logo
14 MAYIS 2024

Truva atları sadece tahtadan yapılmaz

24.09.2005 00:00:00
Sivil Toplum Örgütleri son zamanlarda atağa kalktı? Perde arkasında kim vardır, dersiniz? Hüseyin Mümtaz, Giresun Işık gazetesindeki yazısında bu sorunun cevabını veriyor.

Bazen, hâttâ oldukça sık STÖ (Sivil Toplum Örgütü) suretinde ve normal insan kılığında da arzı endâm ederler. Aramıza karışır, sizin bizim gibi dolaşır, yer, içerler. Büyüklerimize de tribünlere oynamak istediklerinde ve fırsat düştükçe 'görüşmek', fikir alışverişinde bulunmak, onlardan bahsetmek olanağı sağlamış olurlar. Erdoğan, Gül ve Babacan 3 Ekim sürecinde çok önemli bir yer alacağını düşündükleri 'Sivil Toplumla' geçtiğimiz günlerde bir AB Buluşması gerçekleştirdi.

Hükümet onlara güveniyorErdoğan, Avrupa halklarındaki olumsuz yaklaşım tarzının STK'ların çalışmalarıyla değişeceğini ve STÖ'lerin desteği olmadan müzakere sürecinin topal ilerleyeceğini belirtirken; Gül, "Çok daha esnek bir yapı oluşturmak niyetindeyiz. İlgili oldukları konulara tam katılımlarını sağlayacağız" diyerek STÖ'lerin desteğiyle, Türkiye'nin dünyanın "Sessiz devrim" dediği bir değişim geçirdiğini kaydetti. Babacan da "Türkiye'nin üyeliği için AB'de kamuoyu desteği güçlü tutulmalı. Bu da sivil toplum kuruluşlarının AB perspektifini sahiplenmesine bağlı. AB, bir Türkiye projesidir. Bundan sonraki süreçte STÖ'lerle Türkiye hakkında önyargıları düzeltmek için yoğunlaşacağız" dedi.

İşte o STK'larToplantıya "TOBB, TÜSİAD, İktisadi Kalkınma Vakfı, HAK - İŞ, DİSK, TÜRK - İŞ, TİM, TZOB, TESEV, Türk Demokrasi Vakfı, TESK, TBB, Kamu - Sen, KESK, TÜGİAD, İŞHAD, Memur - Sen, TİSK, YASET, Türkiye Sakatlar Federasyonu, TMOBB, İnsan Hakları Vakfı, İstanbul Kültür Vakfı, Tema Vakfı, Mazlum - Der, KAGİ -DER, Televizyon Yayıncıları Derneği, AB - Türkiye İşbirliği Derneği, Türkiye - Avrupa Vakfı, KA -DER, Türkiye - AB Derneği, Türkiye İnsan Hakları Derneği, Türk Tanıtma Vakfı, Gönüllü Teşekküller Vakfı, Tüm Tüketicileri Koruma Derneği, MÜSİAD, Arı Harekâtı, Kadının El Emeğini Değerlendirme Derneği, Başkent Kadın Platformu, Marmara İş Hayatı Derneği, AB İçin Kadın İnisiyatifi Kurulu, Uçan Süpürge, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Yerel Televizyonlar Birliği, TİKAD, Tarih Vakfı, Ensar Vakfı, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, TESKOMP" gibi STÖ'ler katıldı. Bu isimleri bir kenara yazın.

