Türkiye’den Suriye'ye asker çekme sözü
10 Mayıs’ta Moskova’da yapılan Türkiye, Rusya, İran ve Suriye Dışişleri Bakanlarının toplantısının sonuçlarını değerlendiren Türkiye-Suriye Dostluk Komitesi Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Yuva, Türkiye tarafından Suriye’ye Türk askerinin çekilmesi teminatı verildiğini söyledi
11.05.2023 20:20:00





Türkiye-Suriye Dostluk Komitesi Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Yuva, Meltem TV'de yayımlanan Gülgûn Feyman Budak'ın sunduğu Gündemin Nabzı programında, Türkiye, Rusya, İran ve Suriye Dışişleri Bakanlarının katılımıyla 10 Mayıs'ta Moskova'da yapılan 4'lü zirveden çıkan sonuçlar üzerine çarpıcı açıklamalar yaptı. Mehmet Yuva, "Genel hatlarıyla Aralık ayında savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının aldığı kararlar 10 Mayıs'ta Moskova'daki toplantıyla siyaseten de desteklenmiş oldu. Zira Rusya, Türkiye, Suriye ve İran tarafından yapılan açıklamalara baktığımız zaman bir bütünsellik olduğunu görmekteyiz" dedi. Türkiye'nin Suriye'ye asker çekme teminatı verdiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Yuva, şöyle konuştu: "Esas itibariyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'den çekilmesini Türkiye tarafından da Suriye'ye bir teminat olarak verildiği, ancak bu çekilmenin Suriye ile Türkiye arasında yapılacak koordinasyon sonucunda koşulları zamanı ve mekânı Suriye ve Türkiye tarafından belirlenecek bir şekilde yapılması yönünde bir fikir birliği oluştu."
Moskova'da dışişleri bakanlarının toplantısından önce Ankara ve Şam'da istihbarat alanında koordinasyon merkezleri kurulduğunu ifade eden Prof. Dr. Yuva, şunları söyledi: "Aslında Dışişleri bakanlarının Moskova'daki toplantısından önce Ankara ve Şam'da istihbarat alanında koordinasyon merkezlerinin kurulduğunu söyleyebiliriz. Bu hem Ankara hem Şam'da başlatılmış olan savunma ve istihbarat işbirliğinin yürürlükte olduğunu ve sürmekte olduğunu söyleyebiliriz. Bunun iki önemli amacı var. Birincisi, saha içinde mevcut olan İdlib'den Fırat'ın kuzeyine kadar geniş olan bir coğrafyada yer alan terör örgütleriyle Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak amaçlı birlikte çalışılarak, belki de çok kapsamlı bir askeri operasyonunu da birlikte yaparak o bölgeden tamamen temizlenmeleri yönünde bir karar ve irade var. İkincisi, özellikle Halep Lazkiye arasında stratejik bir güzergâh olarak M4 karayolunun Türkiye tarafından desteklenen örgütlerin oradan çekilmesi ve bu bölgenin Suriye ordusuna bırakılması yönünde bir irade var. Bir başka husus özellikle mültecilerin dönüşü gündemde. Bu mültecilerin evlerine güvenli ve onurlu bir şekilde dönülebilmesini sağlanması, Suriye tarafının buradan dönecek olanlar ile ilgili hukuki işlemlerini veya güvenlik işlemlerini hızlandırması ve bunların geldikleri köylere ve bölgelere yerleştirilmesi hususunda Türkiye ile birlikte çalışması yönünde bir irade ortaya konuldu. Hiç şüphesiz bu mültecilerin geri dönüşünü sağlanabilmesi için Suriye'de bu güvenli ortamın oluşturulması elzemdir. Bu güvenli ortam oluşturulmadan, dönecek yüz binlerin ekonomik yaşam koşullarını iyileştirilmesi yönünde adımlar atılmadan, bunun altyapısı yapılmadan bu insanları oraya döndürmeniz mümkün değil. Doğru da olmaz, bu çalışma çok hassas bir konu."
