Son dakika... İdlib'de silahlar susuyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Moskova'da Rus lider Putin'le görüşmesi saat 14.15'te başladı ve tam 5 saat 40 dakika sürdü. Çetin ancak dostane geçen görüşmeler sonrasında İdlib'de 6 Mart saat 00.01 itibariyle ateşkese varıldı.
05.03.2020 21:12:00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Moskova'da bir araya geldi.
Erdoğan ve Putin'in 5 saat 40 dakika süren görüşmesi, sadece İdlib bunalımının nasıl çözümleneceği konusunu değil, Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğini de belirlemesi açısından önem taşıyor. Bugünkü buluşma son dönemde sık sık bir araya gelen iki liderin en önemli görüşmelerinden biri.
Erdoğan ve Putin'in 5 saat 40 dakika süren görüşmesi, sadece İdlib bunalımının nasıl çözümleneceği konusunu değil, Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğini de belirlemesi açısından önem taşıyor. Bugünkü buluşma son dönemde sık sık bir araya gelen iki liderin en önemli görüşmelerinden biri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, görüşme öncesinde basına yaptığı açıklamada, "Suriye'de hayatını kaybeden Türk askerleri için başsağlığı diliyorum.
İnsanların hayatını kaybetmesi her zaman büyük bir trajedidir. Maalesef, Suriye askeri yetkilileri de dahil hiç kimse Türk askerlerinin bulunduğu yeri bilmiyordu. Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var. Tüm bunlardan dolayı bu olayın bir daha tekrarlanmaması, Türk Rus ilişkilerine zarar vermemesi için görüşmelere devam etmemizde fayda var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, "Buradan atacağımız adım alacağımız isabetli kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır" dedi. Zirve sonrası açıklamayı iki lider yaptı.
İnsanların hayatını kaybetmesi her zaman büyük bir trajedidir. Maalesef, Suriye askeri yetkilileri de dahil hiç kimse Türk askerlerinin bulunduğu yeri bilmiyordu. Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var. Tüm bunlardan dolayı bu olayın bir daha tekrarlanmaması, Türk Rus ilişkilerine zarar vermemesi için görüşmelere devam etmemizde fayda var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, "Buradan atacağımız adım alacağımız isabetli kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır" dedi. Zirve sonrası açıklamayı iki lider yaptı.
Çatışmaları militanlar tetikledi
Oldukça uzun süren zirve sonrasında Putin, "Bugün ülkelerimizin Astana mutabakatı çerçevesinde çalışmalarını devam ettirmesini bir kez daha teyit ediyoruz" diyerek, şunları söyledi: "Yılbaşından itibaren faaliyet gösteren terör unsurları arttı. Sivil yerleşim alanları ateş altında tutulmaktadır. 1 Mart tarihinde roket atar sistemiyle bir saldırı daha yaşandı. Yılbaşından itibaren saldırı sayısı 15 olarak kaydedildi ve her seferinde biz Türk meslektaşlarımıza bilgi verdik. Militanlar yeni çatışmaları tetikleyebildiler. Bazen görüş ayrılıklarımız oluyor fakat kritik durumlarda her zaman mutabakatlarla uzlaşabilmeyi başarıyorduk, çözümler üretiyorduk. Bugün de öyle oldu. Ülkelerimizin Astana formatı çerçevesinde çalışmaları devam ettime niyeti olduğunu bir kez daha teyit ediyoruz. Bugün birkaç kurumlar arası istişare yapıldı. Heyetler İdlib'deki kriz konusunda detaylı görüştüler. Uluslararası terör örgütleriyle mücadelemizi de azaltmayacağız. Ortak bir belge hazırladık. Bu belgeyi dışişleri bakanları beyan edecekler. Sayın Erdoğan'la bugün 6 saatlik görüşmelerde bu belgeyi hazırlamış olduk. İdlib bölgesinde ateşkesin ve çatışmaların durdurulmasına vesile olacağını ve nihayet sivillerin ızdıraplarına son verileceğini, insani yardım konusunda ilerleyebileceğimize karar verdik."
Erdoğan'ın sözleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oldukça uzun süren zirveden sonra şu önemli tespitlerde bulundu: "Öncelikle sayın Putin'e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Kritik gelişmelerin cereyan ettiği dönemde yeniden bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Özellikle Suriye'deki durumu ve İdlib'deki son gelişmeleri ele aldık. Yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yapıldı. Samimi diyalog kapsamında benzer ve farklı görüşte olduğumuz tüm konuları görüştük. Türk Rus münasebetlerinin derin kökleri vardır.
En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız diğer adımları süratle atacağız. Rejimin esas amacının İdlib'i belirli bir kesim açısından insansız hale getirmek ve oluşturduğu göç baskısı ile Türkiye'yi zora sokmak olduğu açıktır. Türkiye, bu süreçte rejimin yapabileceği her türlü saldırıya tüm gücüyle ve tüm sahada cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Rejimin askerlerimizi hedef alan saldırganlığıyla yaşanan üzücü hadiseler sonrası İdlib'de yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmazdır. Rusya ile aramızdaki iş birliği ruhu, Suriye'deki ihtilafa son verilmesine yönelik uluslararası çabalara emsalsiz bir katkı sağlamıştır.
Siyasi süreç ve Fırat'ın doğusu gibi boyutları da bulunan çalışma ilişkimizi derinleştirerek sürdürmeyi arzu ediyoruz. Türkiye Soçi Mutabakatı dahil bölgedeki insiyatiflerini sürdürmede kararlıdır. Bugünkü toplantımızın Suriye'deki ihtilafa kalıcı çözüm bulunması çabalarına katkı vermesini temenni ediyorum"
İşte 3 maddelik anlaşma
Görüşmede üzerinde uzlaşılan metinleri Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu okudu.
Uzlaşılan maddeler şöyle:
1. İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00.01'den itibaren durdurulacak.
2. M4 karayolunun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecek. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacak.
3. Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 kilometre batısı) Ayn El Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacak.
Çavuşoğlu yerinden edilenlerin korunacağını dile getirerek, "Tüm askeri faaliyetler karşılıklı durdurulacak. Tüm terörist gruplar ortadan kaldırılacak" dedi.
Çavuşoğlu yerinden edilenlerin korunacağını dile getirerek, "Tüm askeri faaliyetler karşılıklı durdurulacak. Tüm terörist gruplar ortadan kaldırılacak" dedi.
Amaç, insani durum kötüleşmesin
Lavrov ise politik bir anlayışla Suriye'deki sürecin nihayete ereceğini ifade etmek istediğini dile getirerek, "Bu şekilde düşünerek insani durumun kötüleşmesinin engellenmesi gerekmekte, insanların desteklenmesi gerek. İnsanların Suriye'ye dönmesinin kolaylaştırılması lazım. 6 Mart saat 00.01'den itibaren ateşkesin sağlanması sonrasında iki ülkenin savunma bakanlıkları bir koridorun oluşturulması için önümüzdeki 7 gün içinde çalışma yürütecektir" dedi.
Anlaşma Suriye ordusunun ele geçirdiği noktalardan geri çekilmesini öngörmüyor.