırılabilir: Kendileri yok olmakla."
Darwin, ırkçılığın, soykırımın, katliamın bilimsel kuramını hazırlamış; ırkdaşı politikacılar da uygulamaya koymaya, fiiliyata geçirmeye çalışmışlardır. Darwin'in ırkçı görüşlerini uygulamaya sokan politikacılardan biri İngiltere eski Başbakanı Winston Churchill, Savaş Bakanı olduğu sıralarda, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne hitaben yazdığı bir mektubunda "medenî olamayan barbar kabilelere karşı zehirli gaz kullanabiliriz" telkininde bulunmuştur.
Buradaki hedefi Tük milleti idi. Nitekim Çanakkale Savaşı'nda Türk ordusuna karşı zehirli gaz kullanılmıştır. Aynı dönemin Sömürgeler Bakanı Lord Gladstone'un "Türkler maymunla insan arası medeniyet yıkıcı barbarlardır... Türkler, insanlığın insan olmayan numuneleridir"  demiştir.
Bu İngilizlerin jandarmalığını yapan Yunanlılar, Rumlar da bize saldırırken aynı duygu ve düşüncede idiler. Nitekim Yunan işgal kuvvetlerini karşılayan metropolit Hrisostomos, bu asker bozuntusu Yunanlılara şöyle seslenmiş:
"Asker evlatlarım! Elen çocukları! Bugün ata topraklarını yeniden fethetmekle İsa'nın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz. Bu uğurda ne kadar Türk kanı döküp içerseniz o kadar sevaba girmiş olacaksınız. Ben de bir bardak Türk kanı içmekle onlara karşı kin ve nefretimi yatıştırmış olacağım. Haydi buyurunuz, bütün azizler sizin arkanızda. Atalarınızın toprakları sizi bekliyor."
Demek ki Türk ırkını yok etmek, ya da bu olmazsa Asya steplerine geri sürmek, emperyalist Batının temel bir politikası olmuştur. Millî Mücadele sırasında bunu bütün gücüyle uygulamaya çalışmış, ama başaramamıştır. Mehmet Âkif, bu barbar batılı ırkçılara karşı Türk ırkının sonsuza kadar yok olmayacağını "Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl" mısraıyla haykırmıştır.
Bu mısradaki "izmihlal" kelimesiyle ilgili olarak Orhan Karaveli bir açıklama getiriyor. Buna göre Âkif, bu mısrada Ali Kemal'in bir yazıyla Kuva-yı Milliye hareketini, Millî Mücadeleyi "izmihlal" kelimesiyle izahına şiddetle tepki koymuştur. Ali Kemal, yazısında biraz da alaycı bir ifadeyle Türk ırkının işgalciler tarafından yok edileceğini yani izmihlal edileceğini söylemiş, Âkif de ona sert bir şekilde hayır Türk ırkı yok edilemeyecektir diye tepki göstermiştir. Dolayısıyla bu mısradaki "izmihlal" kelimesini Âkif, Ali Kemal'in yazısından almıştır.
Ali Kemal, 7 Ağustos 1920 günlü gazetesinde yayımlanan söz konusu başyazısında şu cümlelere yer verir:
"Dün gazetelerde okuduk; Mustafa Kemal ve 'hempaları' (arkadaşları) Eskişehir'de karargâhlarını kurmuşlar; Karabekir'ler, Kâzım'lar, Nurettin'ler, Ali Fuat'lar, Salâhattin'ler sözde kolordularının başına geçip Yunanlılara karşı büyük taarruza hazırlanıyorlarmış. Bu çılgınca teşebbüsün acı sonucu ne olacaktır, size bir kelime ile özetleyelim: İzmihlal!.. Gene İzmihlal!.. Daima izmihlal!.. Çünkü Yunanistan'ın orduları var... Cephanesi var... Savaş araç ve gereçleri var ve sonuçta İngiltere gibi büyük bir yardımcısı var. Bütün bunlardan başka Yunan halkıyla devletinin düşünce, emel ve gaye birliği var."  Demek ki bunları bilmeden Akif'i kolayından eleştirmek, şovmenlikten ve ucuz reklamcılıktan başka bir şey değildir.
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.