Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte oruçla olan münasebetlerimizi asla sona erdirmemeliyiz. Oruçla kazanılan sevapların yanında, eriştiğimiz gönül zenginliği ile daha rahat ve daha disiplinli bir kulluk içerisine gireceğimiz unutulmaması gereken bir gerçektir. Hele de kazanılan manevi makamların hoyratça(haramlarla) harcanmamasına özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir.
Bildiğiniz gibi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yılın değişik zamanlarında oruç tutmuş, oruç tutmayı sadece Ramazan ayına hasretmemiştir. Onun üzerinde önemle durduğu ve tuttuğu oruç “Pazartesi, Perşembe” oruçlarıdır.
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ameller Allah Teala hazretlerine pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben, amelimin oruçlu olduğum halde arz edilmesini severim." (Tirmizi, Savm 44, (747).
“Âlimler dört günden fazla oruçsuz olmayı kerih(kötü) görmüşlerdir. Dört günü sınır belirtmeleri, bayram ve teşrik günlerinin takdirine göredir. Dört günden fazlasını oruçsuz geçirmenin kerih görülmesi şu hikmete dayanır: Kalp katılaşır, kötü âdetler baş gösterir ve şehvet kapıları açılır. Hayatıma yemin ederim, âlimlerin bu görüşü halkın çoğu hakkında tam isabetli bir görüştür.” (İmam-ı Gazali/ İhya).
Gazali hazretlerinin bu görüşünü teyit etmek için herkes kendi halini test etsin? Anlaşılan o ki; İbadetle meşgul olan Müslümanların bile gerçek kulluğun, nezaketinden ve zarafetinden uzaklaşmalarının sebeplerinin başında belki de Pazartesi Perşembe orucuna devam edilmemesi gelmektedir. Başkasından çok orucun tesirini herkes kendi üzerinde zaten deneyerek Ramazanda öğrendi. Ramazanda yaşanan güzelliklerin(kalbi zenginliklerin) bu şeklide devamının sağlanacağı haber verildiğine göre, nafile oruçlar hakkındaki kararı siz değerli okurlarımıza bırakıyoruz.
Şevval orucu:
Diğer nafile oruçların yanında; Ramazan ayından sonraki ay olan Şevval ayında altı gün oruç tutmak sünnet olan bir oruçtur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yılın bütününde oruç tutmuş gibi olur” (Müslim, Sıyam: 204; Tirmizî, Savm: 53; Ebû Davud, Savm: 58) buyurarak, bizleri Şevval ayında altı gün oruç tutmaya teşvik etmişlerdir. Bu oruç peşi peşine tutulabileceği gibi, ara verilerek de tutulabilir.
“Şevval ayında tutulacak 6 gün orucun ayrı ayrı günlerde haftada iki gün tutulması müstehabtır.” (Büyük İslam ilmihali).
Kalbin katılaşmasına en büyük ilaç olan; pazartesi perşembe ve diğer nafile oruçlara devam edebilmeyi Rabbim cümlemize nasip eylesin.
Bildiğiniz gibi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yılın değişik zamanlarında oruç tutmuş, oruç tutmayı sadece Ramazan ayına hasretmemiştir. Onun üzerinde önemle durduğu ve tuttuğu oruç “Pazartesi, Perşembe” oruçlarıdır.
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ameller Allah Teala hazretlerine pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben, amelimin oruçlu olduğum halde arz edilmesini severim." (Tirmizi, Savm 44, (747).
“Âlimler dört günden fazla oruçsuz olmayı kerih(kötü) görmüşlerdir. Dört günü sınır belirtmeleri, bayram ve teşrik günlerinin takdirine göredir. Dört günden fazlasını oruçsuz geçirmenin kerih görülmesi şu hikmete dayanır: Kalp katılaşır, kötü âdetler baş gösterir ve şehvet kapıları açılır. Hayatıma yemin ederim, âlimlerin bu görüşü halkın çoğu hakkında tam isabetli bir görüştür.” (İmam-ı Gazali/ İhya).
Gazali hazretlerinin bu görüşünü teyit etmek için herkes kendi halini test etsin? Anlaşılan o ki; İbadetle meşgul olan Müslümanların bile gerçek kulluğun, nezaketinden ve zarafetinden uzaklaşmalarının sebeplerinin başında belki de Pazartesi Perşembe orucuna devam edilmemesi gelmektedir. Başkasından çok orucun tesirini herkes kendi üzerinde zaten deneyerek Ramazanda öğrendi. Ramazanda yaşanan güzelliklerin(kalbi zenginliklerin) bu şeklide devamının sağlanacağı haber verildiğine göre, nafile oruçlar hakkındaki kararı siz değerli okurlarımıza bırakıyoruz.
Şevval orucu:
Diğer nafile oruçların yanında; Ramazan ayından sonraki ay olan Şevval ayında altı gün oruç tutmak sünnet olan bir oruçtur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yılın bütününde oruç tutmuş gibi olur” (Müslim, Sıyam: 204; Tirmizî, Savm: 53; Ebû Davud, Savm: 58) buyurarak, bizleri Şevval ayında altı gün oruç tutmaya teşvik etmişlerdir. Bu oruç peşi peşine tutulabileceği gibi, ara verilerek de tutulabilir.
“Şevval ayında tutulacak 6 gün orucun ayrı ayrı günlerde haftada iki gün tutulması müstehabtır.” (Büyük İslam ilmihali).
Kalbin katılaşmasına en büyük ilaç olan; pazartesi perşembe ve diğer nafile oruçlara devam edebilmeyi Rabbim cümlemize nasip eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025