Alemlere rahmet (sav) bir hadis-i şeriflerinde "Allah ergenlik çağına ulaşan kadının başörtüsüz olarak kıldığı namazını kabul etmez" buyurur. M.E.KOÇ'un yazısı... LUTHERLER VE NAMAZDA ÖRTÜSÜZLERBaşbakan R. T. Erdoğan'ın danışmanı Cüneyt Zapsu'nun hanımının da aralarında bulunduğu Amerikan Kolejli bir grup tarafından Üsküdar Subaşı Camii'inde tezgahlanan "erkeklerle aynı hizada başörtüsüz namaz" seremonisinin, mütedeyyin halkımızın imanını ve sabrını yoklamaya ve zorlamaya dönük bir tarafı olduğu gibi, AB sürecinde Vatikan'dan misyon üstlenmiş diyalogcular ve eski tüfek reformistler eliyle hızlandırılan "İslam'ın Protestanlaştırılması"na bakan yanı da vardır. Sözkonusu tezgâhın, "İşte İslam'ın Luther'i?" ve "İslam Calvinizmi şart?" gibi gerçekte "Haçlı dönüşümü"nü ifade eden söylemlerin yaygınlaştırıldığı vakte denk düşmesi de tesadüf değildir; bilakis dini ve milli bütünlüğümüz üstüne uzun zamandan beri oynanan "küresel oyun"un parçalarının çakışmasıdır. Bu bağlamda İngiliz patentli Ezher Vehhabizmi'nden, Moon'dan ve Dünya Kiliseler Birliği'nden beslenen kimi eski tüfek ilahiyatçıların veya çağdaş teologların seslendirdikleri "Hz. Peygambersiz İslam" veya "Kur'andaki İslam" ile Papalık Konseyi misyonunu üstlenmiş diyalogcu nurcuların yaymaya uğraştıkları "Hz. İbrahim'de buluşmuş İslam" veya "Ehl-i Kitap ile amentüde ittifak etmiş Müslümanlık", gerçekte aynı Haçlı değirmenine su taşıyan "ahirzaman fitneleri" olarak kendini göstermektedir (Buhari, Sahih, c. 8, Fiten, 16; Ebu Davud, Sünen, Fiten, 1; İbn Mace, Sünen, Fiten, 9). Subaşı Camii'ndeki manzara ve cahil cüretkârlığı, bunların ham meyvesidir.Bu vesile ile "İslam'da kadınların örtünmesi" ve "namazda örtünme" konusunu, İslam kaynakları ışığında yeniden hatırlamakta faydaların var olduğu kanaatindeyim.Önce "namazda örtünme" konusunu İslam fıkhı açısından ele alalım. Daha sonra "kadınların örtünmesi" konusunda hafızalarımızı tazeleriz."Ey Adem oğulları, her mescide gidişinizde zinetlerinizi takının" (A'raf Suresi, 31) âyet-i kerimesinin "namazda avret yerlerini örtmenin farz olduğuna delalet ettiği"nde cumhur ulema ittifak halindedir (Kurtubî, el-Cami' Li Ahkam'il-Kur'an, VII/190, 1967)."Kadınların ve erkeklerin avret yerleri nerelerdir, sınırları ve istisnaları nelerdir" konularına ileride değineceğiz.Alemlere rahmet Hz. Muhammed (sav) bir hadis-i şeriflerinde "Allah ergenlik çağına ulaşan kadının başörtüsüz olarak kıldığı namazını kabul etmez" buyurur (Hakim, Müstedrek, I, 251; Ebu Dâvûd, Sünen, Salat, 85, No: 641, I, 422; Tirmizî, Sünen, Salat, 277, No: 377, II, 215; İbn Mâce, Sünen, Tahâre, 132, No: 655, I, 214; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 150, 218, 259). İbn Huzeyme, sözkonusu hadis-i şerifin "sahih" olduğunu; Tirmizî "hasen" olduğunu; Hakim ise İmam Müslim'in şartlarına göre "sahih" olduğunu belirtmişlerdir.