logo
03 HAZİRAN 2025

Ne tesadüftür böyle

17.10.2012 00:00:00
Benim de geçmişte “atasözü” kıvamında söylediğim birkaç sözüm vardır hani. “Gökyüzünde tesadüf olur ama benim ülkemde asla” o sözlerimden biridir.
“Tek taraflı aşk, karşılığı olmayan çek gibidir” bir diğeri.
Benim ülkemde tesadüflere yer yoktur.
Her şey belli bir plan dahilinde işler.
İşler ve fişler. Sonunda yer seni keşişler.
Başbakan yine bir şiir okudu İstanbul Küresel Forumu’nda.
Aman ha yanlış tercüme edilmesin diye de ikaz da etmiş mütercimleri.
İkinci bir şiir vakası yaşanmasın diyedir herhalde.
Yıllar önce Siirt’te okudukları; miğferli, süngülü, camili, müminli, kışlalı, askerli şiir geldi bir anda aklıma.
Devleti devlet yapan bütün birimlerin az biraz içinde yer bulduğu bir şiir.
İktidara gelince camiler kilise, kışlalar yolgeçen hanına dönmüş olsa da.
En mahrem kozmik odalarda servis edilen çaylar, ikindiden sonra camimiz Hıristiyanlara hizmet verecektir deyup Müslüman cemaate çekilen baybaylar.
Şiir sonrası malum.
Aslında asıl sonrası meçhul de, biz malum kısmına bakalım.
Süngü miğfer darbe planı çerçevesinde gelen hapis hayatı.
Ogünlerin süngü miğfer darbe planı ile bugünlerin, yakamoz, gagamoz ve kavanoz darbe planları arasında bir bağ var mı, o da hala meçhul.
Aradan on yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen, akademisyenler, bilim adamları ve kahinler hala, niye o şiir, niye o il, niye o gün, sorularının cevabını bulamadılar.
Başka bulamadıkları cevaplar da var.
Aynı vilayette seçimlerin iptal edilmesi ve şiir mağdurunun(!) oradan vekil seçilmesi, oradan çıkılan yolculuk ve varılan TBMM.
Bütün bunlar birer tesadüf (!)
Küresel Forum’da okunan şiire gelince,
Önce küreselleşmeyle ilgili birkaç söz.
Geri bırakılmış ülkelerin yer altı zenginliklerini, sayıları bir kaçı bulan dünyayı yese doymaz canavarlara kürekle aktarmanın adıdır küreselleşme. Tek gerekli malzeme, emirlerine amade bir iktidar ve halkın sırtını sıvazlayan STÖ’ler.
Şiirin hikâyesi şöyle;
Kanunî bir gün kendisine hediye edilen, gözü gibi koruduğu armut ağacına dadanan karıncaları görür.
Saltanatının gidişinin,
Sağlam otuz iki dişinin,
Ve bilmem daha ne edişinin riske girdiği anda, Allah’ın en büyük hediyesi öz evlat ağacını kökünden kesmek, yani boğdurmak için Ebû’s Suûd Efendi’ye müracaat edip;
Devletün bekası,
Karganın gagası,
Kundaktaki bebeğin kakası aşkına boğ gitsun fetvasını alan Kanunî, karıncanın öldürülmesi için de fetva almak zorundadır.
Bu duruma göre ilk ve en büyük hayvan hakkı savunucusu Kanunî’dir diyebiliriz.
Öyle şakkadanak, efendim karıncayı öldürmek caiz mi diye soracak değildir herhalde.
Şanına, ihtişamın ve sanatına uygun olarak bir beyit yazar ve Ebû’s Suûd Efendi’nin masasına bırakır;
“Meyve ağaçlarını sarınca karınca,
Günah var mı karıncayı kırınca?”
Kadı Ebû Suud’un Kanunî’den aşağı kalır yanı yoktur. O da cevabını aynı vezin ve aynı kafiye tadında verir:
“Yarın Hakk’ın divanına varınca,
Süleyman’dan hakkını alır karınca.”
