logo
29 MART 2024

Sağlam duruş: Ehl-i Beyt

25.10.2011 00:00:00
Bursa'da Merinos Atatürk Uluslararası Kongre Merkezi'nde düzenlenen Ehl-i Beyt Sempozyumu'nda binlerce Ehl-i Beyt sevdalısı buluştu. Birçok ulusal televizyon kanalından da canlı olarak yayınlanan sempozyum, Batılılarca mezhep çatışmasına sürüklenmek istenen İslam aleminin dikkatini birlik ve beraberliğin gerçek adresi Ehl-i Beyt'e çekti

RECEP BAHAR - BURSA

Bursa'da Cumartesi ve Pazar günleri gerçekleştirilen Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu, 30'u aşkın ülkeden 120 ilim adamı ve uzmanın katılımıyla tamamlandı. İslam dünyasını ortak çatı altında birleştirecek tek mefhum olarak öne çıkan Ehl-i Beyt konusu ilk defa Türkiye'de bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alındı. Sempozyumda 8 oturum yer aldı. Cumartesi günkü oturumlar gece saat 12.00'a kadar sürdü. Böylece Türkiye'de ilk defa bir sempozyum gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam ederek, tarihe geçti. Sempozyuma dinleyici olarak iştirak vatandaşlarımız da geç saatlere kadar salonda kalarak, Ehl-i Beyt'e olan sevdasını ve muhabbetini ortaya koydu. Başta Meltem TV, Mesaj TV, Kanal 99, Köy TV, Kanal 34, Kadırga TV olmak üzere çok sayıda TV kanalından canlı olarak yayınlanan Sempozyum, milyonlarca vatandaşımız tarafından da ilgiyle izlendi. 

Görkemli kapanışSempozyumda kapanış konuşmasını Türkiye'de ilk defa başta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) olmak Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in yanı sıra İmam Cafer ve İmam Zeynelabinin'in hayatlarını 8 cilt halinde kaleme alarak İslam dünyasına görkemli bir Ehl-i Beyt külliyatı armağan eden Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. Son oturumun başlarında salona giren Prof. Dr. Haydar Baş,  izleyiciler tarafından güçlü alkışlarla karşılandı. Prof. Dr. Baş, 8. otoruma katılan Iraklı Alim Salih El Hakim, Lübnanli Alim Ali Hasan Hazim, Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, Dr. Abdullah Terzi ve Azerbaycan'dan gelen Prof. Dr. Ruşen Guliyev ile tokalaştı. Konuşmasına Van'daki depremde hayatını kaybeden mümin ve mümine kardeşlerimiz ile geçen hafta içinde Çukurca'da şehit düşen 24 Mehmetçiğe Yüce Mevla'dan rahmet dileyen Prof. Dr. Baş, izleyicileri onların ruhlarına bir Fatiha okumaya çağırdı. İzleyiciler de hep birlikte şehitlerimizin ve depremde hayatlarını yitiren vatandaşlarımızın ruhu için 'fatiha' okudu. Sempozyuma katılarak tebliğ sunan alim ve uzmanlar ile önemli şahısların isimlerini tek tek sayarak saygılarını sunan Prof. Dr. Haydar Baş, isimleri neden saydığı konusunda, "Programı baştan sona takip ettim. Programı bana malettiniz. Ben de ev sahibi olar sizlere 'hoşgeldiniz' diyorum" dedi. Dün konuşmasının bir bölümünü Yeni Mesaj'da aktardığımız Pof. Dr. Baş, konuşmasında Ehl-i Beyt'in dinin gereği, temsilcisi ve kurumu olduğunu kaydederek, şunları söyledi: "Eh-i Beyt yolundan gelenler Kur'an-ı ve sünneti yaşayacak insanı eğitirler ve yetiştirirler, yani Kur'an-ın takva yolunu, züht yolunu hayata geçirirler. Diğer taraftan bu insanlardan ideal toplumu oluştururlar. Ehl-i Beyt, İslam dininin yaşanılan ve yaşanan müşahhas örneğidir. O bakımdan Ehl-i Beyt'i anlamadan, tanımadan İslam dinini ne anlamak mümkündür, ne de yaşamak mümkündür. Ehl-i beytin namazı Allah ın huzurunda bir vecd hali içinde eda edilirdi. İmam Ali (AS) ayağına saplanan okun namaza durduğu zaman çıkarılmasını istemiş ve namaz bittiğinde oku çıkardınız mı diyecek kadar bu vecd halini yaşamıştır. Velayetin Şahı İmam Ali (AS) günde bin rekat namaz kılardı. İmam Hüseyin (AS) de ceddi gibi günde bin rekat namaz kılardı. Ehl-i beyt anlayışını devam ettiren imamlardan İmam Zeynelabidin (AS) de günde bin rekat namaz kılardı. İmam Muhammed Bakır (AS) yüzelli rekat namaz kılardı. Hz. Hasan yürüyerek 15 defa hac yapmıştır. İmam Zeynelabidin (As) 20 kez hac vazifesini eda etmiştir."

