Sizce Hangisi Makbul?

Kapitalizmin seline kapılan Atatürk'ten sonraki iktidarlar ülkemizi, bırakın ileri götürmeyi, bir arpa boyu yol aldıramamışlardır. Şu andaki iktidarın yaptığı gibi senaryolarla devamlı söylemde kalan bir dille, ayağı yere basmayan politikalarla, ekonomi iyiye gidiyor,halkın ekonomik durumu çok iyi demekten başka bir şey yapamamışlardır. Yani iktidara göre Türk halkı  ve Türkiye güllük gülistanlık. Halk ise cebine baktığında iktidarın söylediğinin tam tersiyle karşılaşmaktadır. Ne elde var, ne avuçta. Hal böyle olunca halkımız şu soruyu kendisine sormaktadır. Herhalde ben başka bir yerde yaşıyorum? Ülkemizde yıllardan bu yana %5 lik zengin bir kesim devamlı parasına para katmış, %95 lik bir kesim ise durumu hep aynı kalmış, parasızlıkla boğuşmuştur. Bu tablo sadece ülkemizde değil, kapitalizmle yaşayan bütün ülkelerde aynıdır. İşte bu sonuç kapitalizmin ülkemizi ve dünyayı nasıl ekonomik darboğazdan kurtaramadığının kanıtı olmuştur. Zengin parasına para katacak, fakir ise yoklukla boğuşmaya devam edecektir. Bu sistem devam ettiği müddetçe bu kural hiçbir zaman değişmeyecektir. Ne olacak bu ülkemizin ve dünyanın hali derken, Prof. Dr. Haydar BAŞ , 6 milyar insanı ayağa kaldıracak, ekonomik darboğazdan kurtaracak bir modelle " Milli Ekonomi Modeli" ile gönüllerimize su serpti.  Bu modeli devreye geçirdiğimizde değil Türk insanı , Dünya insanlığının rahatlayacağını  50'ye yakın bilim adamından da duymak Türk ve Dünya  insanını rahatlattı. Kapitalizme baktığımızda  %5 lik bir kesime para vaad ediyor. "Milli Ekonomi Modelinde" ise %100 lük kesimin parasını garanti ediyor. Halkımıza buradan sesleniyorum. Sizce hangisi makbul? Karar sizindir. Çiftçi rahatlayacak, işçi rahatlayacak, memur rahatlayacak, işsizlik kavramı literatürden kalkacak, velhasıl bütün insanlık rahatlayacak. Ahmet amca artık tohum almak için kara kara düşünmeyecek. Tohum parasının sıkıntısını çekmeyecek. Mahsulünü yetişen Mehmet amca bu yıl ürünü yetiştirdik; ama nereye satacağız, demeyecek.  Ayın 15'i gelmeden cebinde parası biten memurumuz, 16'sını düşünmeyecek. Sıkıntılar ortadan kalkınca verimlilik artacak. Ayın 15 inde ne yapacağım diye kara kara düşünen memur rahatlayınca , kafası dinç olacak , verimliliği daha da artacak. 2 gündür devam eden Uluslararası  Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde konuşan bilim adamları bu modelin ,değil bir ülkeyi, dünyayı ayağa kaldıracağının altını çizdiler. Nobel ödülünün kesinlikle verilmesinin gerektiğini, böyle bir şaheserin buna layık olduğunu belirttiler.  Ülkemizin durumu ortada, ekonomimiz batmıştır. Avrupa ve ABD'den,yani kapitalizmden medet umanlar, onlara bel bağlayanlar ülkemizi uçurumun eşiğine getirmişlerdir. Türk halkının da artık uydurma senaryolara kulaklarının tıkalı olduğu kanısındayım. Çünkü;  iktidarın söylemlerine baktığımızda halkımızın durumu çok iyi. Bu hali yaşayan vatandaşımızın cebi boş. Şu ana kadar gelen iktidarların hiçbirinin ekonomi politikası olmadı. Kapitalizm mantığıyla hareket eden diğer siyasi partilerinden hangisini getirirseniz getirin bu iktidar ve geçmiş iktidarlardan farklı olmayacağını belirteyim. Rotası önceden çizilmiş senaryolarla bu işleri geçiştirmeye çalışıyorlar. Şunun altını çizmek istiyorum. Zaten  gelen iktidarların ekonomi politikası olsaydı, IMF'ye kendisini teslim etmezdi. IMF'ye kendinizi teslim etmek, Ben bu işi bilmiyorum manasına gelmektedir. Yani ayakları yere basmayan politikalarla aziz halkımızı kandırmaya çalışmaktadırlar. "Milli Ekonomi Modeli" ile inşallah ayaklarımız yere basacak, lider ülke olacağız.  Şu ana kadar kimse böyle bir model üretemedi. Bu önümüzde bir fırsattır. Türk halkı olarak bu modele sahip çıkmak ve Prof. Dr. Haydar BAŞ etrafında toplanmaktan başka çaremiz kalmamıştır. Bence Haydar Bey'e verilecek en büyük ödül ona sahip çıkmak ve onunla olmaktır. Bu ödül Türk ve Dünya insanlığı için şarttır.