Herkesin görevi vardırBatman'ın "göstericiler tarafından Kürdistan" olarak ilân edilmesinin üzerinden ancak 15 gün geçtikten sonra komutanlarla beraber doğu ve güneydoğuya giden Genelkurmay Başkanı da konuya müdahil oldu ve Elazığ'dan geldiği Diyarbakır'da dedi ki; "Bir mekanizmada, bir sistemde bütün unsurlar üzerine düşen görevi yapmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, hükümet, sokaktaki halk, esnaf, vali herkes, görevini tam olarak yaparsa o işler çok daha başarılı gider. Bir saatin çarkları gibi. Eğer bütün çarklar görevini düzgün yaparsa doğru zamanı görmek mümkün olur. Dolayısıyla sadece sivil toplum kuruluşları değil, sokakta yürüyen halk dahil hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Sivil toplum kuruluşları görevini yapıyor veya yapmıyor yargısına varmak istemiyorum. Çok iyi yapanlar var, yapamayanlar var, yanlış yapanlar var".Ve yine bizim 'takdirimiz'e bıraktı; "Onun takdirini sivil toplum kuruluşları liderlerine ve değerli halkımızın takdirine bırakıyorum. Ama zannediyorum her olaydan herkes ders alıyor. Bu dersler sonunda her şey çok daha iyiye gidecektir. Kötümser olmaya hiç gerek yok. Üzüntülü olaylar yaşanmıştır ama yine de yaşanabilir. Ama elele, gönül gönüle verirsek bu problemlerin hiç biri kalmaz."Peki daha düne kadar adlarını bile duymadığımız, ne işe yaradıklarını bir türlü bilmediğimiz, varlıklarından haberdar olmadığımız bu STÖ aşkı nereden çıktı?

STÖ'lerin arkasında AB varBizim için hiç sürpriz olmadı ey okuyucu..Meraklısı hatırlayacaktır; 7 Ekim 2004 günkü yazımızda, "'6 Ekim İlerleme Raporu''ndaki şu bölüme dikkati çekmiştik: (CUMHURİYETİN EN UZUN ALTI AYI. Hüseyin MÜMTAZ. Kum Saati yayıncılık. Aralık 2004. Sayfa. 294) Sonuç Ve Öneriler, 4, 5, 6 ve 7'inci Maddeler.7'inci maddenin ilk paragrafı:"Üçüncü sacayağı ise AB üyesi ülkeler ile Türkiye halklarını bir araya getirmek için güçlendirilmiş siyasi ve kültürel diyalog geliştirilmesine dayanmakta. Bu diyalogda sivil toplum en önemli rolü üstlenmeli ve bunun düzenlenmesi de AB tarafından yapılmalı. Komisyon bu diyalogun nasıl desteklenmesi gerektiğine ilişkin teklifler sunacak." Yâni ey okuyucu her şey tıkırında ve rayında yürüyor.Talimatlara göre hareket ediliyor.Komisyon, bu diyalogun nasıl desteklenmesi gerektiğine ilişkin teklifler sunmuş ki?Bu teklifler ilgililer tarafından kabul edilmiş ki "görüşmeler'' yürüyor.Yukarıdaki maddeyi bir kere daha okuyun..Sivil Toplum neyi üstlenecek?Güçlendirilmiş siyasi ve kültürel diyalogun geliştirilmesine.Bunu kim düzenleyecek?Düzenleme AB tarafından yapılacak.Peki 'diyalog' kimler arasında olacak, Sivil Toplum kimle kimin arasını bulacak? AB üyesi ülkeler ile Türkiye halklarının arasını..Yâni ey okuyucu bir tarafta AB üyesi ülkeler; öbür tarafta muhatap olarak Türkiye yok..Ya ne var?"Türkiye halkları?"Yâni ülkesi ve milleti ile bölünmüş, parçalanmış, moleküllerine ayrıştırılmış bir Türkiye var. Büyüklerimizin STÖ'lerle toplantılar yapıp, görüş alış verişinde bulunmasına, fikir beyan etmelerine hâlâ şaşırıyor musunuz?

Bu toplantılar önemliCumartesi günü Boğaziçi'nde; Brüksel'deki Kürt Konferansı ile eş zamanlı olarak Ermeni Konferansı toplanıyor.Bir grup STÖ de buna tavır koyuyor.Perşembe günü de 123 STÖ milletvekillerine bir yazı göndererek 'Milli Duruş' sergilemelerini istedi. Bu iki grup STÖ; 'vatanseverler, kuvvvacılar ve tam bağımsızlıkçılar'.Da bir şey dikkatimi çekti.Hem Erdoğan-Gül-Babacan görüşmesine; hem de Ermeni protestosuna ve milletvekillerine çağrı yapanlara katılmayan kurum, dernek ve kuruluşlar var. Meselâ Türk Ocağı; Ermeni Protestosuna neden katılmaz?Milletvekillerine gönderilen yazının altında Vakfın var da derneğin neden imzası yok? Erdoğan'la yapılan toplantıya, iktidara yakınlığımız ortaya çıkmasın diye katılmadı anladık. Diğerlerine de iktidara ayıp olmasın diye mi iştirak etmedi.  Sadece bir örnek. Önemli olmayabilir ama soralım dedik.
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı

