Türkiye Kerkük'e "geçiyordum uğradım" der mi?

Yıl 1992. Birinci körfez savaşı sonrası ABD Irak'a ambargo koymuş ve 36. paralelin kuzeyini -Kuzey Irak'ı- uçuşa kapalı bölge ilan etmiştir.Amerikalı bir yarbay ile dev Ortadoğu haritasının önündeyiz. Yarbay sağ elini Musul ve Kerkük vilayetlerinin yer aldığı alanda gezdiriyor. Ve sakin bir sesle kelimeleri tane tane seçerek anlatıyor;"İşte Kürt devleti burada kuruluyor. Savaş bitecek, Saddam çökmüş olacak. Yörede devlet kalmayacak. Devlet otoritesinden yoksun boşluk doğacak. Kürtler bir devlet kurarak buradaki boşluğu dolduracak ve Türkiye'den toprak isteyecekler."Ona anımsatıyorum;Türkiye'nin bunu kabul etmeyeceği açıklanmış bulunuyor. Amerikalı yarbay, tekrar sözü alıyor ve şunları söylüyor;"O zaman Kürtlerle çarpışacaksınız" diyor. Soruyoruz;Türkiye'nin düzenli orduları, silahları, topları, füzeleri var. Böyle büyük bir güce nasıl karşı koyarlar?Amerikalı yarbay bu soruya şu düşündürücü yanıtı verir; "'Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerin yakında silahları olacak. Saddam'ın bıraktığı silahlar onlara kalıyor. Belki Türkiye'de sizinkilerden bile ileri silahları olacak."Bu diyalog gerçekten yaşandı. Türkiye'den bir gazeteci ile ABD'li bir asker arasında geçen bu diyaloga Cengiz Özakıncı'nın "Türkiye'nin siyasi intiharı /Yeni Osmanlı Tuzağı" adlı eserinde yer verilmiş. Belki gazetelerde yayınlanmış olan bu diyalogu 1992 yılında okuyanlar inandırıcılıktan uzak bir komplo teorisi olarak değerlendirmişlerdi. Ama aradan geçen 14 yılda Amerikalı Yarbay'ın Türkiye ile Irak'lı Peşmergeler arasında vuku bulacağını öngördüğü savaş dışında hepsi gerçekleşti.Saddam hapse tıkıldı. Yörede özellikle Irak'ın Kuzeyinde devlet kalmadı ve otorite boşluğu oldu.Peşmergeler bir devlet kurup bu boşluğu doldurdu. Türkiye'den resmen toprak istemediler ama hep Kuzey Kürdistan diye bir yerlerden bahsettiler. Önümüzdeki yıl ABD'li yarbayın sözlerinin tamamının gerçekleşeceği bir yıl olmaya gebe. Neden mi?2007'de Kerkük'te bir referandum yapılacak. Irak Türkmen Cephesi Başkanı Saadettin Ergeç'in ifadelerine göre Kerkük'ün demografik yapısının değiştirilmesi amacıyla Kerkük'e yerleştirilen Peşmerge sayısı 230 binleri bulmuş. Kerkük'te bütün önemli noktalara Peşmergeler yerleştirilmiş ve resmi daireler, vali, genel müdürler, daire başkanlıkları gibi bütün kilit noktalarda Peşmergeler yerleştirilmiş. Bu vaziyette yapılacak bir referandumda Türkmenler lehine bir sonuç çıkmaz ve çıkabilecek olsa da sandıktan çıkmasına izin verilmez. Bu sonuç ta Barzani'yi haklı çıkarır ve Kerkük bir Türkmen kenti olmaktan çıkar. Bu durumda Türkiye ile Irak'ın Kuzeyindeki oluşum çatışır mı?Talabani ve Barzani'nin güçlerini birleştirip 180 bin kişilik Peşmerge gücü oluşturmalarının altında yatan sebep Türkiye ile bir çatışma beklentisi olabilir. İsrail'in Lübnan saldırısı sırasında İncirlik üssünden Lübnan'a götürüldüğü söylentileri yayılan tırlar dolusu silah ve mühimmat Lübnan'a değil de başka yerlere, mesela Peşmergelere gitmiş olabilir mi?Bu tahmin doğruysa ABD'li yarbayın yıllar önce söylediği Peşmergelerin Türkiye'nin silahlarından daha ileri silahları olacak ifadesi de gerçekleşti demektir.Terörle mücadele özel temsilcilerinin görüşmelerinde bir somut sonuç çıkmaması bahara doğru Türkiye'nin Kuzey Irak'a bir müdahale olasılığını artırıyor. Türkiye Kuzey Irak'a müdahale etmeyi düşüneceği sıralarda Kerkük'te referandum da yapılmak üzere ya da yapılmış olacak. Türkiye Kerkük'e "geçiyordum uğradım" der mi, demez mi? 2007 yılı 2006'dan daha sıcak olacak anlaşılan?Bizim milli hislerimizi tahrik eden bir adım bazen düşmanlarımızın atmamızı istediği adım olabilir. Türkiye ABD tarafından savaşından başından beri Irak'a müdahil edilmek isteniyordu zaten. Kerkük bu iş için bir yem olarak da kullanılmak istenebilir. Türkiye çok dikkatli olmalı ve hamlesini olası etkilerini hesap ederek yapmalı.