Son zamanlarda toplumsal suç olaylarında korkunç derecede artış gerçekleşti. Kafasına esen bıçağını tabancasını çekip karışındakilere saldırabilmektedir. Suçların artışında, kanunlardaki cezanın caydırıcılık unsurundan yoksun olduğu kanaatini taşımaktayız. Adam öldürmek yada yaralamak, yada başka yanlış fiilleri suç sayıyorsak, bu konuda atılacak adımlar çok ciddi şekilde gözden geçirilmelidir.Suç kabul edilen bir fiilin ortadan kaldırılması için öncelikle suça giden yolların ortadan kaldırılması lazımdır. Suça giden yolların ortadan kaldırılmasından sonra işlenen suçların cezası da suça tekrar yönelmeyi engelleyici mahiyette olmalıdır? Batılılaşma süreci ile başlayan sözüm ona demokratikleşme, özgürlük, insan hakları adı altında yapılan düzenlemelerle, kişi haklarına getirilen serbestlik, sınır tanımaz bir hal almış, sonunda da kişiler kendi haklarının sınırlarını aşarken, başkalarının hak ve hukukuna tecavüz eder olmuştur. Burada önemli olan nokta; herkes kendini daha haklı görmüş, her türlü davranışında daha ferdiyetçi, daha bencil bir hal almış, başkalarının haklarını gözetmez bir hale düşmüştür. Her şeyde kendine haklılık payı bulan insanoğlu, işlediği suçu suç kapsamında görmez olmuş, haksızlığı bile hak kapsamında görme yanlışına düşmüştür. Yaşanan bu hal; toplumdaki suç oranlarının tırmanışında en büyük etken olmuştur. Malını sağlama almayan kişiyi hırsızın şerrinden, aklını ve gönlünü muhafaza etmeyeni şeytanlardan ve günahlardan, namusunu koruma altına almayan kişiyi zinadan korumanın gayet zor olduğu bir zamanda yaşamaktayız. O halde koruma ve kollama için kişilerin mutlak manada gayret etmeleri gerekmektedir. Başı boş, kuralsız, sorumsuz bir yaşantının neticesi gelinen noktadır. Herkesin aklını başına alması gerekmektedir..!Son aylarda terör, zina, gasp ve cinayetlerin artması, suç oranların ne kadar yükseldiğini göstermektedir. Suç bu kadar çoğaldı ise suça giden yollarda bir rahatlık oluştuğu da mutlaka görülmelidir. Suça giden yollar daralmadan, yada ortadan kaldırılmadan suçun azalmasını beklemek beyhudedir. Güzel ülkemiz tabir yerinde ise cayır cayır yanan bir ateş çemberine dönüşmüş, suçlar ferdi olmaktan çıkmış, toplumsal hareketlere dönüşmüş, bir kesim vatandaşlar adeta devlete başkaldırma durumuna düşmüştür. Hangi konuda suç oranları artmış ise o konuda suça giden yollar açılmış, rahatlaşmış demektir. Şimdi kanun koyucular ve kanun uygulayıcılar başta olmak üzere herkes, yapılan yanlışın nereden kaynaklandığını bulmak zorundadırlar. Suç arttığı zaman iki şey akla gelmelidir. Birincisi suça teşvik eden sebepler, ikincisi de suçu caydırıcı sebeplerin olmayışıdır. Öyleyse yapılması gerekenler çok acil bir şekilde yerine getirilmelidir. Giderek, suçlar gelişerek büyümektedir. İşlenen suçlar sadece ferdin değil toplumun güvenliğin tehdit etmeye başlamıştır. Yani işlenen suçlar ulusal güvenlik sorunu olmaya başlamıştır. Suçun mukabili cezalar yerine getirilmedikçe ve suça giden yollar ortadan kaldırılmadıkça suçlar artarak devam edecektir.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024