Ranta dayalı ekonominin sonu hüsran
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, TÜSİAD'ın 48. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, fabrika arsaları ve tarlalarda inşaatların yükseldiğini kaydederek, "Büyüme kentsel ranta dayalı olursa, sınırlarını da rant çizer. Nüfus artışı yavaşlayıp, kentleşmenin sınırına gelinince, rantın da sonuna gelinir" dedi
18.01.2018 00:00:00
RECEP BAHAR/İSTANBUL
TÜSİAD'ın 48. Olağan Genel Kurulu, İstanbul'da gerçekleştirildi. Genel kurulda konuşmalarının ardından Genel Kurul gündemi kapsamında TÜSİAD'ın isim açılımında değişikliğe gidildi. Yapılan oylamada TÜSİAD'ın kurulduğu yıl olan 1972'den bu yana kullandığı "Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği" şeklindeki açık ismi, "Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği" olarak değiştirildi.
Bu değişiklik ile birlikte derneğin kısaltması olan 'TÜSİAD' markası kullanılmaya devam edilecek. Genel Kurul gündeminde bu değişiklik önerisine ve gerekçesine ilişkin şu ifadeler kullanıldı: "Tüzüğümüzün 2. Maddesi'ndeki amaçlarımız arasında kadın-erkek eşitliğini gözetmek amacı bulunmakta ve derneğimiz bu amaç doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yapmaktadır." Bu arada, 2017 yılında 117 yeni üyenin katılmasıyla TÜSİAD'ın üye sayısı 634'e yükseldi.
TÜSİAD ekonomiyi nasıl görüyor
TÜSİAD'ın "2018 Yılına Girerken Türkiye ve Dünya Ekonomisi" başlıklı raporuna göre, Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 4.5 büyüyecek. Net dış talebin (ihracatın) büyümeye sınırlı pozitif bir katkısının olacağı tahmin edilen raporda, buradaki temel belirleyicilerin; Avrupa Birliği (AB) ekonomisindeki büyüme, petrol ve diğer ham madde fiyatlarında artış ve bölgesel jeopolitik riskler olacağı bildirildi.
Raporda 2018 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 9.8 olarak verildi. Raporda, 2018 yılında ihracatın 166 milyar dolar, cari açık işlemler açığının da yüzde 5.4 olmasının beklendiği kaydedildi.
Bu arada Genel Kurul toplantısının açılışında 1971-1979 yılları arasında TÜSİAD'ın ilk Başkanlık görevini üstlenen geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden Feyyaz Berker için bir anma töreni düzenlendi. Anma töreni kapsamında Bülent Eczacıbaşı ve Nihat Gökyiğit birer konuşma yaptı.
Liberal demokrasi çöktü
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan yaptığı konuşmada, Çin'in devlet güdümündeki ekonomilerin bir gün mutlaka çökeceği inancını yerle bir ettiğine işarte ederek, " Liberal demokrasi, hukuk devleti ve piyasa ekonomisinin tüm dünyaya barış ve refah getireceği beklentisinin ise boş çıktığını itiraf etmek durumundayız" diye konuştu.
Borçlanma ciddi sorun
Özilhan, doğrudan yatırımların 10 sene önceki seviyenin yarısına düştüğünü belirterek, "Türkiye'nin toplam net borç stoku Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın üçte birine dayanmış durumda.
Özel sektörün yurtdışı borçları 235 milyar dolara ulaştı. Hanehalkları bile artık daha borçlu" diye konuştu.
Bankacılığın reel sektörü destekleme imkanının kalmadığı yorumları yapıldığına dikkati çeken Özilhan, "Üretmeden tüketiyoruz. Tüketmek için de borçlanıyoruz" yorumunu yaptı. Fabrika arsaları ve tarlalarda inşaatların yükseldiğini kaydeden Özilhan, "Büyüme kentsel ranta dayalı olursa, sınırlarını da rant çizer.
Nüfus artışı yavaşlayıp, kentleşmenin sınırına gelinince, rantın da sonuna gelinir. Oysa büyümeyi sürekli olarak yüksek seviyelerde tutmak için üretime dayalı bir ekonomik yapı şarttır" şeklinde konuştu.
