Milli kültür deyince, bir milletin inancı, örf ve ananeleri, aidiyet ve mesuliyet duygusu, tarih şuuru vb. değerleri anlaşılmaktadır.
Dünyanın en eski ve gelişmiş medeniyetlerinden biri olan Türk kültürü, maalesef yapılan yozlaştırma ve inkültürasyon faaliyetleri ile milletimizin gözündeki değerini yitirmiştir. Globalizmin kültürümüz üzerindeki etkileri sonucunda tarih boyu başka milletlere kaynak ve örnek olmuş değerlerimiz örselenmiş; dışarıdan taklit davranışlar ve kültür transferleri, adeta vazgeçilemez hayat telakkimiz haline getirilmiştir.
Küreselleşme karşısında dik durmak gerekirMilli değerlerin muhafazası, Milli Devlet'in devamında hayati önemdedir. Küreselleşme bombardımanları karşısında dik durabilmek için, kendi değerlerimize sarılmamız ve gençliğimize bu değerlerimizi öğretmemiz mecburidir. Bu gerekçelerle milli kültürle gençliği doyurmak, aslında onu kendine döndürmek olacaktır.
Tarih şuuru önemlidirMilli kültür içinde tarih şuurunun ayrı bir önemi vardır. Çünkü, tarih, bir milletin hafızasıdır. Gençliğin yabancı kültürlerin tesirinde kalmaması, kendi tarihine olan sadakatine ve inancına bağlıdır. Eğitim politikamızda, gençliğimize baştanbaşa övünülecek ve iftihar edilecek medeniyet tablolarıyla dolu tarihimiz öğretilecektir. Din eğitimi ve öğretimi, Anayasamızın bir gereği olarak milli eğitimin bir parçası ve tamamlayıcısıdır. Özetle eğitimde gaye; hedeflenen kimliğe sahip nesillerin oluşmasını sağlamaktır.
Üç kritik kategori Bu eğitimi üç ana dala ayırabiliriz:- İnsanın kendi özündeki değerlerinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak eğitim; yani bireyleri gerçek manada insani değerlerle donatıp özgürleştirecek eğitim.- Milleti millet yapan ortak değerlere sahip nesillerin yetiştirilmesi, kültür, tarih vb. medeniyet değerlerinin nesillere kazandırılması.- Hem çağdaş bilgileri bilen, hem de bilimi daha ileriye taşıyacak bir donanıma sahip olan nesillerin yetiştirilmesi. Yukarıdaki temel ilkelerle şekillenen Milli Eğitim anlayışımızda, böyle bir eğitimin verilmesine katkı sağlayacak dört ana ocak veya kurum bulunmaktadır. Bunlar sırası ile aile, toplum, askerlik ocağı ile eğitim ve öğretim kurumlarıdır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Sekip Sokoloviç / Sarayevo/ Bosna HersekDevletin imkanlarından herkes faydalanacakMilli Ekonomi Modeli gelişmiş ülkelerin aracı olan yüksek vergiler, borçlandırma olmaksızın tüm kaynakları kullanarak insanların ihtiyaçlarını sağlayan bir araçtır. Sağlık reformunu içeren ekonomik özgürlük büyük farklılıkların üstesinden gelmek için çok gereklidir. Milli Ekonomi Modeli insanların yapay değil doğal ihtiyaçlarını karşılamak için gerçek ekonomi, sağlık ve eğitimi sağlar. Dışardan alınan kredilerle eğitim ve sağlık hizmetini doğru ve eksiksiz yapmak mümkün değildir. Kaldı ki alınan kredilerin nerede ve hangi şartlarda kullanılacağı da ayrı bir problemdir. Bir ülkenin sağlık öncesi yatırımları en üst düzeyde olmalı ki sağlık problemi en aza indirilebilsin. Milli Devlet sağlık sektörünün bütün imkan ve nimetlerini, aile hekimliğini, çevre sağlığını bakıma muhtaç, sahipsiz, kimsesiz çocukların , yaşlıların , emekli, dul ve yetimlerin sağlığını milli bir politika olarak halkına sunmaktadır. Ayrıca Milli Devlet/Sosyal Devlet işsizliği, fakirliği, yoksulluğu temelinden çözdüğü için bunların fert, aile ve toplum üzerindeki yan tesirlerini ortadan kaldırır. Milli Devlet/Sosyal Devlet bütün fertlerin yaş, cinsiyet, mevki, imkan farklarına bakmaksızın herkesin eşit olarak devletin bütün imkanlarından yararlanmasını sağlar.