Öte yandan İslam'ın ana esaslarından biri olan Sünnet'te, Hz. Peygamber'in eşlerinin evlerinde baş örtüsü ile namaz kıldıklarına (Bkz. İmam Malik, Muvatta, Salat, 10. No: 35-36), Hz. Peygamber'in başı açık namaz kılan genç kızlara bizzat müdahale ettiğine ve buluğa eren kadınların başlarını örterek namazlarını kılmaları gerektiğine dair hadisler ve haberler yer almaktadır (Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 96, 236, 238; Tirmizî, Sünen, Salat, 84, No: 640, I, 420; Ebu Davud, Sünen, Salat, 85, No: 642, I, 422).Ayetler, hadisler ve haberler, buluğ çağına ermiş Müslüman bir hanımın namaz kılarken saçlarını ve diğer avret mahallini örtmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu emir ve hükümler, Hz. Aişe Validemiz tarafından "O (sav), canlı Kur'an idi" diye vasıflandırılan Hz. Peygamber'in Saadet asrından günümüze istisnasız tüm Müslümanlar tarafından böyle yaşana gelmiş, "icma-ı ümmet" hasıl olmuş; hatta namazını eda ederken başı açık olan bir tek Müslüman kadına dahi rastlanmamıştır.Öte yandan Hz. Peygamber (sav), namaz saflarını önce erkekler, sonra erkek çocuklar, en arkada da kadınlar olmak üzere bizzat düzenlemiş; "Namazda erkek saflarının en faziletlisi en önde olanı, fazileti en az olanı ise en arkada bulunanıdır. Kadın saflarının en faziletlisi ise en arkada kalanı, en az faziletlisi ise en önde olanıdır" buyurmuştur (Müslim, Sahih, Salat, 132; Ebu Dâvud, Sünen, Salat, 97; Tirmizi, Sünen, Mevakıt, 52; Nesai, Sünen, İmame, 32; İbn Mace, Sünen, İkame, 52).Allah ve Rasulüllah'ın razı olduğu ve insanoğluna gerekli ve layık gördüğü İslam'ı samimiyetle yaşamak isteyenler için, ölçüler ve hükümler bu kadar açık, berrak ve nettir.Subaşı Camii'nde sergilenen tablo vesilesiyle diyalogcu nurcular, ellerine kına yaksınlar, zil takıp oynasınlar. Niye mi? Buyurun, "küresel istikamet"lerini ve "global arzuları"nı kendi eserlerinden okuyun ki, "niye"sini algılayın:"Türkiye'de İslamcılar kadını çadur, peçe, çarşaf vb. altına kapatmaya çalışan bir anlayışa kesinlikle son vermelidir. Kadın saçı, kadın cinselliği İslam tartışmalarının tamamen dışına çıkarılmalıdır? Batı Hıristiyan dünyası, uzun süren kavgalar ve hesaplaşmalar sonucu kiliseleri büyük ölçüde kültürel faaliyetlere, sergilere, konserlere, konferanslara etkinliklere açtı. İslam dünyası Hıristiyan dünyasından daha mı bağnaz? Değilse, öyleyse neden camiler hala erkek erkeğe daha çok Cuma namazlarında dolan bir mekân durumunda? Yok mu camileri kültürel etkinliklere, kadın erkek yan yana konser izleyecek ortamlara açabilecek bir Müslüman cemaat Türkiye'de? Böyle bir mekân değişimi ve ortamın İslam adına dünya çapında yaratacağı etki ve imaj değişimini görmek ve düşlemek zor olmamalı. Türkiye bunu yapabilecek ve İslam'ın yüzünü tüm dünyada aklayacak ve İslam modernleşmesini global planda yürütebilecek bir potansiyele sahiptir" (Küresel Barışa Doğru-Kozadan Kelebeğe-3, Haz. Cemal Uşşak, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Yay, Modernleşme cihadı bölümü, s.64).Devam edelim dilerseniz?
Mehmet Emin KOÇ / eminkoc@yenimesaj.com.tr
Mehmet Emin KOÇ / eminkoc@yenimesaj.com.tr