Müthiş, değil mi?
Biryanda, kendisini ölümle tehdit edeni, “suç vaki olmadı ki, ceza vaki olsun” deyup, cezalandırmayan Hazret-i Ali, diğer yanda ise, Kur’an’ın; “siz kadınların hilesi çok büyüktür” beyanına birebir uyan haçlı ağacından Devşirme Hürrem hilesiyle öldürülen civanmert Şehzade Mustafa.
Bir ara az uyuyun da Taşlıcalı Yahya’nın Şehzade Mustafa için yazdığı o meşhur mersiyeyi okuyun.
Şöyle başlıyor mersiye.
Meded meded bu cihanım yıkıldı bir yanı,
Ecel celâlîleri aldı Mustafa Hânı.
Tohındı mihr-i cemâli bozuldı erkânı,
Vebale koydılar âl ile Al-i Osmânı…
Tam da yeri gelmişken;
İki harem, (Allah’ın Haremi ile saray haremi) arasına sıkışan Osmanlı paşalarının saray haremini düşünüp de mi acep hac ibadetini yapamadılar, diye düşünmek çok bu yanlış olur?
Baksanıza koca imparatorluğu kontrol edenler haremi kontrol etmekte hayli zorlanıyor.
Peki, Kanunî-Ebû Suud şiir paslaşmasının bugüne dönük yüzü ne?
Arap’ın tabiriyle; “nefsuş-şey” yani, “aynı şey”.
Başbakan bu beyitle BM ve tüm dünyaya mesaj veriyor.
Esad’ın karıncaları Özgür Suriye Ordusu’nun meyvelerini yiyor niye sessiz kalıyorsunuz?
Mahşerde bunun hesabını nasıl vereceksiniz?
Sonra da ekliyor;
20 yıl önce Balkanlar’da, Saraybosna’da, Srebrenica’da, Tuzla’da yüz binlerce insanın katline seyirci kalan BM, bugün Suriye’de de acizlik içindedir.
Birleşmiş Milletler tamam da ya siz Sayın Başbakan.
Afganistan’da,
Pakistan’da,
Irak’ta,
Ve diğer İslam coğrafyalarında binlerce Müslüman öldürülürken niye sessiz kaldınız, kalıyorsunuz?
Haçlı orduları, topyekûn İslam coğrafyasında sağlam bir meyve ağacı bırakmadı iktidarda olduğunuz yıllar.
Ama siz ille de Suriye diyorsunuz.
ABD’li yetkililerin; “Irak’ı işgale bizi AKP cesaretlendirdi” açıklamaları herkesçe malum.
“Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz” duanız da malum.
Bütün bunlar hiç olmamış gibi, Suriye telaşınız niye?
Bir şiir de “Ha Bu Müslim’den” gelsin;
“Irak’ta binlerce masumun ölümüne, tecavüzüne sessiz kalan Recep,
Sıra Suriye’ye gelince feryadu figan koparır oldu, nedendir acep?”
Pek şiire benzemedi ama olsun.
Şimdi şiirde serbest vezindir moda,
Şiire benzemese de şiir gibi okunur o da.  
Ne güzel demiş Aşık Neyanî;
“Ne efsunkar imişsin mangır,
Titretirsin insanı sen zangır zangır.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
TÜİK ile ENAG arasında uçurum var
ENAG'a göre enflasyon yüzde 71.23
Mayıs ayı enflasyonu açıklandı
TÜİK'e göre enflasyon yüzde 35.41
Yemen'de bir hafta içinde İsrail'e 4'cü saldırı
Milyonlarca kişi sığınaklara indi
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
TÜİK ile ENAG arasında uçurum var
ENAG'a göre enflasyon yüzde 71.23
Mayıs ayı enflasyonu açıklandı
TÜİK'e göre enflasyon yüzde 35.41
Yemen'de bir hafta içinde İsrail'e 4'cü saldırı
Milyonlarca kişi sığınaklara indi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.