Tuhaf bi şey ince bi hesap

Ahaaa, AKP Hükümetin yeni icralarından flaş flaş flaş...

Türk Telkom'un yapmış olduğu sözde indirimlere ithaf olunur Ülkemizde net olmasa da yaklaşık 24 milyon sabit hat mevcut (AVEA reklamlarında bu rakam veriliyor).

Yeni tarifeler neticesinde tüketiciler herhangi bir tarife seçmezse hattı

standart tarifeye geçecek ve sabit ücret 11.500.000 TL olacak.

17 milyon telefondan sizce en iyi tahminle kaç kişi başvurup hattını yeni tarifeye göre geçirecek. Bence en iyi tahminle 10 milyon. Kalan 14 milyon abone sabit hatta geçmiş olacak kendileri istemeden de olsa. Şu an Telekom'un aldığı sabit ücret 7.200.000 TL..

Hesabımıza gelelim Yeni Sabit ücret 11.500.000 TL

Eski Sabit ücret 7.200.000 TL

Fark : 4.300.000 TL Yaklaşık (3 USD).

Herhangi bir seçim yapmayan abone sayısı 14 milyon.

14 milyon x 3 USD=42.Milyon Dolar. (tüketicinin cebinden zorla alınan para).

Hani sözde yapılan indirim.

Bir de yeni tarifede artık verilmeyecek olan ekstra 100 konturu da hesaplarsak;

7.200.000 TL de yaklaşık 5 USD

5 usd x 14 milyon =70 milyon Dolar

İki Rakamın toplamı = 112 milyon Dolar.

Sadece 1 ayda en iyi şartlarda Telekom'un sinsice aldığı para; 112 milyon $. Bu fiyatların içinde konuşma ücreti yok. Kullanılmayan telefonlardan Telekom'un KAZANCI 112 Milyon USD.

Sadece 14 milyon hattan.

Bu maili tüm tanıdıklarınıza gönderin; tavrınızı gösterin ve tarife

seçimlerinizi mutlaka yapın, yada çoğu Türk insanın yaptığı gibi

haksızlıklara karşı umursamaz tavrınıza devam edip, başınızı kumdan

çıkartmadan güneşlenmeye devam edin...

böylece son buluyor Abbas dostumun e-maili.

Sabit kazığı biliriz de, bu sabit ücreti yeni yeni öğreniyoruz.

Öğrenmek yani tecrübe, öyle kolay elde edilmiyor koççum!

Ne demişti Enayiştayn?:

(Bu kelime enayi enişte ve dayın köklerinde budanarak bu hale geldi)

Tecrübe yaşarken yenen kazıkların bileşkesidir.

İşin garibi yediğimiz kazıklar hayli fazla, ama edindiğimiz tecrübe yetersiz.

Zamanında tepkimizi koyamadığımız için de kanıksıyoruz.

Yukarıdaki hesabı bir inceleyin, sonra da hamamda geceleyin.

Tellak bulamazsanız kendi kendinizi keseleyin.

Niye mi?

Bu kafayla ancak hamama gidilir de...

***

Osmanoğulları'nın akıbeti ne olacak?

Bir gün cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han,Yahya efendi hazretlerine bir hatt-ı şerif gönderdi ve; "Ağabey! Sen ilahi sırlara vakıfsın, bilirsin. Kerem eyle de bize Osmanoğulları'nın akıbetinin ne olacağını haber ver. Nesli kesilip yok mu olacak.Yok olacaksa bu hangi sebeptendir" diye de sordu. Hatt-ı şerifi okuyan Yahya efendi eline kalem kağıt alıp; "Kardeşim! Neme gerek" diye iri harflerle yazıp Kanuni'ye gönderdi. Kanuni Yahya Efendi'den gelen mektubu okuduğunda hayretler içinde kaldı. Fakat bir şey anlamamıştı. Derhal bir kayık hazırlanmasını emretti ve bu bilmece sözün manasını anlamak için Yahya Efendi'nin dergahına geldi. Yahya Efendi'yi görür görmez; "Ağabey ne olur gizlemeyip sualime cevap veriniz biz de ona göre hareket edelim" dedi. Yahya Efendi bunun üzerine tebessüm edip: "Biz cevap verdik, bu sözümüzü anlayamamana şaşarız" dedi. Kanuni: "Nasıl?" deyince Yahya Efendi: "Zulüm haksızlık yayılsa, işitenler de: "Neme gerek" dese ve onu önlemeye çalışmasalar, sonra koyunu kurt değil de çoban yese, bilenler de bunu söylemeyip gizlese, fakirler, muhtaçlar, gariplerin feryadı göklere çıkıp bunları taşlardan başkası işitmese, işte o zaman felakettir. Neslinin o zaman yok olmasından korkulur.Hazinelerin boşalır. Askerin itaat etmez olur ve yolunda gitmezler. Yok olmak mukadderdir" buyurdu.

Kanuni bunları işitince, göz yaşlarını tutamadı. Yahya efendiye olan sevgisi daha da arttı.

İlke Kuran'dan gelene-maili aslında yayınlamayacaktım. Çünkü son Osmanlı torunu, Kuşadası'na tatile giderken İstanbul'a uğramıştı ve Tayyip Bey'i çok beğendiğini deklere etmişti.

Bir Osmanlı torununun, Osmanlı'yı bitiren ülkelerin oluşturduğu devletlerin topluluğu olan AB'ye Osmanlı'nın son kalesi Türkiye'yi sokmak için olmadık tavizler veren birine hayran kalması bana çok dokundu da, ondan.

Hayran bir tas ayran.

***