Özilhan, bu çerçeveden bakınca, OHAL'in de son kez uzatılmış olmasını temenni ettiklerini vurgulayarak, "Vatandaşlar açısından OHAL'in etkisi sınırlı olsa da yabancı müteşebbislerin yatırım kararları açısından olumsuz olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
TÜSİAD Başkanı'ndan adalet vurgusu
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik'in TÜSİAD'ın 48. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini öne çıkarması dikkat çekti. Bilecik, "AB ile müzakereler fiilen ilerlemese de süreç resmen kopmamalı, tam üyelik perspektifi korunmalı.
Daha olumlu siyasal koşullar oluşana kadar gümrük birliği, güvenlik ve enerji gibi somut alanlarda entegrasyon devam etmelidir" dedi. Demokrasinin altın kadar kıymetli olduğunu dile getiren Bilecik, "Türk toplumu çok iyi bilir ki 'göstermelik demokrasi' diye bir şey yoktur.
Demokrasi altın kadar kıymetlidir ama çeyreği de yarımı da olmaz. Demokrasiyi bozdurup kullanamazsınız" dedi. Bilecik, Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu gazetecilerin tutukluluk hallerinin kalkması yönünde verdiği bir kararın, alt mahkeme tarafından uygulanmadığını belirterek, "Önde gelen hukukçularımızın, hukuka ve anayasal düzenimize aykırı buldukları bu kararla, Türkiye'nin AB üyeliğini, demokrasinin yetersizliği üzerinden engellemek isteyenlerin eline maalesef güzel bir koz verdiğimize şüphe yoktur. Anayasayı yaşatan, içindeki ifadeler kadar dışındaki uygulamadır.
Medeniyetin ilk şartı adalettir. Hukuk, devletin toplumsal düzenidir. Adalet olmadan düzen olmaz. Kısaca, demokrasi su ise, testisi adalettir" diye konuştu. Bilecik, Türkiye'nin hem dünyada hak ettiği saygın konumunu koruyabilmesinin hem de gelişmesi ve kalkınması için yakın tarihin herkesi sarsan travmalarından kurtulup hızla normalleşmeye başlaması gerektiğine işaret ederek, "Bu nedenle atılması gereken ilk adımın, daha önce de başka vesilelerle gündeme getirdiğimiz gibi OHAL'in son bulması, bir daha tekrarlanmaması olduğuna inanıyorum.
Hain terör odaklarına en etkin güvenlik önlemleri ile darbe vururken, yasama, yürütme ve yargımızı en ileri demokratik standartlara taşımak için her zaman devletimize destek olacağız" şeklinde konuştu.
TÜSİAD'ın 48. Olağan Genel Kurulu, İstanbul'da gerçekleştirildi. Genel kurulda konuşmalarının ardından Genel Kurul gündemi kapsamında TÜSİAD'ın isim açılımında değişikliğe gidildi. Yapılan oylamada TÜSİAD'ın kurulduğu yıl olan 1972'den bu yana kullandığı "Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği" şeklindeki açık ismi, "Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği" olarak değiştirildi.
Bu değişiklik ile birlikte derneğin kısaltması olan 'TÜSİAD' markası kullanılmaya devam edilecek. Genel Kurul gündeminde bu değişiklik önerisine ve gerekçesine ilişkin şu ifadeler kullanıldı: "Tüzüğümüzün 2. Maddesi'ndeki amaçlarımız arasında kadın-erkek eşitliğini gözetmek amacı bulunmakta ve derneğimiz bu amaç doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yapmaktadır." Bu arada, 2017 yılında 117 yeni üyenin katılmasıyla TÜSİAD'ın üye sayısı 634'e yükseldi.
TÜSİAD ekonomiyi nasıl görüyor
TÜSİAD'ın "2018 Yılına Girerken Türkiye ve Dünya Ekonomisi" başlıklı raporuna göre, Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 4.5 büyüyecek. Net dış talebin (ihracatın) büyümeye sınırlı pozitif bir katkısının olacağı tahmin edilen raporda, buradaki temel belirleyicilerin; Avrupa Birliği (AB) ekonomisindeki büyüme, petrol ve diğer ham madde fiyatlarında artış ve bölgesel jeopolitik riskler olacağı bildirildi.
Raporda 2018 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 9.8 olarak verildi. Raporda, 2018 yılında ihracatın 166 milyar dolar, cari açık işlemler açığının da yüzde 5.4 olmasının beklendiği kaydedildi.
