Günlük
kargaşadan, gündelik telaşeden vakit bulup ara-sıra başınızı iki elinizin
arasına alarak "hesaba çekilmeden evvel nefsinizi hesaba çekiniz"
sırrına erebiliyor musunuz?
Nefsinizle nefes
nefese hesaplaşabiliyor musunuz?
Dünyanın içine
sürüklendiği girdapda, bölgenin debelendiği çukurun oluşmasında ve ülkenin
çırpındıkça daha derinlere battığı çıkmazlarda acaba bir pay sahibi miyim?
Özellikle
Ortadoğu'da, halkı Müslüman olan ülkelerde yaşanan katliamlarda, sahipsizlikten,
açlık ve susuzluktan ölen çocukların, zayıfların, kadınların vebalinden benim
payıma da düşen bir şeyler olabilir mi?
Şunları
yapsaydım, şunları da yapmasaydım belki de şu olumsuzluklar olmayacaktı
tarzında derinlemesine bir muhasebe...
İki bin on iki
yılının ortalarından geriye doğru şöyle bir baktığımız zaman geçen yıllar
içinde, kimin ne hatalar yaptığını ve yaptıkları hataların nelere mal olduğunu
üç aşağı beş yukarı görüyoruz.
Hataları ve
nelere mal olduklarını gördükten sonra hatalarda ısrar etmenin ve muhasebeden
kaçmanın da erdemli bir davranış olduğunu her halde kimseler söyleyemez.
Önümüzde mutlak
ve büyük bir hesap günü olduğuna göre, burada bir takım küçük hesaplar yüzünden
o büyük hesap gününe hazırlıksız çıkmak, eli boş gitmek, yüzü kara varmak
elbette ki akıl karı değildir.
Muhasebeye bir
vakit ayırabilsek, geride bıraktığımız ayların ve yılların hesabını-kitabını
bir yapabilsek, hataları en aza indirmemiz zor olmayacak belki...
İşimizin, iş
yerimizin muhasebesi elbetteki önemli ama bundan daha önemlisi hayatımızın
muhasebesi değil midir?
Hesapsız-kitapsız
bir hayat, rastgele tüketilmiş bir ömür, "uydum kalabalığa" türünden
bir yaşam biçimi bizi hangi korkunç sonuçlara götürecek kim bilir.
Hem dünyamız hem
de ukbamız için muhasebeyi sıkı tutmakta büyük faydalar var.
Herkese iyi
muhasebeler...
kargaşadan, gündelik telaşeden vakit bulup ara-sıra başınızı iki elinizin
arasına alarak "hesaba çekilmeden evvel nefsinizi hesaba çekiniz"
sırrına erebiliyor musunuz?
Nefsinizle nefes
nefese hesaplaşabiliyor musunuz?
Dünyanın içine
sürüklendiği girdapda, bölgenin debelendiği çukurun oluşmasında ve ülkenin
çırpındıkça daha derinlere battığı çıkmazlarda acaba bir pay sahibi miyim?
Özellikle
Ortadoğu'da, halkı Müslüman olan ülkelerde yaşanan katliamlarda, sahipsizlikten,
açlık ve susuzluktan ölen çocukların, zayıfların, kadınların vebalinden benim
payıma da düşen bir şeyler olabilir mi?
Şunları
yapsaydım, şunları da yapmasaydım belki de şu olumsuzluklar olmayacaktı
tarzında derinlemesine bir muhasebe...
İki bin on iki
yılının ortalarından geriye doğru şöyle bir baktığımız zaman geçen yıllar
içinde, kimin ne hatalar yaptığını ve yaptıkları hataların nelere mal olduğunu
üç aşağı beş yukarı görüyoruz.
Hataları ve
nelere mal olduklarını gördükten sonra hatalarda ısrar etmenin ve muhasebeden
kaçmanın da erdemli bir davranış olduğunu her halde kimseler söyleyemez.
Önümüzde mutlak
ve büyük bir hesap günü olduğuna göre, burada bir takım küçük hesaplar yüzünden
o büyük hesap gününe hazırlıksız çıkmak, eli boş gitmek, yüzü kara varmak
elbette ki akıl karı değildir.
Muhasebeye bir
vakit ayırabilsek, geride bıraktığımız ayların ve yılların hesabını-kitabını
bir yapabilsek, hataları en aza indirmemiz zor olmayacak belki...
İşimizin, iş
yerimizin muhasebesi elbetteki önemli ama bundan daha önemlisi hayatımızın
muhasebesi değil midir?
Hesapsız-kitapsız
bir hayat, rastgele tüketilmiş bir ömür, "uydum kalabalığa" türünden
bir yaşam biçimi bizi hangi korkunç sonuçlara götürecek kim bilir.
Hem dünyamız hem
de ukbamız için muhasebeyi sıkı tutmakta büyük faydalar var.
Herkese iyi
muhasebeler...
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024