Onlar en şerre uğrayanlardır
Resûlullah (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurdu: “Kıyamet günü, Allah’ın yarattığı kullar arasında en şerre uğrayanları şunlardır: Dünyada iken, bu yanda başka, öbür yanda da daha başka türlü konuşurlar”
18.08.2023 21:00:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali Hazretleri şöyle anlatıyor:
Koğuculuğun aslı nemimedir. Nemimenin gerçek manası; sırrı ifşa etmek ve örtülmesi gereken sır perdesini açmaktır. Bir yerden öbür yere lâf taşımaktır. İki dilli konuşmak ise; her yanına gittiği kimsenin hoşuna gider şekilde konuşup nabza göre şerbet vermek anlamına gelir. Yüzüne karşı uyarına göre konuşmak... Ayrılınca da başka... Bu doğrudan doğruya ikiyüzlülüktür. Bu hususta Ammar b. Yasir (r.a.) tarafından anlatılan bir hadis-i şerif şöyledir: "Dünyada ikiyüzlü olan kimsenin, kıyamet günü ateşten iki dili olacaktır." Diğer bir hadis-i şerif ise şöyledir: "Kıyamet günü, Allah'ın yarattığı kullar arasında en şerre uğrayanları şunlardır: Dünyada iken, bu yanda başka, öbür yanda da daha başka türlü konuşurlar."
Bir başka rivayette ise şöyle anlatılır: "Şunlara bir yüzle, şunlara da bir başka yüzle çıkarlar."
Övmek de bazı yerlerde yasaktır.
Övmek, altı afet taşır. Dördü öven, ikisi övülen için... Öven için şu afetler vardır:
1- Överken fazlaya kaçar, dolayısıyla yalan söyler.
2- İşin içine riya karışır. Çünkü sevgi gösterisi peşindedir.
3- Överken öyle sözler eder ki, onları tahkik etmemiş ve iç yüzünü bilememiştir.
Övülen kimse, belki zalim veya fasıktır. Övülünce, halinden memnun olur. Zalimi, fasıkı övmek doğru değildir. Bunu, Peygamber Efendimiz şu hadis-i şerifi ile yasak kılmıştır: "Fasık kimse övülünce, Allah Teâlâ öfke ile tecelli eder." Övülen kimse ise, övülmeden iki şekilde zarara uğrar: Biri; söylenen şeyin onu kibre ve gurura kaptırması, dolayısı ile kendini beğenme tavrı takınması... Diğeri de şu: Kendisi için iyi denilince, sevinir, hoşnut olur. Eksik taraflarını unutur. Hayır için çabalamayı bir yana atar. Bundandır ki, bir kimseyi övene, Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: "Kardeşin, boynunu vurdun. Bu sözünü duysaydı, felaha ermesi çok güçleşir- di." Konuşma esnasında gafilce sarf edilen hatalı söz bahsine gelince. Bilhassa Allah Teâlâ'nın zatına ve sıfatına ait işlerde dikkat gerekir. Bu hususta; kısaca anlatacağımız hadis-i şerifler, konumuzu daha iyi aydınlatır: Huzeyfe (r.a.) rivayet ediyor: «Sizden hiç kimse, bir iş için Allah'ın da, benim de istediğim buydu; gibi lâf etmesin. Ancak, Allah böyle arzu etmiş, ben de onun arzusu icabı bu işi yapıyorum, desin." Bu gibi sözlerin yasak olmasındaki hikmet, şirk vehminin bulunmasıdır. Çünkü ifadede mutlakiyet arz eden bir atıf vardır. Bir başka hadis-i şerifte ise şöyle buyurulur: "Münafıklara, efendimiz demeyiniz. Çünkü onları, efendiniz kabul ederseniz, Rabbinizi darıltmış olursunuz." Diğer bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurulur: "Bir kimse ben İslâm'dan beriyim dediği zaman ya doğrudur ya değildir. Doğru olduğu takdirde dediği gibidir. Yalan söyledi ise; İslâm'a salimen dönemez."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Muminîn'den...)
Koğuculuğun aslı nemimedir. Nemimenin gerçek manası; sırrı ifşa etmek ve örtülmesi gereken sır perdesini açmaktır. Bir yerden öbür yere lâf taşımaktır. İki dilli konuşmak ise; her yanına gittiği kimsenin hoşuna gider şekilde konuşup nabza göre şerbet vermek anlamına gelir. Yüzüne karşı uyarına göre konuşmak... Ayrılınca da başka... Bu doğrudan doğruya ikiyüzlülüktür. Bu hususta Ammar b. Yasir (r.a.) tarafından anlatılan bir hadis-i şerif şöyledir: "Dünyada ikiyüzlü olan kimsenin, kıyamet günü ateşten iki dili olacaktır." Diğer bir hadis-i şerif ise şöyledir: "Kıyamet günü, Allah'ın yarattığı kullar arasında en şerre uğrayanları şunlardır: Dünyada iken, bu yanda başka, öbür yanda da daha başka türlü konuşurlar."
Bir başka rivayette ise şöyle anlatılır: "Şunlara bir yüzle, şunlara da bir başka yüzle çıkarlar."
Övmek de bazı yerlerde yasaktır.
Övmek, altı afet taşır. Dördü öven, ikisi övülen için... Öven için şu afetler vardır:
1- Överken fazlaya kaçar, dolayısıyla yalan söyler.
2- İşin içine riya karışır. Çünkü sevgi gösterisi peşindedir.
3- Överken öyle sözler eder ki, onları tahkik etmemiş ve iç yüzünü bilememiştir.
Övülen kimse, belki zalim veya fasıktır. Övülünce, halinden memnun olur. Zalimi, fasıkı övmek doğru değildir. Bunu, Peygamber Efendimiz şu hadis-i şerifi ile yasak kılmıştır: "Fasık kimse övülünce, Allah Teâlâ öfke ile tecelli eder." Övülen kimse ise, övülmeden iki şekilde zarara uğrar: Biri; söylenen şeyin onu kibre ve gurura kaptırması, dolayısı ile kendini beğenme tavrı takınması... Diğeri de şu: Kendisi için iyi denilince, sevinir, hoşnut olur. Eksik taraflarını unutur. Hayır için çabalamayı bir yana atar. Bundandır ki, bir kimseyi övene, Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: "Kardeşin, boynunu vurdun. Bu sözünü duysaydı, felaha ermesi çok güçleşir- di." Konuşma esnasında gafilce sarf edilen hatalı söz bahsine gelince. Bilhassa Allah Teâlâ'nın zatına ve sıfatına ait işlerde dikkat gerekir. Bu hususta; kısaca anlatacağımız hadis-i şerifler, konumuzu daha iyi aydınlatır: Huzeyfe (r.a.) rivayet ediyor: «Sizden hiç kimse, bir iş için Allah'ın da, benim de istediğim buydu; gibi lâf etmesin. Ancak, Allah böyle arzu etmiş, ben de onun arzusu icabı bu işi yapıyorum, desin." Bu gibi sözlerin yasak olmasındaki hikmet, şirk vehminin bulunmasıdır. Çünkü ifadede mutlakiyet arz eden bir atıf vardır. Bir başka hadis-i şerifte ise şöyle buyurulur: "Münafıklara, efendimiz demeyiniz. Çünkü onları, efendiniz kabul ederseniz, Rabbinizi darıltmış olursunuz." Diğer bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurulur: "Bir kimse ben İslâm'dan beriyim dediği zaman ya doğrudur ya değildir. Doğru olduğu takdirde dediği gibidir. Yalan söyledi ise; İslâm'a salimen dönemez."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Muminîn'den...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.