Bu arada Genel Kurul toplantısının açılışında 1971-1979 yılları arasında TÜSİAD'ın ilk Başkanlık görevini üstlenen geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden Feyyaz Berker için bir anma töreni düzenlendi. Anma töreni kapsamında Bülent Eczacıbaşı ve Nihat Gökyiğit birer konuşma yaptı.
Liberal demokrasi çöktü
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan yaptığı konuşmada, Çin'in devlet güdümündeki ekonomilerin bir gün mutlaka çökeceği inancını yerle bir ettiğine işarte ederek, " Liberal demokrasi, hukuk devleti ve piyasa ekonomisinin tüm dünyaya barış ve refah getireceği beklentisinin ise boş çıktığını itiraf etmek durumundayız" diye konuştu.
Borçlanma ciddi sorun
Özilhan, doğrudan yatırımların 10 sene önceki seviyenin yarısına düştüğünü belirterek, "Türkiye'nin toplam net borç stoku Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın üçte birine dayanmış durumda.
Özel sektörün yurtdışı borçları 235 milyar dolara ulaştı. Hanehalkları bile artık daha borçlu" diye konuştu.
Bankacılığın reel sektörü destekleme imkanının kalmadığı yorumları yapıldığına dikkati çeken Özilhan, "Üretmeden tüketiyoruz. Tüketmek için de borçlanıyoruz" yorumunu yaptı. Fabrika arsaları ve tarlalarda inşaatların yükseldiğini kaydeden Özilhan, "Büyüme kentsel ranta dayalı olursa, sınırlarını da rant çizer.
Nüfus artışı yavaşlayıp, kentleşmenin sınırına gelinince, rantın da sonuna gelinir. Oysa büyümeyi sürekli olarak yüksek seviyelerde tutmak için üretime dayalı bir ekonomik yapı şarttır" şeklinde konuştu.
Özilhan, bu çerçeveden bakınca, OHAL'in de son kez uzatılmış olmasını temenni ettiklerini vurgulayarak, "Vatandaşlar açısından OHAL'in etkisi sınırlı olsa da yabancı müteşebbislerin yatırım kararları açısından olumsuz olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
TÜSİAD Başkanı'ndan adalet vurgusu
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik'in TÜSİAD'ın 48. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini öne çıkarması dikkat çekti. Bilecik, "AB ile müzakereler fiilen ilerlemese de süreç resmen kopmamalı, tam üyelik perspektifi korunmalı.
Daha olumlu siyasal koşullar oluşana kadar gümrük birliği, güvenlik ve enerji gibi somut alanlarda entegrasyon devam etmelidir" dedi. Demokrasinin altın kadar kıymetli olduğunu dile getiren Bilecik, "Türk toplumu çok iyi bilir ki 'göstermelik demokrasi' diye bir şey yoktur.
Demokrasi altın kadar kıymetlidir ama çeyreği de yarımı da olmaz. Demokrasiyi bozdurup kullanamazsınız" dedi. Bilecik, Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu gazetecilerin tutukluluk hallerinin kalkması yönünde verdiği bir kararın, alt mahkeme tarafından uygulanmadığını belirterek, "Önde gelen hukukçularımızın, hukuka ve anayasal düzenimize aykırı buldukları bu kararla, Türkiye'nin AB üyeliğini, demokrasinin yetersizliği üzerinden engellemek isteyenlerin eline maalesef güzel bir koz verdiğimize şüphe yoktur. Anayasayı yaşatan, içindeki ifadeler kadar dışındaki uygulamadır.
Medeniyetin ilk şartı adalettir. Hukuk, devletin toplumsal düzenidir. Adalet olmadan düzen olmaz. Kısaca, demokrasi su ise, testisi adalettir" diye konuştu. Bilecik, Türkiye'nin hem dünyada hak ettiği saygın konumunu koruyabilmesinin hem de gelişmesi ve kalkınması için yakın tarihin herkesi sarsan travmalarından kurtulup hızla normalleşmeye başlaması gerektiğine işaret ederek, "Bu nedenle atılması gereken ilk adımın, daha önce de başka vesilelerle gündeme getirdiğimiz gibi OHAL'in son bulması, bir daha tekrarlanmaması olduğuna inanıyorum.
Hain terör odaklarına en etkin güvenlik önlemleri ile darbe vururken, yasama, yürütme ve yargımızı en ileri demokratik standartlara taşımak için her zaman devletimize destek olacağız" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.