İstanbul'un iki yakasını buluşturan tünel: Avrasya Tüneli

İstanbul, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, iki kıtayı birleştiren stratejik konumuyla dünyanın en önemli şehirlerinden biri olmuştur. Günümüzde ise bu tarihi dokunun yanı sıra, modern mühendislik projeleriyle de dikkat çekiyor. Bu projelerin en dikkat çekicilerinden biri de şüphesiz Avrasya Tüneli’dir
13.05.2024 20:28:00
Ahmet Haydar Tarhanlı
İstanbul'un iki yakasını buluşturan tünel: Avrasya Tüneli
İstanbul'un iki yakasını buluşturan tünel: Avrasya Tüneli
Avrasya Tüneli, Asya ve Avrupa kıtalarını denizin altından birleştiren, dünyanın ilk iki katlı karayolu tünelidir. İstanbul'un yoğun trafiğine çözüm sunmak amacıyla inşa edilen bu tünel, Kazlıçeşme'den Göztepe'ye 14,6 kilometrelik bir güzergah üzerinde yer alır. Tünel, sadece araç trafiğini hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda zamandan tasarruf sağlar ve çevre kirliliğini azaltır.

Tünelin yapımında kullanılan ileri teknoloji, İstanbul'un zorlu jeolojik koşullarına uygun olarak tasarlanmıştır. Deprem riski göz önünde bulundurularak inşa edilen tünel, güvenlik ve dayanıklılık açısından en yüksek standartlarda olup, İstanbul sakinlerine ve ziyaretçilerine güvenli bir geçiş imkanı sunar.

Avrasya Tüneli, sadece bir ulaşım projesi değil, aynı zamanda İstanbul'un simgelerinden biri haline gelmiştir. Tünel, şehrin modern yüzünü yansıtan bir yapı olarak, İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasını modern mühendislikle harmanlayarak geleceğe taşır.

Bu mühendislik harikası, İstanbul'un dinamik yapısına uyum sağlayarak, şehrin iki yakasını birbirine daha da yakınlaştırmış ve kıtalararası seyahati kolaylaştırmıştır. Avrasya Tüneli, İstanbul'un gelişimine katkıda bulunmanın yanı sıra, dünya mühendislik tarihinde de önemli bir yer edinmiştir.

Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi

Van'da DEM Partili belediyeler tarafından işten çıkarılan işçiler, yürüyüş yaparak kararı protesto etti.
13.05.2024 14:36:00
İhlas Haber Ajansı
Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi
Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi
DEM Partili Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesi, 1 Mayıs İşçi Bayramı'ndan 1 gün sonra çok sayıda işçinin iş akdine son vermişti. İşten çıkarılan işçiler, HAK-İŞ Van Şubesi öncülüğündeki eylemlerini sürdürüyor.

Protestolar kapsamında sendika binası önünde bir araya gelen işçiler; Soydan Kavşağı, ardından Maraş Caddesi'nden devam ederek İpekyolu Belediyesi binasına kadar yürüdü.

Ellerindeki pankartlarla belediye önünde davullu protestolarını sürdüren işçiler, daha sonra basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, Türkiye, 31 Mart Yerel Seçimlerini geride bırakırken, bazı belediyelerde seçimden icraata geçilemediğini belirtti. Seçim sonrası halkın yüksek beklentisinin hayal kırıklığına dönüştüğünü ifade eden Genel Başkan Vekili Özdemir, 'Hizmetin konuşulması gereken bir zamanda, bazı CHP'li ve DEM'li belediyelerin işçilere yaptığı baskılar, tehditler ve kıyımlar konuşuluyor. Bunlardan biri de Van Büyükşehir ile İpekyolu belediyeleridir. Her iki belediyede de 31 Mart seçimlerinde yönetime gelen belediye başkanları, maalesef Van halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Van Büyükşehir ve İpekyolu belediyelerinde 1 Nisan'dan beri emekçiler sendikal baskıya uğruyor, iş akitleri haksız ve hukuksuz bir şekilde feshediliyor. Van Büyükşehir Belediyesi BELVAN A.Ş.'de 225, VASKİ Genel Müdürlüğüne bağlı iştirak şirketi VANSU'da 170, İpekyolu Belediyesinde 280, toplam 700'e yakın arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir şekilde ekmeğinden ediliyor' dedi.

Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesinin Van halkına hizmet etme noktasında mücadele etmesi gerekirken, işçilerle mücadele yolunu seçtiğini dile getiren Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Oysa emek deyince, emekçi deyince, ekmek deyince, hak, hukuk, adalet deyince, barış, özgürlük, kardeşlik deyince, en çok bunların sesi çıkıyordu. Mazbatayı alınca 700'e yakın emekçiyi işinden, aşından, özgürlüğünden ettiler. Şimdi demezler mi size, 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu'. Nerede emekçi söyleminiz' Nerede kaldı adaletiniz' Nerede kaldı özgürlük ve kardeşlik' Demek ki her şey, seçimi kazanana kadarmış. Lütfen, söylemlerinizin arkasında durun. Emekten yanı mısınız, emek düşmanı mısınız' Barışçıl mısınız savaşçı mısınız' Kardeşlikten kastınız nedir' Söyleyin de anlayalım. Oy isterken işçiyi kardeş bil, kazanınca ötekileştir. Böyle politika olmaz ama her atı alan Üsküdar'ı geçemez. Bu adaletsizliğe, bu kıyıma, bu hak gaspına sessiz kalmayacağız.'

Yapılan basın açıklamasının ardından oturma eylemine geçildi.

Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu

Görev süresi haziranda dolacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin'in yerine Yargıtayda yapılan aday belirleme seçiminde en yüksek oyu alan 5 Yargıtay üyesi Yaşar Şimşek, Muhsin Şentürk, Hakan Yüksel, Mustafa Erol ve Yusuf Kuzu'nun isimleri sıralı liste halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacak.
13.05.2024 12:56:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu
Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in görev süresinin dolacak olması nedeniyle yapılan seçimde en yüksek oyu alan 5 Yargıtay üyesi Yaşar Şimşek, Muhsin Şentürk, Hakan Yüksel, Mustafa Erol ve Yusuf Kuzu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için aday oldu.

Şahin, 2020'de 4 yıllığına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanmıştı. Şahin'in görev süresinin haziran ayında dolacak olması nedeniyle Yargıtay üyeleri, yeni Başsavcı adaylarını belirlemek için sandık başına gitti.

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca yapılan ve 8 adayın katıldığı seçim sonucu, Yaşar Şimşek 86, Muhsin Şentürk 77, Hakan Yüksel 56, Mustafa Erol 33, Yusuf Kuzu ise 31 oy alarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı adayı olarak belirlendi.

Diğer adaylardan mevcut Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ile Ali Doğan ve Veli Dalgalı ise ilk 5'te yer alamadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 5 adaydan birini seçecek

Yargıtayda yapılan seçim sonucu en çok oyu alan 5 üye, Başsavcılık görevi için aday gösterilmiş sayılıyor.

Bunun ardından, adayların ismi sıralı liste halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulacak. Erdoğan, sıralamaya ve aldıkları oya bakmadan, 15 gün içinde adaylardan birini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak seçecek.

Yeni seçilecek başsavcı, yaş haddinden emekliye ayrılmazsa 4 yıl görev yapacak.

Yargıtay Başkanı 36. turda da belirlenemedi

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 36. tur oylamasında da hiçbir aday seçilme yeterliliğini sağlayamadı

13.05.2024 11:54:00 / Güncelleme: 13.05.2024 11:57:23
AA
Yargıtay Başkanı 36. turda da belirlenemedi
Yargıtay Başkanı 36. turda da belirlenemedi

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi günü sandık başına gitti.

Seçimin ilk 35 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle 36. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu, Akarca 111, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 169 oy aldı. Seçime katılım 327 olarak kayıtlara geçerken, 36 oy geçersiz sayıldı. Boş oy rakamı ise 11 oldu.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçimin 37. tur oylaması yarın yapılacak.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.