Dünyanın en eski ve gelişmiş medeniyetlerinden biri olan Türk kültürü, maalesef yapılan yozlaştırma ve inkültürasyon faaliyetleri ile milletimizin gözündeki değerini yitirmiştir. Globalizmin kültürümüz üzerindeki etkileri sonucunda tarih boyu başka milletlere kaynak ve örnek olmuş değerlerimiz örselenmiş; dışarıdan taklit davranışlar ve kültür transferleri, adeta vazgeçilemez hayat telakkimiz haline getirilmiştir.
Küreselleşme karşısında dik durmak gerekirMilli değerlerin muhafazası, Milli Devlet'in devamında hayati önemdedir. Küreselleşme bombardımanları karşısında dik durabilmek için, kendi değerlerimize sarılmamız ve gençliğimize bu değerlerimizi öğretmemiz mecburidir. Bu gerekçelerle milli kültürle gençliği doyurmak, aslında onu kendine döndürmek olacaktır.
Tarih şuuru önemlidirMilli kültür içinde tarih şuurunun ayrı bir önemi vardır. Çünkü, tarih, bir milletin hafızasıdır. Gençliğin yabancı kültürlerin tesirinde kalmaması, kendi tarihine olan sadakatine ve inancına bağlıdır. Eğitim politikamızda, gençliğimize baştanbaşa övünülecek ve iftihar edilecek medeniyet tablolarıyla dolu tarihimiz öğretilecektir. Din eğitimi ve öğretimi, Anayasamızın bir gereği olarak milli eğitimin bir parçası ve tamamlayıcısıdır. Özetle eğitimde gaye; hedeflenen kimliğe sahip nesillerin oluşmasını sağlamaktır.
Üç kritik kategori Bu eğitimi üç ana dala ayırabiliriz:- İnsanın kendi özündeki değerlerinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak eğitim; yani bireyleri gerçek manada insani değerlerle donatıp özgürleştirecek eğitim.- Milleti millet yapan ortak değerlere sahip nesillerin yetiştirilmesi, kültür, tarih vb. medeniyet değerlerinin nesillere kazandırılması.- Hem çağdaş bilgileri bilen, hem de bilimi daha ileriye taşıyacak bir donanıma sahip olan nesillerin yetiştirilmesi. Yukarıdaki temel ilkelerle şekillenen Milli Eğitim anlayışımızda, böyle bir eğitimin verilmesine katkı sağlayacak dört ana ocak veya kurum bulunmaktadır. Bunlar sırası ile aile, toplum, askerlik ocağı ile eğitim ve öğretim kurumlarıdır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Sekip Sokoloviç / Sarayevo/ Bosna HersekDevletin imkanlarından herkes faydalanacakMilli Ekonomi Modeli gelişmiş ülkelerin aracı olan yüksek vergiler, borçlandırma olmaksızın tüm kaynakları kullanarak insanların ihtiyaçlarını sağlayan bir araçtır. Sağlık reformunu içeren ekonomik özgürlük büyük farklılıkların üstesinden gelmek için çok gereklidir. Milli Ekonomi Modeli insanların yapay değil doğal ihtiyaçlarını karşılamak için gerçek ekonomi, sağlık ve eğitimi sağlar. Dışardan alınan kredilerle eğitim ve sağlık hizmetini doğru ve eksiksiz yapmak mümkün değildir. Kaldı ki alınan kredilerin nerede ve hangi şartlarda kullanılacağı da ayrı bir problemdir. Bir ülkenin sağlık öncesi yatırımları en üst düzeyde olmalı ki sağlık problemi en aza indirilebilsin. Milli Devlet sağlık sektörünün bütün imkan ve nimetlerini, aile hekimliğini, çevre sağlığını bakıma muhtaç, sahipsiz, kimsesiz çocukların , yaşlıların , emekli, dul ve yetimlerin sağlığını milli bir politika olarak halkına sunmaktadır. Ayrıca Milli Devlet/Sosyal Devlet işsizliği, fakirliği, yoksulluğu temelinden çözdüğü için bunların fert, aile ve toplum üzerindeki yan tesirlerini ortadan kaldırır. Milli Devlet/Sosyal Devlet bütün fertlerin yaş, cinsiyet, mevki, imkan farklarına bakmaksızın herkesin eşit olarak devletin bütün imkanlarından yararlanmasını sağlar.