Allah-ü Teala Ramazan günlerinden her birinde; kadın ve erkek kullarından nice nice kimseleri cehennemden azad eder. Hem de güneşin doğuşundan batışına kadar.
Bundan başka, Allah-ü Teala'nın hemen her semada bir seslenici meleği vardır. Bu meleğin ibiği, arşın altında olup pençeleri dahi, yedi kat yerin dibindedir.
O meleğin bir kanadı batıda, bir kanadı da doğudadır. Hemen her kanadı; inci mercan ve çeşitli cevherlerle süslüdür. Şöyle seslenir:
- Hiç tevbe eden yok mu ki; tevbesi makbul olsun?
Hiç dua eden yok mu ki; duası kabul edilsin?
Allah'tan yardım dileyen zulme uğramış bir kimse yok mu ki, Allah ona yardım etsin?
Allah'tan bağışlanmasını isteyen yok mu ki; Allah onu bağışlasın?
Hiç bir dilekte bulunan yok mu ki, onun dileği yerine gelsin?
Yüce Yaratan dahi, Ramazan ayının tümünde şöyle seslenir:
- Ey erkek ve kadın kullarım; sevinin, sabredin ve orucunuza devam edin. Yakında sizlerden sıkıntıyı kaldıracağım. Rahmetime ve ikramıma nail olacaksınız.
Kadir Gecesi geldiği zaman, Cebrail aleyhisselam, meleklerden oluşan büyük bir kafile ile yeryüzüne iner. Ayakta durup namaz kılan her kula; oturup Allah'ını zikreden her kula uğrarlar. Onun için Allah'tan rahmet ve bağışlanma talebinde bulunurlar."
Enes b. Malik r.a. Rasulüllah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı: "Şayet yere ve semalara konuşma izni verilecek olsa, ilk olarak Ramazan ayında oruç tutanlara cennet müjdesi verirlerdi."
Abdullah b. Ebi Evfa r.a. Rasulüllah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı: "Oruçlunun uykusu ibadettir; susması tesbihtir; duası makbuldür; amelinin sevabı kat kattır."
Ebu Hayseme'nin r.a. şöyle dediği anlatılmıştır:
- Bir kimsenin, bir Ramazanından diğer Ramazanı; bir haccından diğer haccı; bir cumasından diğer cuması; bir vakit namazından diğer vakit namazı arasındaki günahları bağışlanır. Ancak büyük günahları hariç.
Ramazan ayı geldiği zaman Emirülmüminin Hazreti Ömer b. Hattab r.a. şöyle derdi:
- Merhaba, tümden hayır olan ay. Gündüz orucu var; gece namazı var. Onda harcanan her meblağ Allah yolunda harcanan sadaka gibidir.
Bundan başka, Allah-ü Teala'nın hemen her semada bir seslenici meleği vardır. Bu meleğin ibiği, arşın altında olup pençeleri dahi, yedi kat yerin dibindedir.
O meleğin bir kanadı batıda, bir kanadı da doğudadır. Hemen her kanadı; inci mercan ve çeşitli cevherlerle süslüdür. Şöyle seslenir:
- Hiç tevbe eden yok mu ki; tevbesi makbul olsun?
Hiç dua eden yok mu ki; duası kabul edilsin?
Allah'tan yardım dileyen zulme uğramış bir kimse yok mu ki, Allah ona yardım etsin?
Allah'tan bağışlanmasını isteyen yok mu ki; Allah onu bağışlasın?
Hiç bir dilekte bulunan yok mu ki, onun dileği yerine gelsin?
Yüce Yaratan dahi, Ramazan ayının tümünde şöyle seslenir:
- Ey erkek ve kadın kullarım; sevinin, sabredin ve orucunuza devam edin. Yakında sizlerden sıkıntıyı kaldıracağım. Rahmetime ve ikramıma nail olacaksınız.
Kadir Gecesi geldiği zaman, Cebrail aleyhisselam, meleklerden oluşan büyük bir kafile ile yeryüzüne iner. Ayakta durup namaz kılan her kula; oturup Allah'ını zikreden her kula uğrarlar. Onun için Allah'tan rahmet ve bağışlanma talebinde bulunurlar."
Enes b. Malik r.a. Rasulüllah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı: "Şayet yere ve semalara konuşma izni verilecek olsa, ilk olarak Ramazan ayında oruç tutanlara cennet müjdesi verirlerdi."
Abdullah b. Ebi Evfa r.a. Rasulüllah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı: "Oruçlunun uykusu ibadettir; susması tesbihtir; duası makbuldür; amelinin sevabı kat kattır."
Ebu Hayseme'nin r.a. şöyle dediği anlatılmıştır:
- Bir kimsenin, bir Ramazanından diğer Ramazanı; bir haccından diğer haccı; bir cumasından diğer cuması; bir vakit namazından diğer vakit namazı arasındaki günahları bağışlanır. Ancak büyük günahları hariç.
Ramazan ayı geldiği zaman Emirülmüminin Hazreti Ömer b. Hattab r.a. şöyle derdi:
- Merhaba, tümden hayır olan ay. Gündüz orucu var; gece namazı var. Onda harcanan her meblağ Allah yolunda harcanan sadaka gibidir.