Hz. Ali, devlet kurumlarının temellerini attıİslam hukukunu ve her konuyu içeren hadisleri yazanın Hazreti Ali olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, bugün tüm dünya ülkelerinde bulunan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay gibi hukuk kurumlarının vazifesini ifa eden temyiz mahkemesi niteliğindeki Mezalim Mahkemelerini Hz. Ali'nin oluşturulduğuna dikkat çekti. İmam Ali'nin cesaretine de dikkat çeken Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Bedir Savaşı'nda 72 kafirin en az 24'ünü öldürmüş, 18 kişinin öldürülmesine de yardımcı olmuştur. Uhud savaşında, şirk ordusunun bayraktarları 9 kişi idi. Hepsi de Ali nin güçlü elleri ile helak oldular."Ehl-i Beyt ışığında günümüzdeki gelişmelere değinen Prof. Dr. Baş, şunları kaydetti: "İslam dünyasına bakıldığında gerek ferdi planda, gerekse toplumsal manada, İslam'dan ve de kulluktan uzaklaşıldığı, Müslümanlığın sadece sözden ibaret kaldığı dönemler yaşanmaktadır. Bu dönemlerde bireyler, 'Müslümanız' manasında söylemiş olsalar da uygulamada İslam'ın bütün detaylarından uzaklaşıldığı, Batı hayranlığı ve hayatı Müslümanların ve İslam ülkelerinin hayat tarzı olduğun için iman noktasında bireylerin islamdan uzaklaştığını görmekteyiz. Sadece İslam aleminin değil, bütün insanlığın fert ve toplum planında  kurtuluşu Ehl-i Beyt'in hayat tarzı olarak insanların gönlünde, gündeminde yaşanmasına bağlıdır. Bunun için de Ehl-i Beyt Üniversitesi kurulması gerekir."

Hazreti Ali ortak paydaİmam Ali'nin hepimizin ortak değeri ve paydası olduğuna işaret eden Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Sünni dediğimiz Müslümanların Ehl-i Beyt yoluna bağlılığı ve hayranlığı tarihin her döneminde Ehl-i Sünnet imamları tarafından hayata geçirilmiş, bu ölçüler daha sonra avamın hal ve hareketlerinin Ehl-i Beyt'in hayatı ve imamların yolu ile şekillenmesine vesile olmuştur. Yani burada Şii - Sünni ayrılığı değil, bilakis Muhammed ümmetinin şuuru ile Müslümanların tevhidi ve birliği söz konusudur." 