Türkiye'nin Ürdün, Lübnan ve Suudi Arabistan'a Suriye üzerinden çok daha kolay ulaşabilmesi için güvenli güzergâhların belirlenmesinin de gündemde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yuva, "Özellikle terörle mücadele, mülteciler vesaire gibi konular birlikte çalışılarak halledildikten sonra Türkiye ile Suriye arasında ticaret güzergâhlarında güvenliğin sağlanması gerekiyor" dedi. Türkiye-Suriye Dostluk Komitesi Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Yuva, şunları kaydetti: "Yani Türkiye'nin Ürdün'e Lübnan'a ve Suudi Arabistan'a Suriye üzerinden çok daha kolay ulaşabilmesi için güvenli güzergâhların birlikte tespit edilmesi gerekiyor. Bu da hem Türkiye hem Suriye çok önemli bir ticari getiri sağlayacak. Esas itibariyle gündemde olan en önemli konuların başında bunlar vardı. Çin ve Rusya da Türkiye-Suriye ilişkilerini çok önemsiyor. Zira Rusya'nın hem Türkiye ile hem Suriyeli çok yakın ilişkileri var. Türkiye ile çok yakın güvenlik askeri ve ekonomik münasebetleri var. Suriye ise Rusya için zaten artık vazgeçilmez, çok önemli bir ülke. Çünkü Suriye sebebiyle Rusya bugün artık Doğu Akdeniz'de ve Ortadoğu coğrafyasında çok güçlü bir siyasi ve askeri güce dönüştü. Böyle bir gücü kaybetmemesinin Suriye'nin bütünlüğünü ve egemenliğini sağlamaktan geçtiğinin farkında Moskova." YENAL ARMAN
Ankara Şam'da koordinasyon merkezi kurdu
Moskova'da dışişleri bakanlarının toplantısından önce Ankara ve Şam'da istihbarat alanında koordinasyon merkezleri kurulduğunu ifade eden Prof. Dr. Yuva, şunları söyledi: "Aslında Dışişleri bakanlarının Moskova'daki toplantısından önce Ankara ve Şam'da istihbarat alanında koordinasyon merkezlerinin kurulduğunu söyleyebiliriz. Bu hem Ankara hem Şam'da başlatılmış olan savunma ve istihbarat işbirliğinin yürürlükte olduğunu ve sürmekte olduğunu söyleyebiliriz. Bunun iki önemli amacı var. Birincisi, saha içinde mevcut olan İdlib'den Fırat'ın kuzeyine kadar geniş olan bir coğrafyada yer alan terör örgütleriyle Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak amaçlı birlikte çalışılarak, belki de çok kapsamlı bir askeri operasyonunu da birlikte yaparak o bölgeden tamamen temizlenmeleri yönünde bir karar ve irade var. İkincisi, özellikle Halep Lazkiye arasında stratejik bir güzergâh olarak M4 karayolunun Türkiye tarafından desteklenen örgütlerin oradan çekilmesi ve bu bölgenin Suriye ordusuna bırakılması yönünde bir irade var. Bir başka husus özellikle mültecilerin dönüşü gündemde. Bu mültecilerin evlerine güvenli ve onurlu bir şekilde dönülebilmesini sağlanması, Suriye tarafının buradan dönecek olanlar ile ilgili hukuki işlemlerini veya güvenlik işlemlerini hızlandırması ve bunların geldikleri köylere ve bölgelere yerleştirilmesi hususunda Türkiye ile birlikte çalışması yönünde bir irade ortaya konuldu. Hiç şüphesiz bu mültecilerin geri dönüşünü sağlanabilmesi için Suriye'de bu güvenli ortamın oluşturulması elzemdir. Bu güvenli ortam oluşturulmadan, dönecek yüz binlerin ekonomik yaşam koşullarını iyileştirilmesi yönünde adımlar atılmadan, bunun altyapısı yapılmadan bu insanları oraya döndürmeniz mümkün değil. Doğru da olmaz, bu çalışma çok hassas bir konu."
Suriye üzerinden ticari koridor açılabilir
Türkiye'nin Ürdün, Lübnan ve Suudi Arabistan'a Suriye üzerinden çok daha kolay ulaşabilmesi için güvenli güzergâhların belirlenmesinin de gündemde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yuva, "Özellikle terörle mücadele, mülteciler vesaire gibi konular birlikte çalışılarak halledildikten sonra Türkiye ile Suriye arasında ticaret güzergâhlarında güvenliğin sağlanması gerekiyor" dedi. Türkiye-Suriye Dostluk Komitesi Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Yuva, şunları kaydetti: "Yani Türkiye'nin Ürdün'e Lübnan'a ve Suudi Arabistan'a Suriye üzerinden çok daha kolay ulaşabilmesi için güvenli güzergâhların birlikte tespit edilmesi gerekiyor. Bu da hem Türkiye hem Suriye çok önemli bir ticari getiri sağlayacak. Esas itibariyle gündemde olan en önemli konuların başında bunlar vardı. Çin ve Rusya da Türkiye-Suriye ilişkilerini çok önemsiyor. Zira Rusya'nın hem Türkiye ile hem Suriyeli çok yakın ilişkileri var. Türkiye ile çok yakın güvenlik askeri ve ekonomik münasebetleri var. Suriye ise Rusya için zaten artık vazgeçilmez, çok önemli bir ülke. Çünkü Suriye sebebiyle Rusya bugün artık Doğu Akdeniz'de ve Ortadoğu coğrafyasında çok güçlü bir siyasi ve askeri güce dönüştü. Böyle bir gücü kaybetmemesinin Suriye'nin bütünlüğünü ve egemenliğini sağlamaktan geçtiğinin farkında Moskova." YENAL ARMAN
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.