Dünün Emevileri iş başında "Dünün Emevî siyaseti ve ihtirası, Rasulullah'ın Ehl-i Beyt'ine her türlü mezalimi İslam kılığına bürünerek reva gördü" diyen Prof. Dr. Baş, şunları kaydettİ: "Ehl-i Beyt evladı başta olmak üzere, mazlumların canlarına ve mallarına musallat oldu. İslam coğrafyası Ehl-i Beyt'in kanına bulandı; müşriklerin ve gayr-i Müslimler bayram yaptı. Bugün, Emevî siyaseti ve ihtirasının devamı olanlar, maalesef yine İslam adına yola çıkıyorlar, Haçlı dünyasının aklıyla  iş görüyorlar. Haçlı dünyasının Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında işgaller gerçekleştirilen İslam coğrafyasında ve bölgemizde, Sünni - Şii ayrışmasını körüklüyorlar. Sünni-Alevî çatışmasından medet umuyorlar. Ülkemizi ve yüce milletimizi öz kardeşleriyle ve öz kapı komşularıyla düşmanlığa sürüklüyorlar. Büyük Ortadoğu Projesi ve dinlerarası diyalog safsatası; Batının emellerine hizmet eden, coğrafyayı batılı emperyalistlere teslim etmek için hayata geçirilmek istenen projelerdir. Bu projeler ile 22 İslam ülkesi işgal edilecek, Müslümanların elleri bağlanacaktır. Dinlerarası diyalog bu planın inanç boyutudur. Kabul etmek lazım ki, Sünni dünya bu oyunu fark etmemiş, bir takım yanlışlar içine düşmüş, Batının istediği değişim hayata geçirilmeye başlanmıştır. Haçlı dünyasının sömürü ve işgallerini, Müslümanlara hazmettirmek için, dinlerarası diyalog safsatası sürdürülüyor. Medeniyetler arası ittifak yalanları uyduruluyor. Bunlar, bir taraftan Haçlı dünyası ile işbirliği içinde Müslüman avına çıkıyorlar. Diğer taraftan, Müslümanları çeşitli yollarla müşriklerin ve gayr-ı Müslimlerin kardeşi yapmaya çalışıyorlar. Bu durum, bölgemiz ve insanlık için en büyük beladır. Ahir zamanın en büyük fitnesidir. Takdir edersiniz ki, inancını yitirmiş toplumların işgal edilmesi de an meselesidir. Ancak Ehl-i Beyt dünyası, bu dönüşüme karşı bir duruş ortaya koymuştur."

Ilımlı İslam'ın Kur'an ve sünnetle ilgisi yoktur

Prof. Dr. Haydar Baş, günümüzde 'ılımlı İslam'ın denilen ve de sanki İslam'mış gibi gösterilen bu bidat akımının gerçekte Kur'an ve sünnetle uzaktan ve yakından bir alakası olamayacağını ifade ederek, bu akımın şu özelliklerine dikkat çekti:"* Domuz etinin yaygınlaştırılması.* Zinanın serbest bırakılması.* Din dersi kitaplarından kelime-i şehadet ifadesinden Muhammedu-r Resulullah kısmının çıkarılması.  * İbrahimi Dinler tabiri getirerek "Son peygamber Hz. İbrahim'dir" görüşünün ortaya atılması.* Misyonerlik faaliyetlerinin serbest bırakılarak muharref olan dinlerin hak din olarak gösterilmeleri.* Eski kiliselerin imarı ve yenilerinin açılması * Dinler bahçelerinin açılması, kilise - havra - caminin bir arada olması.Türkiye de örneklerini saydığımız bu değişim hareketleri diğer İslam ülkelerinde de farklı şekillerde yaşanmaktadır. Netice de islamdan uzaklaşan, bu uzaklaşmanın bedelini itikadını ve kimliğini kaybederek ödeyen ülkeler ve halklar ortaya çıkmaktadır. Bugün, Batının İslam ülkeleri üzerindeki bu etkileri,  kaynaklarını sömürme, ülkelerini demokrasi getiriyoruz gerekçesi ile işgal etme ve halklarını Hıristiyan yapma şeklinde tezahür etmektedir. Buraya kadar aktardıklarımız, Ehl-i Beyt yolunun terk edilmesi ve Batıya kucak açılması ile dünyada İslam aleminde ve Türkiye de bugün meydana gelen acı olaylardır."
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.